Papa, Tayyip Erdoğan ve Fethullah Hoca’nın rolleri

12. Haçlı Seferi’nde, Tayyip Erdoğan ve Fethullah Hoca gibilere, “Eşbaşkanlık” gibi sıfatlarla ve “Dinler arası diyalog” türünden teranelerle, hedef alınan ülkeyi uyuşturma ve içerden yıkma görevi verilmiştir. Planlanan ve uygulanan budur.

PAPA’NIN BÜYÜ...

Tarih:

12. Haçlı Seferi’nde, Tayyip Erdoğan ve Fethullah Hoca gibilere, “Eşbaşkanlık” gibi sıfatlarla ve “Dinler arası diyalog” türünden teranelerle, hedef alınan ülkeyi uyuşturma ve içerden yıkma görevi verilmiştir. Planlanan ve uygulanan budur.

PAPA’NIN BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ’NDEKİ KARANLIK ROLÜ

Biz konuğu severiz. Ancak Papa 16. Benedikt, Türkiye’ye bir konuk olarak gelmedi; cübbesinin altında ABD’nin kılıcıyla geldi. Papalık, 11-12. yüzyılda yaşadığımız coğrafyaya karşı Haçlı Seferleri için fetva vermişti; bugün ABD emperyalizminin “Büyük Ortadoğu Projesi” içindeki karanlık rolüyle yine sahnededir. “Medeniyetler İttifakı” dedikleri, bu projenin bacaklarından biridir.

Papa’nın aslında Fener Patriği tarafından davet edilmiş olması bile, o projenin yürütüldüğünü gösteriyor. Lozan Antlaşması’na göre, Fatih Kaymakamlığı’na bağlı olması gereken Fener Patrikhanesi’nin Ekümenik yapılmasında, yani Dünya Ortodoksluğu’nun merkezi haline getirilmesinde, Papa başrole soyunmuştur. Nitekim basın mensuplarına verilen kartlarda Fener Patriği’nin Ekümenik olduğu yazılmış ve Papa ile Patriğin birlikte imzaladıkları bildirgede, Barthalemeos için “Ekümenik Patrik” sıfatı kullanılmıştır. Açıkçası Lozan’a meydan okumuşlardır. Suçları bellidir, İstanbul’u Bizanslaştırma tertibi içindedirler.

Giden Papa’nın Polonya’da oynadığı rol unutulmadı. Bu Papa’nın tezgahında ise Türkiyemiz varmış, dünya kamuoyunda konuşulan budur. Hedefte yalnız Türkiye değil, Rusya başta olmak üzere bütün bölge ülkeleri ve Asya vardır.

HAÇLI PROJELERİNDE EŞBAŞKANLIK
Haçlı emperyalizminin planlarında Eşbaşkan olmakla iftihar edenler, görevlerini bir kez daha tanımlamışlardır. Tayyip Erdoğan, ilk gün yaptığı basın toplantısında, Papa’nın “Medeniyetler İttifakı” için geldiğini ve kendisinin de Eşbaşkanlık görevini bu çerçevede üstlendiğini söyledi. Tayyip Erdoğan bu görevini yerine getirirken az meşakkatlere katlanmadı. Avrupa Anayasası’nın kendisine okumadan Papa heykelinin önüne oturtturularak imzalattırılması, ağır bir aşağılamaydı. Üstlenilen görev, büyük fedakarlıklar gerektiriyor.

ABD Başkanı Bush’un Müslüman milletlere karşı ilan ettiği Haçlı seferinde görev üstlenenlerin aynı zamanda “İslamcılık” adına siyaset yapmaları gerekiyor. Fethullah Hoca da Vatikan’a çağırılıp Papa’nın iltifatlarına mazhar olmuştu. “Medeniyetler İttifakı” böyle bir proje. Haçlı seferinde Türk milletinin ve Müslümanların üzerine sürüleceksin, ama Müslümanlığın da meşhur olacak. Haçlı’nın meşhur Müslümanlarının maske taşımakta becerikli olmaları gerekiyor.

MEDENİYETLER ÇATIŞMASI MI
MEDENİYETLER İTTİFAKI MI
Sizce ilginç değil midir? “Medeniyetler İttifakı”nı imal eden de ABD, “Medeniyetler Çatışması” teorisini imal eden de ABD!

