Perinçek Güçbirliği'nin Başarı Koşullarını Yazdı!

SONAR araştırma kurumunun yöneticisi Hakan Bayrakçı, aylardan beri AKP'yi iktidardan indirecek formülü anlatıyor. Ulusal Kanal'da bu değerli araştırmacımızı dikkatle izliyoruz.

Bayrakçı, şu olaylardan yola çıkıyor:

Yüzde 20-25 oranında oynayan kararsız ve...

Tarih:

SONAR araştırma kurumunun yöneticisi Hakan Bayrakçı, aylardan beri AKP'yi iktidardan indirecek formülü anlatıyor. Ulusal Kanal'da bu değerli araştırmacımızı dikkatle izliyoruz.

Bayrakçı, şu olaylardan yola çıkıyor:

Yüzde 20-25 oranında oynayan kararsız ve sandığa gitmeyecek seçmen var. Bu oran son haftalarda daha da yükseldi AKP ve CHP seçmeni sallanıyor.

CHP'nin bu seçmeni kazanma şansı yok. Çünkü çoğu CHP'ye küsmüştür ve küskünlerin sayısı daha da artıyor.

Bu büyük seçmen kitlesinin yarısını bile kazanacak bir Güçbirliği, AKP'nin iktidara gelmesini önler ve AKP dışında kurulacak bir hükümete katılır. Kaldı ki Güçbirliği bütün seçmen kitlesi içinden oy kazanacaktır.


Zaman çok dar! Son derece çevik ve yaratıcı olmak gerekiyor.

Güçbirliği'nin CHP ve MHP ile karşılaştırılabilecek oy potansiyeli

Hakan Bayrakçı, bu Güçbirliği'nde çekirdek oluşturacak güçlerin de İP-DSP-Cindoruk ekibi ve Cumhuriyet aydınları olduğunu belirtiyor. Ben o Cumhuriyet aydınlarına ve emekçi önderlerine "öncüler" diyorum.

ADD'nin başını çektiği ve TGB'nin de gençlik dinamiğini oluşturduğu bir girişim de Güçbirliği yönünde çalışmalar yürütüyor.


Belki bazıları için şaşırtıcı olabilir. Ancak Türkiye'nin yaşadığı sürece ve önümüzdeki 3 aya bakıyoruz. Güçbirliği'nin MHP ve CHP ile karşılaştırılabilecek bir oy birikimi vardır. Ancak bunun koşulları bulunuyor.


AKP'yi devirme ve hükümet iddiası


Bugün Türkiye'nin geleceğini belirleyecek emekçi halkın ve "kıyılar" denilen çağdaş seçmenin talebi, AKP'den kurtulmaktır. Yelkenlerini bu talebin rüzgarıyla doldurma şansı, Güçbirliği'nin en büyük itici gücüdür.

Güçbirliği Türkiye'yi AKP'den kurtaracak anahtar olarak ortaya çıkıyor. AKP dışında, CHP ve MHP'den başka bir gücün Medis'e girmesi, AKP'yi iktidardan indirecek tek çözümdür. Kenara çekilmiş, AKP'ye öfkeli, CHP ve MHP'ye kızmış seçmen, Güçbirliği'ni gözlüyor. Oylar hazır. Ancak bu oyları toplayacak olanlar, şu anda durumun farkında gözükmüyorlar.

"Nereden belli?" diyeceksiniz.

"Ziyan olacak oyları toplamak", "CHP ve MHP dışında kalanların oylarını dilemek (dilenmek de diyebilirsiniz)" gibi söylemler var.

Böyle iddiasız ve kendine güvenmeyen bir tavrın en küçük bir titreşim dahi yaratamayacağı ortadadır.

Güçbirliği bütün oylara talip

Güçbirliği, ziyan olacak veya cami avlusuna bırakılmış bebekler gibi kimsesiz oylara değil, AKP seçmeni dahil bütün seçmenlerin oylarına talip olursa başarılı olabilir.


Güçbirliği Meclis'e girerse hükümete katılır

Güçbirliği, AKP'yi iktidardan indirmenin ötesinde, 13 Haziran'dan sonra kurulacak hükümetin kuruluşuna katılmak durumundadır. AKP'nin iktidar olmadığı koşullarda, iki hükümet seçeneği bulunmaktadır:

Güçbirliği+CHP

veya

Güçbirliği+CHP+MHP



Silik ve iddiasız formüllerle başarı olmaz

Bu hükümet seçeneklerinin her ikisi de ancak Güçbirliği'nin katılımıyla gerçekleşir. Bu nedenle Güçbirliği, hükümet olma iddiasına uygun bir oluşumu gerçekleştirmek zorundadır.

