Perinçek ve Avukatlarından Hücre Uygulamasına Tepki
Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 2. kez hücreye kapatılması üzerine, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine başvuruda bulundu.
Perinçek, şu bilgilere yer verdi:
“Dün (7 Mart 2011, Pazartesi) akşam saat 17.00’de Cezaevi yönetimi normal koğuş olan F–8 koğuşuna nakledildiğime dair, 7 Mart 2011 tarihini taşıyan bir bildirimde bulundu. Bildirim yerinde olduğu için imzaladım.
Bildirimden 15 dakika sonra, cezaevi yönetimi kalabalık olarak geldi. Beni bu kez hücrelere nakledeceklerini bildirdiler.
Kendilerine yaptıkları işin kanunsuz olduğunu, tutuklunun geçici olarak hücreler bölümüne konması için, Cezaevinde bir disiplin suçu işlemesi gerektiğini belirttim. Suç işlediklerini kamera önünde uzun uzun anlattım.
Götürüldüğüm F/6 bölümü 4 hücredir. Son hücre avluya koridor haline getirilmiştir.
Bu tecrit hücreleri L Tipi Cezaevi Planında ‘ceza hücresi’ olarak belirlenmiştir; koğuş değildir. Hiçbir tutuklu, neyle suçlanırsa suçlansın, o hücrelere konamaz.
O hücrelerde savunma hazırlıkları yapılamaz.
O hücrelerde yaşanamaz; ancak geçici olarak kalınabilir.
Nitekim Cezaevi planında ve düzenlemelere göre, tecrit hücrelerinde tutulma cezası geçicidir.
Soruyoruz şu koşullarda nasıl adil yargılama yapılabilir?
Son bir hafta içinde Cezaevinde dört kez nakledildim.
Her götürüldüğüm koğuşta inşaat temizliği yaptık.
Bir haftadır yalnız inşaat temizliği ve taşınmayla uğraşıyoruz.”
İşçi Partisi Genel Balkanı Doğu Perinçek’in vekilleri Avukat Hasan Basri Özbey ve Avukat Mehmet Cengiz de Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne başvurarak, Doğu Perinçek’e yönelik “hücre” ve “tecrit” uygulamalarına derhal son verilmesini istediler.
Özbey ve Cengiz’in, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne sundukları dilekçe şöyle:
Ankara, 08.03.2011
ADALET BAKANLIĞI
CEZA VE TEVKİFEVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NE
ANKARA
Konu: Doğu Perinçek’e yönelik “hücre” ve “tecrit” uygulamasına son
verilmesi hk.
İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek, kamuoyunda “Ergenekon davası” diye bilinen ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde E. 2008/209 sayılı davada tutuklu olarak yargılanmaktadır.
2008 Eylül ayından bu yana Silivri L Tipi Ceza ve İnfaz Kurumu 4 No.lu Cezaevinde tutulan müvekkil, 28 Şubat 2011 gecesi, diğer “Ergenekon davası” tutuklularıyla birlikte aynı yerleşke içindeki 1 No.lu Cezaevi’ne nakledilmiş ve 3 Mart 2011 günü tek kişilik hücreye konulmuştu.
Daha sonra hata yapıldığı belirtilerek, tekrar 3 kişilik eski koğuşuna götürülen müvekkilin dün yeniden tek kişilik bölüme nakledilerek tecrit edildiğini öğrenmiş bulunuyoruz.
Bu uygulama yasaya aykırıdır.
5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 9. maddesinde; Silivri L Tipi Ceza ve İnfaz Kurumu’nun da aralarında bulunduğu “Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları” tanımlanmış ve “Devletin güvenliğine karşı suçlardan… mahkum olanların cezaları bu kurumlarda infaz edilir” denilmiştir.
Görüldüğü gibi bu düzenlemeler “hükümlüler”e ilişkindir.
Kanun’un 4. maddesinde göre; “Mahkûmiyet hükümleri kesinleşmedikçe infaz olunamaz.”
