ŞEHİT YARBAY ALİ TATAR ANKARA'DA ANILDI

Onurlu bir Türk subayıydı, O! Deniz Yarbay Ali Tatar’dı O! Derin maviliğin ortasında, tufanlara baş kaldırmıştı. “Düşmana esir düşmem” dedi… “Şerefim için gözümü kırpmadan canımı veririm” dedi… Ateşledi beylik silahını… 'Onurunu teslim etmeden canını t...

Tarih:

Onurlu bir Türk subayıydı, O! Deniz Yarbay Ali Tatar’dı O! Derin maviliğin ortasında, tufanlara baş kaldırmıştı. “Düşmana esir düşmem” dedi… “Şerefim için gözümü kırpmadan canımı veririm” dedi… Ateşledi beylik silahını… 'Onurunu teslim etmeden canını teslim edişinin' birinci yıl dönümünde Deniz Yarbay Ali Tatar ailesi, sevenleri ve "dünyaya onun gözüyle bakanlar" tarafından, gurur ve özlemle anıldı… Türk ordusuna ve yurtseverlere karşı, Cumhuriyet tarihinin en büyük tertibine isyan etmişti deniz Yarbay Ali Tatar... Poyrazköy tertibiyle tutuklanıp serbest bırakıldı, ancak onu aynı palavrayla ikinci kez almaya geldiklerinde “yeter artık” deyip çekti tetiği…

Aradan tam bir yıl geçti… Ölümünün birinci yılında Karşıyaka Mezarlığı’nda; ailesi, dostları, İşçi Partisi ve Türkiye Gençlik Birliği üyeleri onu yalnız bırakmadı.

Anmada, İşçi Partisi Merkez karar kurulu üyesi şair Hüseyin Haydar, kaleme aldığı “Ali Tatar Koçaklaması”nı okurken duygu dolu anlar yaşandı…

Ali Tatar’ın eşi Nilüfer Tatar duygulu...
“Onun burada olduğunu düşünemiyoruz…”

Kardeşi Ahmet Tatar ise; öfke doluydu...
“Bu davanın peşini bırakmayacağız,iki elimiz yakalarında olacak rahat uyuyamayacaklar"


ALİ TATAR KOÇAKLAMASI
Hüseyin Haydar

Allı turnam sökün gelir,
Yeşil başlı ördek yekün gelir,
Alıcı kuşlardan doğan gelir, şahan gelir,
Fırtına albatrosları anda gelir…
Alim Alim der dönerler, yer gök dönüşür.

Bölük bölük koçak gelir, serdar gelir,
Önden fırlayana meydan dar gelir,
Köprüye çıkmış da Barbaros taktik verir,
Arkadan Kılıç yetişir, Uluç yetişir…
Yata kalka iskele konuşur, sancak konuşur.

İleri menziller tek atlı geçilir,
Halktan emrolunca, umman bir tasta içilir,
Orada yardan geçilir, serden geçilir.
Gördünüz mü şakaktaki yarayı,
Anavatan damardan boşanı boşanı gelir.

Kavganın dışına düşen delidir,
Gün olur, vur emri yürekten gelir,
Özü kızgın kordan, kovanı o nurdandır.
Dağlar adam tartar, yedi derya eğilir,
Al gülün kızıllığı içinden gelir.

Palazın hası yuvasından bellidir,
Orada ruh dalgalanır, kemikler erir,
Beylerbeyi sırtlarından fermansız baş diklenir.
Namluya sürülen bir işaret fişeğidir,
Torpido çatlar, kasatura kınında bilenir.

Analardan helallik gelir, hak gelir,
Ölmek dediğin, vuruşarak ölmektir,
Ulu buyruk gelince nefes almak ar gelir.
Hilalin ucunda ordular yıldızlanır,
Emir Çaka çaka gelir, Derya Beyleri delirir.

Alay alay gönüllü gelir, er gelir,
Duru suyun yüzünde bir beyaz nilüfer gelir,
Orada deniz yanar, tan tutuşur…
Duydunuz mu aşkın direnişini,
Bata çıka ölüm konuşur, hayat konuşur.

Ali de der ki: Gökçe kızım bilim ile evlensin,
Onur olsun çeyizi, duvağı cesaret,
Öç narasıyla bedenim sıvazlansın…
Düşmanımı deviren milletime baş gelsin,
Mezarım bana bir saray gelir.