Sayın Prof. Dr. Mümtaz Soysal'ın ifade ettiği "birliktelik" türünden silik ve iddiasız formüllerle başarı kazanılamaz. Türkiye yanarken, hangi seçmen "birlikteliklere" güvenecek de oy verecek?



AKP'ye cepheden tavır



Güçbirliği, AKP'nin karşısındaki program ve iktidar seçeneğini temsil etmek durumundadır.



AKP, ABD'nin BOP görevini yerine getiriyor.



Güçbirliği, ABD'nin Ortadoğu planlarında piyon rolünü kesin olarak reddedecektir.



Güçbirliği'nin hükümet ilkesi, Türkiye'nin Türkiye'den yönetilmesidir.



Yine Güçbirliği, AKP'nin Türkiye'yi AB kapısında bölünmeye sürükleyen 8 yıllık uygulamasına cepheden tavır alacaktır. Türkiye, AB kapısındaki zincirlerini koparacak ve Atlantik emperyalistlerinin Türkiye'yi bölme planını boşa çıkaracaktır.



Bilindiği gibi Türkiye'yi AB kapısına bağlayan, ABD'dir. AB kapısından kurtulmak, aslında ABD denetiminden kurtulmaktır.



Türkiye, Asya'nın ağırlığıyla Atlantik'in baskısını göğüsleyecek. Hatta ABD'nin maceralara sürüklenmesini önleyen rolüyle dünya barışına katkıda bulunacaktır. ABD ve AB ile ilişkileri normalleştirmenin yolu dik durmaktır.



Güçbirliği'nin ekonomik, toplumsal ve kültürel programı da AKP'nin benzeri değil, tam karşıtı olacaktır.



Bağımsız, halkçı, kamucu, milli girişimci, çiftçiyi destekleyen program, bütün dünyada yükseliyor. ABD çöküyor ve Neoliberalizm'in son kalesi, daha doğrusu son kölesi, Türkiye'dir. Milli Hükümet, Milli Direnme Ekonomisi'ni örgütleyerek köleliğe son verecek; üreten, hakça paylaşan bir çözümü uygulayacaktır.



CHP Akepeleşmekten vazgeçerse



CHP'nin Güçbirliği'ne eksen olmasının koşulu, Akepeleşmekten vazgeçmesidir. Böyle bir koşul ileri sürüyor değiliz. CHP, kendisi karar verecektir. ABD ve AB emperyalizminin ruhsatını almak isteyen yöneliş Güçbirliği'ni de reddeder ve AKP'nin silik kopyası olarak seçmen tarafından cezalandırılır. CHP'nin Güçbirliği'nin başına geçmesi ise Mustafa Kemal rotasıdır.

CHP'nin Güçbirliği konusunda vereceği karar, hükümet olmak ile büyük kargaşalıklara yuvarlanmak arasındaki karardır.



CHP ve MHP'den farklı



Güçbirliği'nin AKP programına cepheden karşı olması, CHP ve MHP'den farklı olması anlamına geliyor. Çünkü CHP ve MHP, AKP ile aynı sistem içindedir. CHP, tam AKP'nin sistemi çökerken Akepeleşiyor. İntihar girişimi diye buna denilir.



Güçbirliği'nin MHP ve CHP’den farklı olması, seçmen kitlesinin talebidir. Millet, CHP ve MHP'yi AKP'den farklı bulmadığı için bu partilere kızıyor. Güçbirliği, CHP ve MHP gibi olacaksa niçin oy toplasın?



Bu nedenle Güçbirliği, AKP'yi devirme savaşı verirken, CHP ve MHP'nin bir çözüm olmadığını da seçmene anlatacaktır. Seçmenin merak ettiği budur. O nedenle Güçbirliği, bütün milletten oy isteyecektir. Güçbirliği, CHP ve MHP'ye ayağını sürüyerek oy veren büyük halk kitlesinin de umudu olacaktır.

YARIN: Güçbirliği'nin basan koşullarını tartışmaya devam edeceğiz. Kahramanlar ve kahraman olmak isteyenler yarınki Rota'yı okusunlar.