Soner Polat Avrasya basınına konuştu

Polat, 'Eurasia Expert' için Rusya ve Belarus orduları işbirliğinde gerçekleştirilecek olan 'Batı 2017' Tatbikatı'nı değerlendirdi.

Tarih:

Deneyimli gazeteci Seymur Memmedov, Avrasya'nın önde gelen strateji ve analiz platformlarından “Eurasia Expert” için Deniz Kuvvetleri Eski İstihbarat Başkanı ve Genel Başkan Yardımcımız Emekli Amiral Soner Polat ile bir röportaj gerçekleştirdi.

 

Röportajda Polat'ın, 14-20 Eylül tarihleri arasında Rusya ve Belarus orduları işbirliğinde, 13 bine yakın askeri personel ve 700 askeri araçla gerçekleştirilecek olan 'Batı 2017' Tatbikatı'na yönelik görüşleri öne çıktı. Polat aynı zamanda bölge jeopolitiği, NATO'nun Rusya siyaseti ve Türkiye'nin mevcut duruma ilişkin tutumuna dair de önemli açıklamalar yaptı.

 

İşte, birbirinden önemli saptamaların yer aldığı o röportajın tam çevirisi:

 

***

 

 

TATBİKATLA İLGİLİ SPEKÜLASYONLAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR

 

Rus-Belarus ortaklığında gerçekleştirilen 'Batı-2017' tatbikatının arifesinde, tatbikata yönelik spekülasyonların sonu gelmiyor. İddialara göre, 'Tatbikatın amacı, 100 bin Rus askerini (yaklaşık 12.700 askeri personel katılacak olmasına rağmen) bir bahane ile NATO sınırlarına yığmak ya da bu birlikleri Ukrayna topraklarında sabotaj faaliyetleri için kullanmak.

 

Tatbikatın şeffaflığı ve komşu ülkelerden gözlemcilerin de katılacak olması göz önünde bulundurulduğunda, bu türden bir anti-Rus propagandası sadece şaşkınlık verici.

 

Tatbikata yönelik bu ifadeler, üstelik pek gerçekçi olmamalarına rağmen neden hala düzenli olarak basında yer alıyor? NATO'nun, Rus ordusu tarafından, sınırlarına ek birlikler konuşlandırmasından korkması için gerçekçi bir nedeni var mı ve Ukrayna iddia edilen bu tür bir organizasyonun bir parçası olabilir mi? ABD, Rus-Belarus tatbikatına nasıl bir tepki verecektir?

 

Türk Deniz Kuvvetleri Eski İstihbarat Başkanı E. Amiral Soner Polat mevcut durumu “Eurasia Expert” ile röportajında değerlendirdi:

 

 

'RUSYA, 'YÜKSEK BİR SAVAŞ RUHUYLA SİZİ KARŞILAMAYA HAZIRIZ!' DİYOR'

 

1 - Sn. Polat, 14-20 Eylül'de gerçekleşecek olan "West 2017" tatbikatı, Rus ve Belarus silahlı kuvvetlerinin bir ortak stratejik uygulaması olarak planlandı. Resmi mevzuat ve Viyana Sözleşmelerine göre, yabancı gözlemcilerin davet edilmesine bile gerek olmayan böylesi bir eğitim tatbikatına yaklaşık 13.000 asker katılacak. West 2017 tatbikatının bölge politikaları açısından önemi nedir?

 

SP - Bugün jeopolitik, sahneye geri döndü. SSCB'nin çöküşünden sonra Batı, Sovyet sonrası ülkelerde jeopolitik çatışmalardan vazgeçmedi ve Rusya'yı Asya'ya itti. Nitekim, son yıllarda Rus diplomasisinin yanı sıra Moskova'nın dünya arenasında ortaya koyduğu eylemler, Asya'ya doğru bir dönüş sergilemektedir. Batı, her taraftan kuşattığı Rusya'ya sızmaya çalıştı. Özellikle NATO üslerinden bahsediyoruz.

 

Dahası, Washington, Kiev, Tiflis ve Kabil'i kendi tarafına çekmeyi başardı. Batı şimdi, Orta Asya ülkelerinde konuşlanmaya çalışıyor.

 

Birleşik Devletler, tek taraflı olarak, 30 yıldır faaliyet gösteren 1972 anti-balistik füze anlaşmasını geri çekti. Şimdi de, İskandinav Yarımadası, Baltık bölgesi, Doğu Avrupa ve Balkanlar'ı silahlandırmak istiyor.

 

İsveç'ten iş arkadaşlarım beni Avrupa'yı da içeren dünyanın çeşitli ülkelerinden askerlerin katıldığı bir konferansa davet etti. Konferans katılımcıları, NATO'nun, ülkelerinde Rus karşıtı askeri tatbikatlar gerçekleştirmesinden endişe ediyorlar ancak, Rusya'nın bugün dünyanın siyasi haritasında oldukça geniş bir alanı kapladığı göz önünde bulundurulursa, ne yaparsa yapsın Anglosakson sisteminin hedefi olmaktan kurtulamayacağı kolaylıkla görülebilir.

