SİLİVRİ VE HASDAL‘LA DAYANIŞMA ETKİNLİKLERİ BAŞLADI

İşçi Partisi İzmir Konak İlçe Örgütü’nün “Silivri ve Hasdal’la Dayanışma Etkinlikleri” 24 Mayıs 2012 günü ( Dün) 17.30 da Güzelyalı’da masa açılışı ile başladı. İşçi Partisi Konak İlçe Başkanı Av. Bülent Karagöz, yaptığı açış konuşmasında etki...

Tarih:

İşçi Partisi İzmir Konak İlçe Örgütü’nün “Silivri ve Hasdal’la Dayanışma Etkinlikleri” 24 Mayıs 2012 günü ( Dün) 17.30 da Güzelyalı’da masa açılışı ile başladı. İşçi Partisi Konak İlçe Başkanı Av. Bülent Karagöz, yaptığı açış konuşmasında etkinliğin keman dinletileri, söyleşiler, imza masaları, Silivri duruşma görüntüleri, kermes gibi faaliyetlerle devam edeceğini belirterek şöyle dedi:

TÜRKİYE TUTSAK EDİLMİŞTİR
“ Bu operasyonlara karşı kararlı mücadelemiz devam edecektir.200 yıldır emperyalizmle savaşan milletimiz paha biçilmez deneylerle güçlenerek, bugün de ABD ve AB ‘ye karşı vatanımızı çiğnetmeme kararlığını gösteriyor. Partimiz ise bu mücadelenin merkezinde öncü vuruşlar gerçekleştiren, dalgalar halinde güçlü karşı koyuşları ile Gladyo’yu sarsan, düşmanı titreten ve milleti ile birleşen bir hattadır. Türk milleti, gençliği il, 19 Mayıs yasaklarına teslim olmayan o asil duruşu ile, emekçi yataklarındaki mücadeleleri ile yepyeni bir dünyanın kurucusu olacaktır”

HAYATIMDA GARDİYAN BİLMEZDİM, SADECE FİLİMLERDE GÖRÜRÜDÜM. ŞİMDİ SİLİVRİ ÇADIRINDA NÖBETTEYİM
Daha sonra yapılan söyleşide ilk olarak söz alan Org.Çetin Doğan’ın eşi Nilgün Doğan “Vardiya BizdePlatformu"nun asker eşleri temsilcisi olarak konuştu. Doğan:
“Gardiyanları bilmezdim, şimdi asker eşleri olarak Silivri’de nöbet tutuyoruz. Bir balyoz semineri uyduruldu. 186 kişi katıldı dediler 365 kişi sanık olarak yargılanıyor. O 186 kişilik seminere katılan askerin sadece 52 kişisi dava da sanık. Demek ki bu iş seminer değil, anlaşıldı ki ,TSK ’ya karşı bir dava başlamıştı. Taraf muhabiri Mehmet Baransu’nun getirdiği 19 CD içinde sadece 2 CD’nin içindeki 1500 adet bilgi hatalı. İlk olarak2009 yılında kullanılmaya başlayan yazı fontu ile 2003 seminer tatbikatını yazmışlar. Davada konu iddialar böyle bir temel üzerinde yükseliyor. Biz Amerika’dan, ODTÜ’den bilirkişi raporları aldırdık. Bu raporları mahkemeler incelemedi, dikkate almadı. Şimdi Savcılık esas hakkında mütalaaya geçiyor, yani karara doğru gidiliyor. Tanıklar dinlenmedi, deliller değerlendirilmedi, toplanmadı henüz. Bunu ispatladık.

