Takipsizlik kararı verilen bir dosyaya belge koyamazdım

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Lozan Sorgu Yargıcı Jacques Antenen’in 4 Mayıs 2006 tarihli Milliyet gazetesinde yaptığı açıklamaya bir cevap gönderdi.
Antenen, Miliyet’e yaptığı açıklamada, Perinçek’in kendisine söz verdiğ halde istediği belgeleri yo...

Tarih:

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Lozan Sorgu Yargıcı Jacques Antenen’in 4 Mayıs 2006 tarihli Milliyet gazetesinde yaptığı açıklamaya bir cevap gönderdi.
Antenen, Miliyet’e yaptığı açıklamada, Perinçek’in kendisine söz verdiğ halde istediği belgeleri yollamadığını ileri sürüyordu.
Perinçek’in açıklaması şöyle:
Birazcık hukuk bilgisi olan, takipsizlik kararı verilen, başka deyişle kapatılmış olan bir dosyaya yeni delil konamayacağını bilir.
Lozan Sorgu Yargıcı, beni 20 Eylül 2006 günü dört ayrı soruşturma nedeniyle sorguladı. İfademde, kendisine Rus ve Ermeni arşivlerindeki belgeleri göndereceğimi belirttim. Ancak Sorgu Yargıcı aynı gün akşamı İsviçre televizyonlarının karşısına çıkarak, benim hakkımda takipsizlik kararı verdiğini gerekçesiyle açıkladı. Bu karardan sonra gidip dosyaya yeni belge koymak bilgisizlik olurdu. Çünkü takipsizlik kararı, dosyanın kapatılması anlamına gelir.

SORUŞTURMAYA KİM MÜDAHALE ETTİ
Takipsizlik kararına, İsviçre hukukuna göre, şikayette bulunanlar itiraz edebiliyorlar. Ermeni örgütlerinin bu itirazı yaptıklarını biliyoruz. Ancak ortada bu itirazı kabul eden bir Yüksek Mahkeme kararı yok. Peki takipsizlik kararı yedi ay sonra nasıl değiştiriliyor, bunu bir hukukçu olarak anlayabilmiş değilim.

Davanın yargı dışından yapılan bir müdahale sonucu açıldığı ortadadır. Çünkü takipsizlik kararını televizyonların karşısına çıkıp açıklayan ve gerekçelerini uzun uzun kamuoyuna anlatan ben değilim; Sorgu Yargıcının kendisidir.

Davanın Ermeni örgütlerinin baskısıyla açıldığı kanısında değilim. Onlar maşa olarak kullanılmaktadır; böyle bir güçleri yok. Ermeni soykırımı yalanı, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi içinde anlam kazanıyor. Türkiye’nin Güneydoğu bölgesinde toprak bütünlüğünü savunma kararlılığı kırılmak isteniyor. Türk ordusu soykırım suçlamasıyla yıldırılmak isteniyor. Çünkü ABD’nin Irak, Türkiye, İran ve Suriye’yi parçalama planının karşısındaki en büyük güç, Türkiye’dir.