“Tutuklular”a ilişkin düzenleme, Yasa’nın 111. maddesinde yer almaktadır. Buna göre;
“Tutuklular… normal güvenlik esasına dayalı tutukevinde veya maddi olanak bulunmadığı hallerde diğer kapalı ceza infaz kurumlarının bu amaca ayrılmış bölümlerinde tutulurlar”.
İnfaz mevzuatında “bir veya üç kişilik odalar” deyimi yalnızca bu Yasa’nın 63. maddesinde geçmektedir. Anılan maddede “Tehlikeli hâli bulunan hükümlü ancak bir veya üç kişilik odalarda, diğer hükümlüler ise kurumun fizikî yapısı, kapasite durumu ve güvenlik gerekleri göz önüne alınarak cezaevi yönetimi tarafından belirlenecek sayıda mahkûmun kalabileceği odalarda barındırılırlar” denilmektedir. Yani tek kişilik odalarda barındırılma, yalnız hükümlüler için söz konusudur.
Tutuklular için uygulanması mümkün olmayan bu kural, her hükümlü için dahi uygulanamaz. Her hangi bir hükümlünün tek kişilik odada tutulabilmesi için “tehlikeli hali”nin bulunması gerekir.
5275 sayılı yasada, “Tutukluların Hakları ve Kısıtlayıcı Önlemler”in düzenlendiği “Kısıtlayıcı Önlemler” başlıklı 115. maddede; “tehlikeli halleri bulunan, delili karartma tehlikesi olan, soruşturmanın amacını veya tutukevinin güvenliğini tehlikeye düşüren veya suçun tekrarına olanak verecek davranışlarda bulunan…“tutuklunun tek başına sıkı bir rejim altında muhafaza edilmesi ve kaldığı odanın kamerayla izlenmesi”ne soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcısı, kovuşturma evresinde hâkim veya mahkemesince” karar verilir.
Tutuklu müvekkilin yargılanması, halen İstanbul 13. Mahkemesi’nde sürdürülmektedir yani “kovuşturma evresinde”dir. Kendisinin tek kişilik odada muhafaza edilmesi için İstanbul 13. Mahkemesi’nin kararı gerekir. Böyle bir karar yoktur.
Anılan Yasa uyarınca çıkarılan Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’te de buna paralel hükümler yer almaktadır. Bu Tüzüğün 180. maddesine göre Tutuklular, hükümlülerden ayrı binalarda barındırılır.
Tüzük’ün 47. maddesinde “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış olan hükümlü, tek kişilik odada barındırılır” denilmektedir.
Aynı Tüzük’te hükümlüler için öngörülen hükümlerden tutuklular hakkında da “tutukluluk haliyle uzlaşır nitelikte” olması halinde uygulanabilecek olanlar sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar için tek kişilik odada barındırma kuralı yer almamaktadır.
Bu kurallar karşısında, müvekkil Sayın Doğu Perinçek’in tek kişilik odada tutulması açıkça yasaya ve tüzüğe aykırıdır.
Bakanlığınız bu icraatı ile;
- Hükümlüler için dahi son derece sınırlı olan bir düzenlemeyi müvekkil hakkında uygulamakla, henüz yargılanmakta olan ve tutuklu bulunan müvekkili mahkum ederek “hükümlü” kabul etmiş,
- Hatta bu yargısız infazla da yetinmeyerek kendisini, “tehlikeli hali bulunan hükümlü” ya da “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış olan hükümlü” ilan etmiş,
- Kovuşturma makamı olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yetkilerine tecavüz etmiş olmaktadır.
Sonuç : Müvekkil Doğu Perinçek’e yönelik bu “hücre” ve “tecrit” uygulamasına derhal son verilmesini talep ediyoruz.
İşçi Partisi Genel Başkanı
Doğu Perinçek vekilleri
Av. Hasan Basri Özbey – Av. Mehmet Cengiz