İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Hürriyet Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil'in 7 Mart 2007 günü yayınlanan yazısı üzerine kendilerine bir açıklama gönderdiler. Özdil'in anılan köşe yazısını sitemizin "Basında İşçi Partisi" bölümünden okuyabilirsiniz. Perinçek'in açıklaması şöyle;
Sayın Yılmaz Özdil,
Yüreğinizle yazıyorsunuz, duygularınızla, ilgiyle okuyorum.
7 Mart 2008 günlü yazınızda yolunu değiştirenlerden söz ederken, “Perinçek Atatürkçü” diye bana da gönderme yapmışsınız.
44 yıldır
1964 yılında Bilimsel Sosyalizmi dünya görüşü ve eylem kılavuzu olarak benimsedim. 44 yıldır dünyayı ve Türkiye’yi daha doğru anlıyorum; geleceğe umutla ve güvenle bakıyorum ve mutluyum.
Gençliğimden beri Kemalist Devrim’in milletimizin tarihindeki en büyük atılım olduğunu savunuyorum. Bilimsel Sosyalist olduğum için, Atatürk’ü daha iyi anlıyorum ve Türkiye’nin geleceğinin ancak o birikimle kurulabileceğini biliyorum. Yöneticisi olduğum partiler, 1960’lı yıllardan bugüne ısrarla Türkiye’nin önündeki devrimci adımın Milli Demokratik Devrim olduğunu saptıyor ve bu hedefi “Kemalist Devrim’i tamamlamak” diye ifade ediyor.
Birikimi anlamak
Madde zamanın içinde vardır. Zamanın dışında bir madde yoktur. Devrimci birikim de zamanın, yani tarihin içinde oluşur. Türkiye’nin birikimi, büyük imparatorluklar mirasından gelip, 1876 Meşrutiyeti, 1908 Devrimi, Kemalist Devrim, 27 Mayıs 1960 hareketi ve sonrasındaki emekçi hareketi içinde oluştu. Bu birikimin en önemli halkası, Kemalist Devrim’dir. O nedenle Atatürk’ün önderlik ettiği devrimin kökünü sürdürmek, tarihin maddesinden beslenmektir; güç ve enerjinin kaynağına bağlanmaktır.
Kemalist Devrim pratiğinin ve felsefesinin kaynakları
Kemalist Devrim’i tarihin dışında ve beslenme kaynaklarını bilmeksizin açıklama olanağı yoktur. Bunu Atatürk’ün kendisi daha 23 yaşında genç bir zabitken, 5 Ocak 1904 günü eliyle not defterine yazarak saptamıştı: “Evvela sosyalist olmalı, maddeyi anlamalı.” (Atatürk’ün Bütün Eserleri, c.1, s.15, belgenin fotokopisi ekte)
İşte bu “maddeyi anlamak”, Atatürk’ün devrimciliğinin ve başarılarının sırrıdır. O’nun düşün kaynaklarını araştırdığımız zaman, Büyük Fransız Devrimi, Rusya ve Doğu Avrupa’daki “Narodnizm” (Halkçılık) ve Sovyet Devrimi’ni görüyoruz. Atatürk’ün 13 Eylül 1920 günü kendi imzasıyla Meclis’e verdiği “Halkçılık Programı”, emperyalizme ve kapitalizme karşıdır ve o gün ancak bilimsel sosyalistlerin yazacağı bir programdır. Nitekim bu programın görüşülmesi sonucunda 20 Ocak 1921 günü Meclis’te kabul edilen ilk anayasamız, Atatürk’ün deyişiyle “Şuralarla yönetimi” öngörmüştür ve yine Atatürk’ün vurguladığı üzere “Şuralar” kavramına Rusya’da “Sovyetler” denmektedir. Atatürk Sovyet Devrimcisi Aralof’u 1928 yılında Taksim’e diktirdiği Cumhuriyet Anıtı’na hemen İsmet Paşa’nın omuzlarının arkasına yerleştirmiştir. Hâlâ kasketli olarak orada durmakta ve önünden geçenleri seyretmektedir. Yine Atatürk, 1930’larda okullarda okutulan Medeni Bilgiler kitabına “Devlet Sosyalizmi”ni benimsediğini kendi el yazısıyla yazmıştır. Uzatmıyorum. Araştırılmayan bu konuyu, “Kemalist Devrim’in Felsefesi ve Kaynakları” adlı kitabımda inceledim. İlgili bölüme bir göz atmanızı özellikle rica ediyorum (s. 71- 102). Ayrıca Kurtuluş Savaşımızın ideolojik kaynaklarını saptamak için, bugüne kadar genç kuşaklardan gizlenmiş olan Hâkimiyeti Milliye gazetesi başyazılarına bakmak da yerinde olur. Bu başyazıları da toplamış ve aydınlarımızın incelemesine sunmuş bulunuyoruz. Size de gönderiyorum.
