SUÇ İŞLEYEN HAKİMLERİ REDDEDEN ÖZBEY HAKKINDA SUÇ DUYURUSU!

Silivri Cezaevi’nde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen Ergenekon davasının dünkü duruşmasında reddi hakim talebinde bulunan Avukat Hasan Basri Özbey hakkında suç duyurusunda bulunuldu. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in avukatı Hasan Basri Özbey, M...

Tarih:

Silivri Cezaevi’nde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen Ergenekon davasının dünkü duruşmasında reddi hakim talebinde bulunan Avukat Hasan Basri Özbey hakkında suç duyurusunda bulunuldu. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in avukatı Hasan Basri Özbey, MİT tarafından 2008 yılında Ergenekon şemasının gönderildiğini ancak 4 buçuk yıl sonra dosyaya konulmasını kanıt göstererek “İddianamede birçok yerde tekrarlanan ve ısrarla vurgulanan bir iddiayı çürüten ve bunu ‘dezenformasyon amaçlı bir yönlendirme faaliyeti’ olarak niteleyen bu MİT raporu, niçin 4 yıl boyunca saklanmıştır?” diye sordu.

“Toplanmış delilleri yıllarca saklayan ve üstünü kapatarak karartan sizlersiniz” diyen Özbey, “Somut durum yargı görevinin kötüye kullanılmasıdır ve suçtur. Bu suçun faili olan heyetinizin adil bir yargılama yapmasına olanak yoktur. Daha hangi kanıtları saklamakta ve karartmakta olduğunuzu bilmediğimiz heyetinize güvenmemiz mümkün değildir” diyerek reddi hakim talebinde bulundu. Özbey’in reddi hakim talebini reddeden mahkeme, talepteki beyanlarıyla ilgili Özbey hakkında suç duyurusunda bulundu.

‘Savcı gerekçeyi örtüyor’
Davayla birleştirilen Alparslan Arslan’a silah temin etme dosyasının iddianamesi okundu. İddianamenin okunmasının ardından dosya sanıklarının savunmalarına geçildi. Ancak sanıklar Aykut Metin Şükre, Selçuk Özkan, Erkan Ayyıldız, Kenan Özay henüz hazır olmadıklarını belirterek savunma için ek süre istedi. Birleştirilen diğer iddianamenin sanığı Mahmut Güzel de savunmasını hazırlamak için mahkemeden ek süre istedi. Sanıkların savunmalarını hazırlamaları için duruşma 10 Ocak 2013 tarihine ertelendi.

MİT’ten Yeşil’in ifadesi istendi
Bu arada Mahkeme Heyeti 14 ve 17 Aralık’ta alınan talepleri karara bağladı. Yeşil kod adıyla bilinen Mahmut Yıldırım’ın MİT’te alınan ifadesinde Emniyet’te de ifade verildiği anlaşıldığını belirten mahkeme, MİT’ten bu ifadeyi istedi. Mahkeme Heyeti ayrıca TBMM Başkanlığı’ndan Darbeleri Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan raporu tüm ekleriyle birlikte gönderilmesini kararlaştırdı. Genelkurmay’a yazı yazılarak davada tanık olarak dinlenen Abdullah Öcalan’ın eski avukatı İrfan Dündar’ın ifadesinde “Öcalan’ın yakalanmasından sonra kurulan ve 2001 eylül ayına kadar faaliyetlerini sürdürdüğünü belirttiği ‘soruşturma komisyonu’nun kimlerden oluşturulduğunun bildirilmesini istedi.

Mahkeme, Güney ile ilgili soruşturma evrakının da incelenmek üzere savcılıktan istenilmesini kararlaştırdı. Davada tutuklu yargılanan emekli Org. Hurşit Tolon’un ek iddianame ile yargılandığı Zirve Kitabevi dava dosyasının tüm delil klasörleriyle birlikte Malatya Ağır Ceza Mahkemesi’nden istedi.

HASAN BASRİ ÖZBEY'İN REDDİ HAKİM DİLEKÇESİ

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na

Dosya No : 2009/191

Konu : Kanıtları saklayan ve delilleri karartan heyetinizin reddi istemidir.


Açıklamalar :