 

Altı çizili olan şey, Rusya Batı'nın çıkarları doğrultusunda hareket etse bile, ona karşı düşmanca tutumun asla değişmeyecek olmasıdır. Bu tatbikat ("West 2017" - "EE") rutin bir nitelik taşımasına rağmen, Batı ve NATO girişimlerine ciddi bir mesajdır. Rusya diyor ki: "Yüksek bir savaş ruhuyla sizi karşılamaya hazırız!". Rusya, Batı'dan askeri tehlike olması halinde toprak bütünlüğünü koruyacağını açıkça belirtti.

 

 

'MOSKOVA, BATI SINIRLARINA EK BİRLİKLER YERLEŞTİREBİLİR'

 

2 - Baltık Ülkeleri ve Ukrayna'da, Rusya'nın Belarus'ta diğer operasyonlar için silah konuşlandıracağı yönünde ifadeler var. Rusya'nın West 2017 tatbikatı ile NATO'ya uyarı olarak, Belarus'ta binlerce askeri yerleştirebileceği söyleniyor. Bu korkuları paylaşıyor musunuz?

 

SP - Böyle bir değerlendirme çok abartılı görünüyor. Rusya ve Beyaz Rusya çok derin ilişkilere sahipler, Kollektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (Collective Security Treaty Organization) ve Avrasya Ekonomik Birliği üyesi oldukları için birbirlerini askeri olarak destekleme taahhütleri var.

 

Şu çok net: Belarus’un toprak bütünlüğünün tehdit edilmesi halinde, Moskova Minsk için ayağa kalkar. Avrasya'da Rusya son derece önemli bir rol oynamaktadır. Bu ülke, savaşlar konusunda çok büyük ve tecrübelidir - uluslararası arenadaki en güçlü askeri oyunculardan biri olmaya devam edecektir.

 

Bununla birlikte, NATO Rusya'ya yönelik bir askeri varlık oluşturmaya devam ederse, Moskova batı sınırlarına ek birlikler yerleştirebilir.

 

 

'BATI POLİTİKALARINA TESLİM OLURLARSA, SÜREKLİ ACI ÇEKERLER'

 

3 - Kiev'de, tatbikat kapsamında Rus-Belarus kuvvetlerinin Ukrayna topraklarına sızabileceğini sabotaj faaliyetleri gerçekleştirebilecekleri söyleniyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

SP - Bu, elbette olamaz. Rusya neden Ukrayna'da sabotaj düzenlesin? Buna ihtiyacı yok. Hatta bir ülke sabotaj eylemi yaparsa, askeri tatbikatlar yapmak bu tür hedeflerin gerçekleştirilmesi için bir ön şart değildir. Bu tür eğitim faaliyeti olmadan da yapılabilir. Bu tür söylentiler Batı propagandası ve psikolojik savaştır. NATO, Ukrayna'da Rus karşıtı bir kamuoyu oluşturmaya çalışıyor.

 

- Baltık ülkeleri de buna yönelik alarm veriyorlar...

 

- Baltık ülkeleri, coğrafyanın kader olduğunu unutmamalıdır. Bu ülkeler Rusya ile dost olursa, halkları için daha güvenli, huzurlu ve müreffeh bir gelecek sağlayacaklardır. Batı politikalarına teslim olurlarsa, sürekli acı çekerler, iki güç arasındaki bir felakette sıkışırlar.

 

Batı'ya sırtlarını dönüp sadece Rusya'nın çıkarları için hareket etmeleri gerektiği anlamında değil, yapmaları gereken sadece dengeli ilişkiler kurmak. Tabii ki Batı, bu ülkeleri Rusya'ya karşı koymak için düzenli olarak çaba gösterecektir, ancak provokasyonlara yenik düşmemelidir.

 

 

'HİÇBİR ÜLKE, DİĞER DEVLETLERİN İÇ MESELELERİNE MÜDAHALE EDEMEZ'

 

4 - Pek çok Batılı medya organı, "Batı 2017" nin uygulanmasında belirtilenden çok daha fazla askeri harekete geçeceğini yazıyor. Örneğin Danimarka eski Dışişleri Bakanı Uffe Ellemann-Jensen "Yüz bin Rus askeri Batı'ya saldırıyor" başlıklı bir makale yazdı. Bu bilgiler neye dayanıyor?