Atatürkçülüğe emek vermek
Benim Atatürkçülüğüm, Atatürk Devrimi’ne emek vermektir. 1974 yılından beri yazdığım Kemalist Devrim adlı çalışmamın beşinci kitabı da yayımlandı. 1977 yılında yayımlanan ilk kitap, “Milli Kurtuluş Savaşımızın ve Cumhuriyet Devrimimizin Önderi Büyük Devrimci Mustafa Kemal’in anısına” adanmıştır. Önsözde, Atatürk’ün “tarihimizin en büyük devrimcisi” olduğu vurgulanır.
Kemalist Devrim üzerine yayınladığım beş kitap, bilim ve aydın çevrelerinde bu konuda gerçekleştirilmiş en belgeli ve en olgun eser olarak değerlendirildi. Gizlenen Atatürk’ün yeniden keşfedilmekte olduğu belirtildi.
Kemalist Devrim dizisinin devamı olan yedi kitap hemen hemen hazır durumda. Toplam 12 cilt tutan bu kitaplarımda, Kemalist Devrim’in yeni kuşaklardan gizlenen belgelerini, felsefesini, pratiğini ortaya koymaya ve değerlendirmeye çalıştım. Yayınlanmış olanları yolluyorum.
30 yıldır üzerinde çalıştığım Atatürk’ün Bütün Eserleri’nin 22. cildi de yayınlandı. Türk Devleti’nin ve TSK dahil devlet kurumlarının yapmadığı veya yapamadığı bir işi, örgütlü çabayla ve seçkin araştırmacılarımızın katkılarıyla tamamlamak üzereyiz. Bir örnek olmak üzere son cildi yolluyorum. Bu büyük eserin sonuna geldik, 30 ciltte tamamlanacaktır.
Atatürk Devrimi’ni anlamak, açıklamak ve kesin başarıya ulaştırmak için, neredeyse bir ömür verdim. Arşivlerde yıllarca süren araştırmalarla gizlenen ve bilinmeyenleri ortaya çıkardım; dünya arşivleri ve kitaplıklarında aylarca çalıştım; onbinlerce sayfa arşiv belgesini inceleyerek, “Komintern Belgelerinde Türkiye” başlıklı beş kitaplık diziyi yayınladım. Onları da sunuyorum.
Atatürk Devrimi, 1920’ler ve 1930’larda yaşanmıştır. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Türkiye’nin Atlantik sistemine bağlanmasıyla, Atatürk’ün devrimci kişiliğinin ve yaptıklarının üzeri örtülmüştür. Bu örtüyü 1970’lerden başlayarak 2000’lere kadar, başında bulunduğum İşçi Partisi, Atatürk’ün Bütün Eserleri ve Kaynak Yayınları kaldırmıştır. Türkiye’de Atatürkçü çoktur; bizim Atatürkçülüğümüz budur.
Cumhuriyet’i yeniden kurmak
60 yılı aşan “Küçük Amerika” sürecinde Atatürk Devrimi’nin bugün büyük ölçüde yıkıldığı koşullarda yaşıyoruz. Anısına bile tahammül edilemiyor; özel okullardaki Atatürk köşeleri AB’den gelen talimatlarla kaldırılıyor. Artık ne yazık ki, “muhafaza ve müdafaa” edeceğimiz bir Cumhuriyetimiz kalmadı, yeniden kuracağımız bir Cumhuriyet var. Önümüzdeki yıllarımız da bu mücadele içindir. Başarı kesindir.
Atatürk’ü anlayamazsak Mao ve Lenin’i de anlayamayız
ABD ve AB Türkiye’de Kemalist Devrim’i tasfiye sürecini yürütürken, Çin Halk Cumhuriyeti’nde 8. sınıf tarih kitabının iç kapağında Lenin, Gandi ve Atatürk’ün fotoğrafları yer alıyor. Batı emperyalizmi, “Kemalizmin modası geçti” diye fetvalar verirken, Atatürk Çin’de, Maçinde yaşıyor, niçin? Üzerinde durmaya değer bir soru değil mi? Çin Halk Cumhuriyeti’nin her yerinde okutulan 8. sınıf tarih kitabını da bilginize sunuyorum.
1,5 milyar Çinli Atatürk’ü öğrenerek yetişiyor. Bizim ülkemizde ise, Lenin ve Mao’ya küfrediliyor. “Çin mucizesi” diye anılan büyük atılım ortada ve devrimimizi yitirdikten sonra hangi hallere düştüğümüz de ortada. Robespierre, Lenin ve Mao gibi büyük devrimcileri anlamayanlar, Atatürk’ü de anlayamamışlardır ve anlayamazlar. Atatürk’ü anlamayanlar da, Robespierre, Lenin ve Mao’yu anlayamazlar. Çünkü devrimleri anlamak bir bütündür ve birbirleriyle bağlantılıdır.