Davanın temel dayanağı olan ve Tuncay Güney'in anlatımlarına göre MİT tarafından hazırlanan rapor ve şemanın gönderilmesi istemiyle 20 Haziran 2008 tarihinde Başbakanlığa yazılan yazıya, 2 Temmuz 2008 tarihli yazıyla -yani yaklaşık 4,5 yıl önce- yanıt verilmiş olmasına rağmen, bu yanıt ve ekleri saklanmış, 23 Kasım 2012'de dava dosyasına konulmuştur.
Genelkurmay Başkanlığı'na aynı konuda yazılan 27 Kasım 2008 tarihli yazıya, 16 Ocak 2009 tarihli yazıyla -yani yaklaşık 4 yıl önce- yanıt verilmiş olmasına rağmen, bu yazı ve ekleri de saklanmış, 23 Kasım 2012'de dava dosyasına konulmuştur.
Keza MİT Müsteşarlığı'na yazılan 27 Kasım 2008 ve 15 Aralık 2008 tarihli yazılara cevaben gönderilen 30 Aralık 2008 tarihli yanıt ve ekleri 30 Kasım 2012 tarihine kadar - yani yaklaşık 4 yıl- boyunca saklanmıştır.
Bunlardan 16 Ocak 2009 tarihli Genelkurmay yazısı, işin önemine ve aciliyetine binaen özel kurye ile elden getirilerek, 28 Ocak 2009 günü saat 10.20’de bizzat mahkeme başkanına teslim edildiği halde bu belge, yıllarca tutulmuş, ancak 23 Kasım 2012 günü dosyaya konulmuştur. MİT’ten gelen yazılarda hakim havalesi dahi yoktur. Bu, heyetinizin belgeleri baştan beri gizleme kastı olduğunu gösterir.
Yıllarca saklanan bu belgeler, resen gönderilen yazılar değil, talebimiz üzerine alınan ara kararları uyarınca yazılan ve sonucu beklenmekte olan müzekkerelere verilen cevaplardır.
Bunlar, saklandığını bildiğimiz belgelerdir. Bunun dışında dava ile ilgili başka hangi belgeleri saklamakta olduğunuzu bilmiyoruz.
Üstelik yıllarca sakladığınız bu belgelerden "Ergenekon Şeması"nda yer alan isimlerin çoğunun üstünü kapatarak delilleri karartmaktasınız. Çünkü bu şemadaki isimlerin üstünü açarsanız, dönemin MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’un “saçma sapandı” dediği bu özelliği bir kez daha açığa çıkacaktır.
Örneğin, MİT Müsteşarlığı’nın 30 Aralık 2008 tarihli cevabi yazısı ve ekleri 4 yıl boyunca saklanmıştır. İşçi Partisi’ne ait arama tutanaklarında bulunmadığı halde dosyaya sonradan konulduğu anlaşılan CD’lerden biri olan “NATO CD’si” hakkında, talebimiz üzerine 25 Kasım2008 tarihli celsede alınan karar uyarınca yazılan yazıya verilen cevapta; İşçi Partisi’ne ait olmayan ve bir PKK militanından ele geçirilen bu CD’nin:

. “’Tuncay Yılmaz’ gönderici adı kullanılarak, 14.05.2007 ve 01.06.2007 tarihlerinde İstanbul’dan postaya verilmek suretiyle” MİT’e intikal ettirildiği; ihbar mektubunda, “NATO Hava Unsur Komutanlığı’na eylem yapmak üzere İP Genel Başkanı Doğu Perinçek liderliğindeki ekibin kurmuş olduğu örgütün eylem planları ve örgüte yardım edenlerin kimlik/adres/iş bilgileri”nden söz edildiği belirtilmiş ve şu değerlendirme yapılmıştır:
“Bugüne kadar şiddet eylemine karışmamış ve böyle bir eyleme tevessül edebilecek potansiyeli de bulunmadığı düşünülen İP’nin, NATO’ya yönelik olarak planlanan eylemle ilişkilendirilmeye çalışılması; dezenformasyon amaçlı bir yönlendirme faaliyeti olabileceği ihtimalini de akla getirmesi bakımından önemli görülmüştür”.
3070 kişilik isim /adres listelerini içeren diğer CD ile ilgili olarak MİT’in değerlendirmesi ise şöyle:
“Bir kısmı aynı zamanda İP üyesi olan öğretim üyesi, yazar, gazeteci, sanatçı, avukat, doktor, mühendis vb. camialardan şahısları kapsayan listenin, çeşitli etkinliklere çağırılmak ya da taban kazanma faaliyeti çerçevesinde kullanılmak üzere oluşturulduğu izlenimi edinilmiştir”.
İddianamede birçok yerde tekrarlanan ve ısrarla vurgulanan bir iddiayı çürüten ve bunu “dezenformasyon amaçlı bir yönlendirme faaliyeti” olarak niteleyen bu MİT raporu, niçin 4 yıl boyunca gizlenmiştir?
5 yıldır tutuklu bulunan müvekkillerin tahliyesine ilişkin istemlerimizi reddederken ileri sürdüğünüz temel gerekçeler; "delillerin henüz toplanmamış olması" ve " delillerin karartılma olasılığı"dır.
Oysa şimdi görüyoruz ki, toplanmış delilleri yıllarca saklayan ve üstünü kapatarak karartan sizlersiniz.
Dosyaya koyduğunuz 23 Kasım 2012 ve 30 Kasım 2012 tarihli "Tutanak"larda ikrar edilen bu eylemlerinizle ortaya çıkan somut durum, yargı görevinin kötüye kullanılmasıdır ve suçtur.
Bu suçun faili olan heyetinizin adil bir yargılama yapmasına olanak yoktur. Daha hangi kanıtları saklamakta ve karartmakta olduğunu bilmediğimiz heyetinize güvenmemiz mümkün değildir.

Sonuç ve İstem :
Açıklanan nedenlerle heyetinizi oluşturan başkan ve üyeleri reddediyoruz. 27.12.2012

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek,
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı M. Bedri Gültekin,
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ferid İlsever,
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nusret Senem,
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Turhan Özlü,
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erkan Önsel,
İşçi Partisi MKK Üyesi Serhan Bolluk,
İşçi Partisi MKK Üyesi M. Deniz Yıldırım,
İşçi Partisi Basın Bürosu Başkanı Hikmet Çiçek,
Vekilleri Av. Hasan Basri Özbey