 

SP - "Bildiğim kadarıyla bilgilendirme açık olacak." Belarus'a komşu ülkelerden gözlemciler buna katılacaklar. Ayrıca, bir takım Avrupa ülkeleri davetiye aldı. Dolayısıyla, "yüz bin Rus askeri" hakkındaki bilgilerin ne kadar gerçeğe karşılık geldiğini görmek kolay olacak. Yanılmıyorsam, Rusya ve Belarus birliklerinin bölgesel gruplandırması 2000 yılında kurulmuştur. Bu grubun kurulduğundan itibaren, eğitimler ve tatbikatlar yapıldı. Daha önce Moskova ve Minsk, "Batı 2013", "Birlik Kalkanı-2015" gibi askeri tatbikatlar yaptı ve bu tatbikatlar resmi verilere göre çok kuvvet içeriyordu.

 

Buna ek olarak, bağımsız bir ülke askeri faaliyetlerini sınırları dahilinde yürütme hakkına sahiptir. Hiçbir ülke, diğer devletlerin iç meselelerine müdahale etme hakkına sahip değildir.

 

 

'WASHINGTON BİR DOKTRİN DAYATACAK DURUMDA DEĞİL'

 

5 - ABD, West 2017 tatbikatına tepki olarak Avrupa'daki önde gelen oyuncuların katılımıyla büyük çaplı bir askeri tatbikat yapabilir mi?

 

SP - "Washington'un Berlin ve AB liderleriyle olan ilişkileri soğuk olduğu için ABD'nin böyle bir doktrin dayatabileceğini sanmıyorum. Ayrıca İngiltere, AB'den çekildiğinden bu ülke bu örgüt politikasını artık etkileyemiyor. Fransa Cumhurbaşkanı Macron bile güçsüzdür. Yeni bir ankete göre, Fransızların çoğu yeni Fransız liderinin çalışmalarıyla hayal kırıklığına uğradı.

 

Örneğin ABD veya Avrupa ülkelerinden birinin katılımıyla tatbikat mümkün. Medya, Birleşik Devletler ve Finlandiya'nın, Rus-Belarus tatbikatıyla eşzamanlı olarak gerçekleştirilecek ortak askeri tatbikatlarda bulunacakları konusunda bilgilere sahiptir. Ukrayna da tatbikat yapmayı planlıyor.

 

Ek olarak, Eylül ayında, İsveç Silahlı Kuvvetleri NATO askerinin katılımıyla "Aurora 17" egzersizini yapmayı planlıyor. Plan, 19,000 İsveç askeri personeli, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nin çeşitli ülkelerinden 1.400'den fazla askeri personel getirmek. Ancak bu büyük bir öğretiden uzaktır.

 

 

'TÜRKİYE, RUS KARŞITI ASKERİ GİRİŞİMLERE İZİN VERMEYECEKTİR.'

 

6 - NATO ülkelerinin Belarus ve Rusya sınırlarındaki askeri faaliyetlerinin anlamı nedir?

 

SP - Hareketlilik olduğu kesin. Askeri tatbikatlar için NATO zirvelerinde ve çeşitli toplantılarda, kararlar alınıyor. Bu yıl askeri tatbikatlar Baltık ülkelerinde yapıldı.

 

Geçen yıl, Polonya'da gerçekleşen Anaconda-2016 tatbikatında ABD ordusunun niceliksel üstünlüğüne 30 binden fazla asker katıldı.

 

Bununla birlikte, bu tatbikatlar, Amerika Birleşik Devletleri'nin katılımıyla bile ciddi bir askeri çatışma haline gelemez. Türkiye, elbette Rus karşıtı askeri girişimlere izin vermeyecektir.

 

 

'KİEV'İN NATO'YA KATILMASI DURUMUNDA UKRAYNA İKİYE BÖLÜNÜR'

 

7- Ukrayna'nın NATO'ya girmesi konusu düzenli olarak gündeme getiriliyor. Haziran ayında Verkhovna Rada, Kuzey Atlantik İttifakına katılması yönünde oy kullandı. NATO'nun Ukrayna'yı kabul etmesi muhtemel midir?

 

SP - Jeopolitik nedenlerle, Ukrayna NATO üyesi olamaz. Böyle bir durum, bölgede ciddi çatışmalara neden olacak olan Rusya'ya yönelik açık düşmanlık olarak nitelendirilebilir. ABD ve İngiltere bu konuda Ukrayna'yı destekleseler de Avrupa'nın lider ülkeleri Kiev'in arzusuna karşı gelecektir. Niye?

 

Çünkü Ukrayna topraklarındaki NATO üssünün, Avrupa ülkelerinde istikrara tehdit oluşturacağı ve ekonomik çıkarların ciddi zarar göreceği çok açık.

 

AB, Kiev'in NATO'ya katılması durumunda Ukrayna'nın ikiye bölüneceğini ve Dinyeper Nehri'nin Batı ve Doğu Ukrayna arasında sınır olacağını iyi biliyor. Her şey göründüğü kadar basit değildir.