Peki hangisi doğrudur?

İkisi de doğrudur. ABD yönetimi, dünya stratejisini Huntington’un “Medeniyetler Çatışması” üzerine kurmuştur. Bu stratejide, “Konfüçyusçu” diye tanımlanan Çin Halk Cumhuriyeti ile Müslüman dünyası düşman kamp olarak görülmektedir. Dünyanın geri kalanının ABD güdümü altında cephe tutması için, Hıristiyan başlığının kullanılması planlanmıştır. Ortodoks Rusya’nın ve Katolik Güney Amerika’nın ABD’nin kurduğu cephede stratejik zaferin şartıdır.

İşte bu stratejide “Medeniyetler İttifakı”, ABD’nin düşman ilan ettiği Müslüman milletleri uyuşturmak ve içerden teslim almak için üretilmiştir. Tayyip Erdoğan ve Fethullah Hoca gibilere, “Eşbaşkanlık” gibi sıfatlarla ve “Dinler arası diyalog” türünden teranelerle, hedef alınan ülkeyi içerden yıkma görevi verilmiştir. Planlanan ve uygulanan budur.

Görüldüğü gibi, “Medeniyetler İttifakı” projesi, “Medeniyetler Çatışması” stratejisi içinde bir taktiktir. Bilindiği üzere, stratejiler hedefi ve mevzilenmeyi belirler. Taktikler ise, hedefe ulaşmak için kullanılacak yol ve yöntemlerdir.

ABD STRATEJİSİ TUTMADI
Ancak ABD’nin “Medeniyetler Çatışması” stratejisi tutmadı. “Hıristiyan Medeniyeti” kapsamı içinde tanımlanan Rusya ve Güney Amerika, planı bozdular. Bu büyük kuvvet, ABD ile değil, fakat Çin ve Ortadoğu ülkeleriyle birlikte ABD’ye karşı saf tutmuşlardır.
ABD planının bozulduğunu, Papa’nın son ziyaretinde bir kez daha yaşadık. ABD, Fener Patriğini Ekümenik yaparak, yalnız Türkiye’yi değil, Rusya’yı da hedef alıyordu. ABD’nin buyruğu altında evrensel sıfatıyla donatılacak Fener Patrikhanesi, bütün Ortodoks dünyasının merkezi olacaktı. Böylece Rus ve Doğu Avrupa kiliseleri de Fener üzerinden Washington’a bağlanacaktı.
Her şey apaçık uygulanmaktadır. Bu oyunları, Moskova ve Bütün Rusya Ortodoks Patrikhanesi elbette görmektedir. Nitekim Bütün Rusya Patrikhanesi adına Metropolit Kiril, 23 Kasım 2006 günü şu açıklamayı yaptı: "Ekümeniklik iddiası gericiliktir. Ekümeniklik dini bir söylemdir ve kelime olarak da ortadan kalksın, tarih olsun, hayatımızda böyle bir sözcüğü duymak dahi istemiyoruz" dedi.
Ne kadar çarpıcıdır, Moskova Patrikhanesi’nin Fener Rum Patriği’ni Ekümenik yapma planına karşı tutumu, Türkiye cephesindedir. Ancak Tayyip Erdoğan veya Fethullah Hoca’nın tavrı, ABD cephesindedir. Çünkü ABD Başkanı Bush, Rus Patriği’ni “Medeniyetler İttifakı” projesinde Eşbaşkan yapamamış. Çünkü Rus patriği, Rusya’nın geleceğini savunuyor, ABD çıkarlarını değil. Böylece “Medeniyetler Çatışması” stratejisi bozulmuş oluyor.

12. HAÇLI SEFERİ DE BOZGUNA UĞRUYOR
Bu kaçıncı Haçlı seferidir?
Son Haçlı seferi, Dumlupınar meydanlarında bozguna dönüşmüştü.
Bugün ABD, Irak’ta, Afganistan’da, Lübnan’da yenilmektedir.
Bu Haçlı Seferi de diğerleri gibi Ortadoğu coğrafyasına gömülecektir.
Onların Tayyip Erdoğan’ları, Fethullah Hoca’ları varsa, bu milletin de Kılıç Arslan’ları, Selahattin Eyyubi’leri, Mustafa Kemal’leri vardır.