18 Şubat günü Türkiye’nin dört bir yanından gelen Tekel işçileri, Özelleştirme İdaresinin önündeydiler. AKP iktidarının Tekel’e son darbeyi vurmak için havaya kalkan elini tutmak için Ankara’ya gelmişlerdi.
Tütünde, Osmanlının Reji döneminden çok daha kötü koşullara götürülüyoruz. Reji idaresinde gelirler yabancılara gidiyordu ama mülkiyet Osmanlı’da idi.
Şimdi gelirler de, mülkiyet de yabancılara ait olacak.
20 yıldır sahnelenen bu akıl almaz “peşkeş”in rakamları şunlardır:
Sigarada yaklaşık 110 milyar adet ile dünyanın yedinci büyük pazarıyız. Resmi kayıtlara göre tüketimin yüzde 10-15’i sahte ve kaçak ürünler. Yaklaşık 20 milyon içici, yaklaşık 17 milyar YTL’lik tütün mamulü tüketmektedir.
TEKEL, 2007 yılında 145.658 üreticiden 34.155.000 kg tütünü, 147.824.292 YTL karşılığında satın almıştır. Üreticilerin yüzde 67’sinin tütün alımını yapan TEKEL, 2006 yılında 55.375. 388 dolar karşılığı 50.401.338 kg tütün ihraç etti.
Şark tipi tütün üretiminde dünya birincisiyiz.
2007 yılında 13.164 personeli bulunan ve en çok istihdam yaratan kamu kuruluşlarının başında gelen TEKEL’in, altı sigara fabrikası, 39 Pazarlama ve Dağıtım Başmüdürlüğü, biri tütün işleme fabrikası olmak üzere 57 adet Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğü bulunuyor.
Tekel’in 1995’te yüzde 82 olan pazar payı, 2005’te % 33’e, üretici sayısı ise yarı yarıya geriledi. Türkiye pazarının yüzde 42’si Philips Morris’in eline geçti. 2007 Ekim ayına göre JTI yüzde 10, BAT yüzde 8 pazar payına sahip.
Oysa daha on yıl önce Tekel’in ülke ekonomisine katkısı milyar dolarlar ile ifade ediliyordu. Altın yumurtlayan tavuk kesilmiştir. Şimdi “tavuktan” kalan parçalar satılıyor.
ÜRETİMİN SONU
TEKEL’den geri kalan, Adana, Ballıca, Bitlis, Malatya ve Tokat sigara fabrikaları ile bu fabrikaların kullanımında bulunan taşınmazları satılırsa, ulusal pazar tümüyle yabancıların eline geçmiş olacak.
2006 yılında 70 milyon kilogram ile 250 milyon dolarlık tütün ithalatı yapan Türkiye, sigara fabrikalarının satışından sonra yerli üretimini de kaybedecek.
4733 sayılı Kanundan sonra beş yılda yüzde 47 oranında azalarak 205.000 civarına inen tütün üreticisi sayısı ve yüzde 38,5 oranında azalan üretim miktarı, ülke tütüncülüğünün bir yok olmaya gittiğini gösteriyor.
TEKEL YABANCILARA
Tekel’in satılmasında AKP’ye danışmanlık yapan Citigroup’un Londra'da 27-28 Eylül 2007 tarihinde düzenlediği pazarlama toplantısına, Japon Tobacco International (JTI), British American Tobacco (BAT), Imperial Tobacco'nun yanı sıra Doğan Grubu ve Limak da katıldı. Limak'ın bir yabancı fonla ortaklık yaptığı European Tobacco ile TÜTSAB’ın da TEKEL’i almak için sıraya girdiği görülüyor.
AKP’nin satmayı düşündüğü TEKEL birimleri şunlar;
-İstanbul, Adana, Ballıca, Bitlis, Malatya ve Tokat sigara fabrikalarının makine ve teçhizat, yedek parça, hammadde, yarı mamul ve mamul stokları ile sarf malzemesi nitelikli varlıklar, işletme ve üretim faaliyetinde kullanılan tüketim malzemeleri,
-Sigara markaları ve yeni marka başvuruları,
-TEKEL’in depolarında ve perakende satış mağazalarında mevcut tütün mamulü stokları, fabrikalar için alınan 25.000 tonluk yaprak tütün, İstanbul Sigara Fabrikası ve bu fabrikanın kullanımında bulunan taşınmazlar ile Şirket Genel Müdürlük binası.
CEVİZLİ VE TOKAT
Aralık sonu ve Ocak başı, Tekel işçilerinin mücadele günleri olacak. Cevizli Tekel’de alıcılar fabrikaya sokulmadı. TEKEL’e talip olanların müdürlük binasında olduğunu öğrenen Cevizli TEKEL işçileri, müdürlük önünde toplanarak “akbabalar siteyi terk edin”, “TEKEL vatandır vatan satılmaz’, sloganları ile alıcıları müdürlük binasında çembere aldılar. Müdürlükten çıkamayan alıcılar, fabrikayı gezemeden ayrılmak zorunda kaldılar.
Tokat’ta, fabrikadan çıkan işçiler, 1000 kişiyi bulan sayılarıyla Tokat yollarını bayram yerine çevirdiler. Birkaç yıl önce bıraktıkları vatan mücadelesinin meşalelerini yeniden ellerine almış, ‘Tekel vatandır, vatan satılmaz’ diye haykırıyorlar.
Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, Türk-İş Genel Kurulu’nda ‘göreceksiniz, Tekel işçisi özelleştirmeye karşı nasıl mücadele ediyormuş’ diyordu. Cevizli ve Tokat işçilerinin yaktığı ateşin, bundan sonra diğer işyerlerine de yayılarak büyüyeceği görülmektedir.
Tekel işçisinin bu mücadelesine sahip çıkmak, bir vatan borcudur.
TEKELİN DEĞERİ
Tütün Eksperleri Derneği’nin dediği gibi;‘‘Reji İdaresinden kurtularak kendi toprağında çoluk çocuğuyla alın teri döküp, tütün üreterek geçinmenin mutluluğu kaç milyar dolarsa, TEKEL’in gerçek bedeli odur.
‘‘Türkiye Cumhuriyetini kuran ilk Meclis’in milli ve onurlu duruşunun ağırlığı kaç milyar dolarsa, TEKEL’in gerçek bedeli işte odur.’’
Bu değer’in Dolar veya Avro cinsinden bir karşılığı yoktur.
Cumhuriyetin yeminli düşmanları, Cumhuriyeti yıkmak için onun yarattığı bütün kurumları, işletmeleri ve değerleri yok ediyorlar.
Ama bu Cumhuriyetin sahipleri de vardır. Tekel işçisi o “sahipler” arasında ön sıralardadır.
mbgultekin@ip.org.tr