Bağnazlıkların ve saplantıların kör kuyularında çırpınarak ilerleyen bir toplum olmamış! Bu kör kuyulardan Türk yazar çizerinin kurtulmasına katkısı olur umuduyla, büyük devrimcilerin yüzlerce ciltlik eserlerini inceleyerek “Lenin Stalin ve Mao’nun Türkiye Yazıları” adlı kitabımı da yayınladım. Onu da gönderiyorum.
Bütün varlığımla
40 yıldır genel başkanı olduğum Partinin kadrolarını ve üyelerini, etkileyebildiğim araştırmacıları, bilim çevrelerini Atatürk Devrimi’ni araştırmaya ve yaymaya özendirmek için uğraştım. Ailemi de bu işe seferber ettim. Babam 16 yıl Erzincan Milletvekilliği yapmış olan, Adalet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sadık Perinçek, ömrünün son yıllarını Atatürk’ün Bütün Eserleri’nin yeni Türkçe yazıya çevrilmesine verdi. Eşim Şule Perinçek, Atatürk’ün Bütün Eserleri’nin Genel Yayın Yönetmeni’dir; son 10 yılını bu çalışmaya adadı. Siz o yazınızı yayınladığınız günlerde Şule Perinçek, Şam Üniversitesi’nin düzenlediği Uluslararası Sempozyum’da “Atatürk ve Arap Dünyası” konulu bildirisini sunuyordu. Kızım Kiraz Perinçek, şu anda Pekin’de Türk tarihi ve Atatürk Devrimi konusunda araştırmalarını sürdürmektedir. Oğlum Mehmet Perinçek, Rus arşivlerinde on yıldır çalışmaktadır. Kemalist Devrim’e ilişkin çok önemli belgeleri bulmuş ve yayınlamıştır. Kitaplarını gönderiyorum.
Sayın Özdil, Değerli Yazarımız,
Bilimsel Sosyalizm insanlığın mücadele ve bilgi mirası üzerine kurulmuştur ve bu mirası besler. Atatürk Devrimi, 20. ve 21. yüzyılın ufkunu açan büyük devrimlerdendir. Geleceği kurmada, yalnız Türkiye için değil, dünya için de beslenme kaynağıdır. Bu büyük birikimin gelecek yüzyıllara taşınmasına, hem siyasal mücadelemle hem de bir bilim insanı olarak emek verdim; eşsiz mutluluk yaşadım. Başka bir talebim de yoktur. On yıllardır kargışlanmalara ve psikolojik savaşlara göğüs gererek yaşamak da yaptığım işin gereğidir.
Hele böyle dönemlerde yürekli olmak şarttır. Gerçeğe dayanmak, yürekli olmayı verimli kılar. Hakikat aşkı, erdemdir; gerçeğin değerini öğretir ve büyük mutluluk kaynağıdır.
İki sözcük yazdınız, 1087 sözcük okumak zahmetine katlandınız. Sağolun.
Başarılarınızın devamı dileğiyle selam ve saygılar.
Doğu Perinçek
İşçi Partisi Genel Başkanı
Ekler (Elden ulaştırılıyor)
1. Doğu Perinçek’in Kemalist Devrim adlı çalışması (Beş kitap)
2. Doğu Perinçek’in önderlik ettiği Atatürk’ün Bütün Eserleri’nin son 22. cildi.
3. Doğu Perinçek’in hazırladığı Komintern Belgelerinde Türkiye dizisi (Beş kitap)
4. Doğu Perinçek’in yine Kemalist Devrim’le ilgili bölümleri bulunan “Osmanlı’dan Bugüne Toplum ve Devlet” başlıklı kitabı.
5. Doğu Perinçek’in “Lenin Stalin Mao’nun Türkiye Yazıları” başlıklı kitabı.
6. Doğu Perinçek’in hazırladığı “Atatürk, Din ve Laiklik Üzerine” başlıklı kitap
7. Kurtuluş Savaşı’nın İdeolojisi / Hakimiyeti Milliye Yazıları
8. Doğu Perinçek’in bu ay Teori dergisinde yayınlanan Kemalist Devrim’de “Kürt Meselesi ve Toprak Ağalığı” konusunu inceleyen uzun incelemesi.
9. Mehmet Perinçek’in “Atatürk’ün Sovyetlerle Görüşmeleri” başlıklı kitabı.
10. Mehmet Perinçek’in Rus arşivlerinde çalışarak hazırladığı “Ermeni Belgeleriyle Ermeni Soykırımı Yalanı” dizisi.
11. Mehmet Perinçek’in “Rus Devlet Arşivlerinde 100 Belgede Ermeni Meselesi” başlıklı kitabı.
12. Çin Halk Cumhuriyeti’nde 8. sınıfta okutulan, iç kapağında Lenin ve Gandi ile birlikte Atatürk’ün fotoğrafının bulunduğu Tarih kitabı.
13. Atatürk’ün “Evvela sosyalist olmalı, maddeyi anlamalı” diye yazdığı 5 Ocak 1904 günlü not defterinin fotokopisi.