Son 30 yıldır İşçi Partisi ve Perinçek dışında, herhangi bir sol parti ve liderine karşı psikolojik savaş yürütüldüğünü gördünüz mü?

Sayın Oğuzhan Müftüoğlu
Birgün Gazetesi Yazarı
Gazetenizin 19 Eylül 2006 günlü 5. sayfasında yer alan “Soldan sağa” başlıklı yazınız, İşçi Partisi ve Genel Başkan Doğu Perinçek hakkında gerçek dışı iddialar ve değerlendirmeler içermektedir.

“D...

Tarih:

Sayın Oğuzhan Müftüoğlu
Birgün Gazetesi Yazarı
Gazetenizin 19 Eylül 2006 günlü 5. sayfasında yer alan “Soldan sağa” başlıklı yazınız, İşçi Partisi ve Genel Başkan Doğu Perinçek hakkında gerçek dışı iddialar ve değerlendirmeler içermektedir.

“Doğu Perinçek'in Hazreti Muhammed'in peygamberliğini kabul ettiğini ilan etmesi”nden başlayalım.
Perinçek’in din ve laiklik konusundaki görüşleri belli, bu konuda yazdığı kitap ve makaleleri ortadadır.
Perinçek, tarihe materyalist açıdan bakan bir bilim adamı olarak, Hz. Muhammed üzerine çok önceden beri inceleme ve araştırmalar yapmış ve bu konudaki görüşlerini yayınlamıştır. İşçi Partisi’nin internet sitesinde bu konudaki üç yazısı bulunmaktadır.

Doğrudur, İşçi Partisi, tartışmaya açtığı yeni tüzük ve programından Mao’nun adını çıkarmıştır.
Türkiye, bir dönüm noktasına gelmiştir, büyük bir mücadelenin eşiğindedir.
Türkiye bugün Kemalist Devrim’in arkasına düşmüş, devrimle kazandıklarının pek çoğunu kaybetmiştir.
İşçi Partisi’nin yalnız bilimsel sosyalistleri değil, Türk Devrimi’nin bütün birikimini kucaklamak için bu değişikliği yapmıştır Her devrim kendi yatağında olur.
Bütün mesele, Türk Devrimi’nin dinamiklerini bir araya toplamaktır.
Emperyalizmin Türkiye’ye yönelik tehdidine karşı koyacak kuvvetleri, Mao bayrağı altında toplayamazsınız. Bilimsel sosyalizm de bunu gerektirir.

Sayın Müftüoğlu,
“Bana onun (Perinçek’in) CIA veya MİT ilişkileri konusunda ne düşündüğümü soranlar oluyor” diyor ve Gün Zileli’nin yazdıklarını kanıt olarak gösteriyorsunuz.
“Doğu'yla uzun süre çok yakın mesai sürdüren arkadaşlara bu tür soruları aktardığımda hiçbiri bana ‘yok böyle şey” gibi net bir yanıt vermedi” diyorsunuz.
Bu saçmalıkların devrimci Parti’ye ve onun önderine zarar vereceğini sanıyorsanız, yanılıyorsunuz.
Doğu Perinçek ile CIA- MİT bağlantısı aramanız açık bir İşçi Partisi düşmanlığının kanıtıdır ve sadece sizin nerede durduğunuzu belirler. Bir dönek olarak manen intihar etmiş olan Gün Zileli’nin aleyhte tanıklığı da Perinçek’in devrimci durumunu gösterir.
İşçi Partisi’ne yönelik psikolojik savaşta kullanıla kullanıla sakız edilmiş bir malzemedir söylediğiniz.
İşçi Partisi’ne CIA- MİT bağlantısının zerresini yapıştıramazsınız. İşçi Partisi, tarihi boyunca Türkiye’nin bağımsızlığına kastedenlerle mücadele etmiştir. CIA’nın MİT içindeki örgütlenmesini sergilemiştir. Bunun en iyi tanıkları İşçi Partisi’nin açığa çıkarıp halk önüne koyduğu CIA’cılar ve işkencecilerdir. Hiram Abas-Mehmet Eymür takımı, bu nedenle İşçi Partisi’ni, “eli tetiktekilerden daha önemli düşmanımız” diye nitelendirmişlerdir. “MİT’i iki kez felce uğrattılar” diye yakınmışlardır.
Siz şu son 30 yıldır İşçi Partisi ve Perinçek dışında, herhangi bir sol parti ve liderine karşı psikolojik savaş yürütüldüğünü gördünüz mü? İstisnası yoktur bunun.
Perinçek’in hayatı 1968 yılından beri, tertiplere ve provokasyonlara karşı mücadeleyle geçmiştir. Perinçek’in önderlik ettiği parti, tertiplerin ve kışkırtmaların karşısına otuz yıldır bir baraj kurmuştur. Eylem çizgisi ortada. Haklı zeminde, kuvvet toplamayı esas alan, duracağı yeri bilen, emekçi halktan kopmayan bir mücadeledir bu. Provokasyon merkezleri, işte bu nedenle otuz yıldır Perinçek’i ve önderlik ettiği partiyi hedef almaktadır.
Avrupa Birliği’ni savunanların, isterlerse kendilerine sosyalist desinler vatanın ipini satanların 30 yıldır İşçi Partisi ve Doğu Perinçek’e saldırmalarını olağan karşılıyoruz. Daha fazlasını bekliyoruz ve daha fazlasına karşı hazırlıklıyız.

Hikmet Çiçek
İşçi Partisi Genel Merkezi
Basın Bürosu Başkanı