HİLMİ ÖZKÖK ve AYTAÇ YALMAN BENİM NAZARIMDA GİZLİ TANIKTIR
İkinci konuşmacı E. General Özbek ise konuşmasında şöyle dedi:
“ Aytaç Yalman ve Hilmi Özkök bana göre çıkarları için davada gizli tanıklık konumundadırlar. Gizli tanıklar gibi davranıyorlar. Gerçeğin tanıklığını yapabileceklerine rağmen yapmıyorlar. TSK için söylenmedik laf kalmadı. Genelkurmay Başkanı anayasanın kendisine verdiği 117. maddedeki yetkilerine dayanarak cevap verebilir, vermiyor. İlker Başbuğ ise içeri girdikten sonra konuştu, sayın Saygun Paşa’da. “

TÜRKİYE’DE ÖRGÜTLÜ PARTİLER DÜZLEMİNDE İŞÇİ PARTİSİNİN MÜCADELESİ DIŞINDA BİR ŞEY YOK
E.General Özbek; Silivri ve Hasdal konusundaki mücadelesi ile Anayasa Forumları, TGB’nin 300 bin kişilik yürüyüşü, İşçi Partisi İzmir İl Örgütü’nün 4 günlük Kiraz-İzmir yürüyüşünü de anlatıp:
“CHP ve MHP muhalefet bile yapmıyorlar. İçlerinde çok vatanperver olması, milletvekillerinin çok düzgün olması kurumsal olarak bu partileri kurtarmıyor. Türkiye’de İşçi Partisinin saygın bir mücadele verdiğini, başkaca bir örgütlü partinin bu konumda değil” diyerek işçi Partisi’nin de içinde yer aldığı Milli Cepheye büyük ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

ŞIRNAK VALİLİĞİ KUZEY IRAK İÇİN NASIL O KELİMEYİ KULLANIR ANLAMAM MÜMKÜN DEĞİL
Özbek Konuşmasını şöyle sürdürdü:
Şırnak valiliği resmi yazışmasında Kuzey Irak’taki bölgesel yönetim için ağzım varmıyor ama nasıl o kelimeyi isim olarak yazışmasında kullanır.
Özbek BDP’yi kastederek şöyle devam etti:
“ O parti Lahey’e insanlık suçu işlendi diye, Genelkurmayı ve TSK’yı dava ediyor. Türkiye bu konuda uluslar arası mevzuatı kabul etmediği halde, böyle bir hukuki vaziyete imza atmadığı halde Lahey bu talebi kabul ediyor.

SİFONU AMERİKA DEĞİL TÜRK MİLLETİ ÇEKECEK VE TAYYİP DELİĞE SÜPÜRÜLECEK
Son olarak konuşan İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Tugay Şen ise şunları belirtti:
“ Olumlulukların görüldüğü bir sürece giriyoruz. ABD kaybediyor, bu nesnel bir durum. Ya Esad gidecek ya ben diyor Erdoğan. Göreceğiz. Bir zamanlar onun için sifonu çekmeyin diyorlardı, ama süreç gösteriyor ki, o sifonu Türk Milleti çekecektir. Deliğe süpürecektir. Atatürk’ün dediği Uygarlık Asya’dan yükseliyor”

KARAMSARLIĞI YASAKLIYORUZ
“ Biz karamsarlığı yasaklıyoruz. Yeni nesnel gerçeği görüyoruz. Yapmamız gereken Mustafa Kemal gibi devrimci olmaktır. Parlamento hesapları içinden çıkıyoruz. İşçi Partisi muhalefet olmayacak, iktidar olacaktır. İktidar olmadan tarihi değiştiremeyiz. Bunun için de Atatürk gibi teşkilat adamı olacağız. Üye olacağız.

BELİRLİYECİ OLAN İRADEDİR, BİLMEK DEĞİL YAPMAK DÖNEMİNE GİRECEĞİZ
Şen konuşmasında cumhuriyetin yıkıldığını, bunu duygusal olarak içine sindiremeyenlerin de bilmesi gerektiğini, bu gerçek kabul edildikten sonra yeniyi kurabileceklerini belirterek:
“ Cumhuriyetin neyi kaldı; ekonomisi mi, okulumu, tarımı mı? Bunu artık herkes biliyor. Halkımız da iyi biliyor. Halkımızın cesarete ihtiyacı var, değiştirecekleri görmek onların cesaretini görmek istiyor. Onun etrafında toplanmaya hazır”