ŞAD-DER Başkanı Şencan Bayramoğlu: "CHP Kaybetti Vatan Kazandı"

İstanbul Şehit Aileleri Derneği Başkanı Şencan Bayramoğlu CHP’den Vatan Partisi’ne geçiş sürecini anlattı.

Tarih:

ŞAD-DER Başkanı Bayramoğlu CHP’den Vatan Partisi’ne geçiş sürecini anlattı: Kılıçdaroğlu CHP’ye PKK’lıları, FETÖ’cüleri doldurdu. Özellikle gittim ve üç sefer kendisiyle konuştum... Kılıçdaroğlu vizyon sahibi olamadı. Beni çeken fikir vatanperverliktir.


İstanbul Şehit Aileleri Dayanışma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği (ŞAD-DER) Başkanı Şencan Bayramoğlu, aynı zamanda köy kadınları gezici kurs öğretmeni. Oğlu, 1992’de Tunceli Pülümür’de şehit düşmüş. 1993’te ŞAD-DER’e üye olup gönüllü hizmet etmiş. 1998’den beri de Başkan.


■ Dernek hangi amaçla kuruldu?
Eşref Bitlis, Amerikalıların PKK’ya silah attığını tespitinden sonra bu durumu Jandarma Genel Komutanlığı’na bildirerek bir karşı propaganda yapmamız gerektiğini söylüyor. Fikir, İçişleri Bakanlığı’na iletiliyor ve derneğin kurulma kararı alınıyor. ŞAD-DER 1993’te kuruldu.

 


‘ÇOK ZAMAN KAYBETTİK’


■ Derneğin amacına ulaştığını düşünüyor musunuz?
Türkiye çapında müthiş eylemler yaptık. Çok ses getirdik. Amerika’ya karşı kamuoyunda bir tavır alınmasına vesile olduk. Şimdi PKK’nın, ‘Amerika’nın paralı askeri’ olduğunu duyuyoruz. Ben 1990’larda bunu söylüyor ve her mitingimde dile getiriyordum. Hükümetimiz daha yeni söylüyor. Ne kadar zaman kaybettik farkında mısınız?

 


‘EŞREF BİTLİS ÖLDÜRÜLÜNCE...’


■ Amerika aleyhine yaptığınız eylemlerde sizi engellemeye çalışanlar oldu mu?
PKK açılımı döneminde dernek olarak buna karşı olduğumuzu bildirdik ve eylemler yaptık. PKK Habur’dan içeriye alınmaya başladığında tavır koyduk ve Edirnekapı Şehitliği’nde eylem yapmak istedik. Fakat enteresan, PKK sempatizanları da bize karşı aynı yerde eylem yaptılar. Sivil polisler bizi engellemeye çalıştı. Biz de ‘Esas engellenmesi gereken bizler değil, şehitlerimizin katili bu teröristlerdir’ diyerek direndik. Bu gibi durumlarla çok karşılaştık.


Eşref Bitlis öldürülünce 1. Ordu bize ‘Artık size yardımcı olamayacağız. Tek başınasınız’ dedi. Çünkü 1. Ordu, İçişleri Bakanlığı’nın isteği üzerine bize yardım ediyordu. Bakanlıktan böyle bir karar alındıktan sonra Türkiye’deki projelerimiz sekteye uğradı. Biz de adımızı değiştirdik ve merkezimizi İstanbul’a taşıdık. Fakat daha bitmedi. İkinci sekteye maruz kaldık.

 


‘PKK’YA AÇILINCA BİZİ PASİFİZE ETTİLER!’


PKK’ya açılım başladı. Dönemin Başbakanı Tayip Erdoğan, Malul ve Gaziler Dernek Başkanı olan Taner Uran’a ‘Genelkurmay benim emrimdedir, dolayısıyla Malul ve Gaziler Derneği de benim emrimdedir’ dediğinde, sayın Uran ‘Aynı fikirdeyiz’ dedi. Uran ve Erdoğan aynı çizgide buluştu. ‘Malul ve Gaziler Derneği’ adına ‘Şehit Dul ve Yetimleri’ ibaresini de ekleyip bizim üyelerimizi buraya çekmeye çalıştı . Derneğimizi böldüler. Türkiye çapında bütün şehit derneklerini o çatı altında birleştirmeye çalıştılar; çünkü devlet üye başına bu derneğe maddi yardımda bulunuyor. Ne kadar çok üyesi varsa o kadar çok para alıyor.


■ Devlet size maddi yardımda bulunmuyor mu?
Hayır bulunmuyor. Burada gönüllülük esas. Üyelerden ve bağışlardan gelen yardımlarla ayakta kalmaya çalışıyoruz. Kısacası, açılıma karşı olduğumuz için bizi pasifize ettiler.

 

■ Neden Vatan Partisi?
CHP’li bir ailenin kızıyım. Bu kültürle büyüdüm. Fakat günümüz siyaseti herkese olduğu gibi bana da nerede durmam gerektiğini bir kez daha sorgulama olanağı verdi. Beni çeken fikir vatanperverliktir. MHP’ye dahi oy vermişimdir.

 


AT ARABASIYLA EZMEYE ÇALIŞTILAR


■ MHP’de neden kalmadınız?
1970’lerin ortalarında eşim Kars Sarıkamış’ta görevdeyken ben de bir köyde öğretmenlik yapıyordum. Bazı MHP’li öğretmenlerin kendi derslerinde Atatürk’ün resmini indirerek kurt resmi astıklarına şahit olmuştum. Bu olaya karşı geldiğim için o öğretmenleri karşıma aldım. Bana olmadık hakaretler ve daha birçok kötü muameleler yaptılar. Bir gün, at arabasını üzerime sürdüler... Bu olaylardan soğudum ve MHP’yi bıraktım.


***


‘Kılıçdaroğlu kendisine bir çizgi çizemedi’


Sonraki süreçte CHP’ye katıldım. Fakat kendimi orada da bulamadım. Kılıçdaroğlu CHP’yi yönetemiyor. Partiye PKK’lıları, FETÖ’cüleri doldurdu. Özellikle gittim ve üç sefer kendisiyle konuştum. ‘Böyle olmaz. Atatürk’ün devrimlerinden uzaklaşıyoruz. Gelin buna bir çare bulalım’ deyince sadece gülüyorlardı. Sarılıyorlar ve ‘Merak etmeyin. Kaygılarınızı anlıyoruz. Her şey düzelecek’ gibi geçiştirici şeyler söylüyorlardı... Kılıçdaroğlu kendisine bir çizgi çizemedi. Vizyon sahibi olamadı. AKP de böyledir, geçiştirir. Bu süreç beni Vatan Partisi’ne yaklaştırdı. Konferanslara gittim. Mehmet Perinçek’i dinledim. Gazeteyi okuyorum. Tam bir vizyon partisi. Ne yaptığını bilen bir parti. CHP bizi kaybetti, Vatan Partisi kazandı. Bakın dış ve iç politikalara. Hepsi takdire şayan. İdealist bir parti ve bunu çok seviyorum. CHP’nin böyle bir derdi yok. Ancak bize ‘Oylarımızı bölüyorsunuz. AKP bu yüzden iktidara geliyor’ diyorlar. Benim cevabım şudur: AKP, siz bölünseniz de geliyor bölünmeseniz de geliyor.

 

Röportaj: Yatkın Yeşilyurt, Aydınlık