Son zamanlarda TSK’ni yıpratmak için, piyasaya sürekli olarak uydurma darbe senaryoları sürülüyor

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 25 Şubat 2008 günlü Hürriyet Gazetesinde yayınlanan 'Profesörün 12 Mart iddiaları' başlıklı haber hakkında anılan gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'e bir açıklama gönderdiler. 28 Şubat 2008 günlü Hürriyet Gazet...

Tarih:

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 25 Şubat 2008 günlü Hürriyet Gazetesinde yayınlanan 'Profesörün 12 Mart iddiaları' başlıklı haber hakkında anılan gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'e bir açıklama gönderdiler. 28 Şubat 2008 günlü Hürriyet Gazetesinde geniş bir haber olarak yer alan açıklamayı aşağıda sunuyoruz:

Sayın Ertuğrul Özkök,
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Hürriyet gazetesinin 25 Şubat 2008 günlü sayısının 5. sayfasında yayınlanan “Profesörün 12 Mart iddiaları” başlıklı haberde, gerçeklere uymadığı gibi mantık çerçevesi içinde açıklanamayan iddialar yer almaktadır. Benim de tanık gösterildiğim olaylarla ilgili olarak muhabiriniz Sefa Kaplan görüşlerime başvurmuş, fakat haberde açıklamama yer verilmemiştir.

Gerçekler şunlardır:

1. Dernek Başkanı değil
Erdal Yavuz, o sırada veya başka bir zaman SBF Öğrenci Derneği Başkanlığı yapmadı. O yılların cemiyet başkanları, Uluç Gürkan, Murat Kovacıoğlu, Cengiz Çandar ve Hüseyin Cevahir’di. 1968-1970 döneminde yaşayan herkesin bildiği gibi, Erdal Yavuz, gençlik hareketi içinde hiçbir zaman önder konumlarda olmadı.

2. Kasıtlı söylentiler
Yargıtay Başkanı İmran Öktem’in cenaze töreninden sonra yapılacak yürüyüşe saldırılar olacağı konusunda Erdal Yavuz’un bana bilgi getirdiğini hatırlamıyorum. Ancak o sırada bize çeşitli kanallardan bu tür haberler yollandı ve söylentiler dolaştırıldı. Bunun üzerine biz, hem gençlik hareketinin önderleri olarak, hem de yürüyüşü yöneten üniversite kadroları olarak durumu değerlendirdik. Hukuk Fakültesi’nde Prof. Dr. Hicri Fişek, Prof. Dr. Münci Kapani ve Prof. Dr. Muammer Aksoy ve benim katıldığım dörtlü toplantıyı çok iyi hatırlıyorum. Bu görüşmelerde, haber ve söylentilerin cenaze törenine ve yürüyüşe katılımı önlemek için belli merkezlerden kasıtlı olarak çıkarıldığını saptadık ve yürüyüşün en geniş katılımla gerçekleştirilmesine karar verdik.

3. Özel görevli kışkırtıcı ekibi
O sırada kendilerini subay olarak gösteren, ancak subaylıkla ilgisi olmayan üç-beş kişilik bir özel görevli kışkırtıcı grubu vardı. Bunlar, 1968 Kasım ayındaki Mustafa Kemal Yürüyüşü’nün Ankara’ya ulaşacağı sabah Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’ni basarak hademeleri öldürme planlarını bazı gençlere uygulatmak istediler. Yine o dönemde bazı gençleri Ankara Küçük Esat semtindeki ve Demirtepe’deki dairelere çağırarak, bazı kışkırtıcı tertiplere katmak istediler. Tertiplerini bozduk. Bu ekibin TSK ile ilgisinin bulunmadığı, sahte cuntalar kurduğu ve ABD denetimindeki bilinen merkezlere bağlı hareket ettiği o zamandan saptanmıştır.

4. 9 Mart örgütlenmesi henüz oluşmamıştı
Sonradan ortaya çıkan bilgiler göstermiştir ki, 1969 Mayısında Ordu içinde darbe amaçlı bir örgütlenme henüz oluşmamıştı. 9 Mart Grubu’nda olanların anlattıklarına göre, bu örgütlenme 1969 sonbaharından sonra biçimlendi. Doğan Avcıoğlu’nun Devrim dergisi Ekim 1969’da yayınlanmaya başladı. O nedenle İmran Öktem cenazesi sırasında Ordu içindeki bir cuntayla ilişkili senaryoların gerçekle bağlantısı kurulamıyor.

5. Mantık dışı
Bir askeri cuntanın, bir genci çağırarak yürüyüşe ateş açtıracağını ve arkasından darbe yapacağını bildirmesi, akıl ve mantık dışıdır.

6. TSK’yı sırtından vurmak için üretilen darbe senaryoları
Son zamanlarda Türk Silahlı Kuvvetleri’ni yıpratmak için, piyasaya sürekli olarak uydurma darbe senaryoları sürülüyor. Kuzey Irak’a kara harekâtı yapan Türk ordusuna karşı psikolojik savaşın çeşitli örnekleri görülmektedir. Erdal Yavuz’un türban kışkırtmasını destekleyen bildiriyi imzalayan öğretim üyeleri arasında yer alması, bugün hangi konumda olduğunu göstermektedir.

Sayın Özkök, Değerli Kardeşim,
Doğru habercilik ve yurtseverlik konusundaki duyarlılığınıza başvurarak, bu açıklamamı yayınlamanızı rica ederim.

Dostlukla ve saygılarımla.

Doğu Perinçek
İşçi Partisi
Genel Başkanı