ÖZELLEŞTİRMELERE KARARLILIKLA DEVAM

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığındaki 60. Cumhuriyet Hükümeti'nin programı 31 Ağustos 2007 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde okundu. 5 Eylül 2007 günü yapılan oylamada ise, Meclisimiz programı onayladı. Programın çalışma yaşamını doğrudan veya dolay...

Tarih:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığındaki 60. Cumhuriyet Hükümeti'nin programı 31 Ağustos 2007 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde okundu. 5 Eylül 2007 günü yapılan oylamada ise, Meclisimiz programı onayladı. Programın çalışma yaşamını doğrudan veya dolaylı olarak ilgilendiren bazı bölümlerine dikkati çekmek istiyorum. Esasında bu programda bir yenilik yok. AKP'nin 58. ve 59. hükümetler
dönemindeki anlayışı ve uygulamaları, 60. hükümet döneminde de sürdürülecektir. Bu anlayışın ve uygulamaların biçimlendirilmesinde belirleyici olan ise ABD ve AB emperyalizmidir.

"ÖZELLEŞTİRMELERE KARARLILIKLA DEVAM"

Program, "sağlıklı ve işleyen bir piyasa ekonomisi"ni savunuyor ve temel alıyor. Bu nedenle de, devletin ekonomideki rolünün iyice azaltılmasını savunuyor. Şöyle deniliyor:

"1985-2002 arasında 18 yılda yapılan özelleştirme tutarı sadece 8 milyar dolar iken, 2003 yılından bugüne kadar yapılan özelleştirme toplamı 33 milyar dolara ulaşmıştır. Böylece kamunun ekonomideki ağırlığı azaltılırken özel sektörün rolü artırılmıştır. Devletin bir çok sektörde üretim ve ticaretten çekilmesi, serbest piyasa
ekonomisinin gelişmesine imkan sağlamıştır. Önümüzdeki dönemde özelleştirme programımızı kararlılıkla devam ettireceğiz."

Özelleştirmenin emperyalizmin Türkiye'ye saldırısının ana silahlarından biri olduğunu biliyoruz. Ayrıca, devletçiliğin alternatifi "sağlıklı ve işleyen bir piyasa ekonomisi" değildir. Piyasaya, emperyalistler ve ulusötesi sermaye hakimdir. Devletçiliğin
alternatifi, sermayenin "piyasa" adı altındaki hakimiyetidir. Hükümet programında savunulan "piyasa ekonomisi", Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni iyice zayıflatacak bir anlayıştır.

Hükümet programında kayıtdışılıkla mücadele edileceği belirtilmektedir. Halbuki kayıtdışılığın artmasının ana nedeni, hükümetin, emperyalistlerin istekleri doğrultusunda uyguladığı politikalardır. Diğer bir deyişle, kayıtdışılık önümüzdeki yıllarda da artışını sürdürecektir.

Hükümet programında şu iddia yer almaktadır:
"Çalışana ve emeğe saygıyı esas alan hükümetimiz, çalışma hayatına ilişkin yasalarda AB ve ILO normlarına uygun olarak önemli düzenlemeler yapmıştır."
Bu iddia kesinlikle doğru değildir. Hükümet, önümüzdeki dönemde bu çizgisini sürdürecek, işçiler, kamu çalışanları ve onların örgütleri açısından yeni yeni sorunlar yaratacaktır. Bu konuda şu sözler verilmektedir:
"Önümüzdeki dönemde de çalışanlarımızın haklarını korumak ve işletmelerimizin rekabet gücünü artırmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. İş Kanununu, önümüzdeki dönemin en önemli gündemi olmaya devam edecek olan istihdam politikalarımızı destekler bir anlayışla geliştireceğiz. Esneklik ve güvenceyi bir arada gerçekleştiren modelleri esas alarak, yeni istihdam biçimlerini yaygınlaştıracağız.
Sendikal yapımızda AB müktesebatına ve çağdaş gelişmelere paralel olarak düzenlemeler yapmaya devam edeceğiz."

Hükümet programında, Türkiye'de işsizliğin azaldığı ileri sürülmektedir:
"İktidarımızın başladığı 2002 yılının sonundan günümüze, nüfusumuzda meydana gelen 4 milyon kişilik artışa rağmen, yeni işsiz oluşturulmadığı gibi, devralınan işsiz kişi sayısı azaltılmıştır. 2002 yılında %10,3 olan işsizlik oranı 2006'da %9,9'a gerilemiştir."

Bu iddia da kesinlikle dayanaksızdır. Hükümet programında istihdamı artırmak için aşağıdaki üç önlem gündeme getirilmektedir:
"Yeni istihdam programımız bir bütünün parçaları olarak uygulanacak olan üç ana bileşenden oluşacaktır: İşgücü Üzerindeki Yüklerin Azaltılması, Aktif İşgücü Programları ve Mesleki Eğitimle İşgücü Piyasası İlişkisinin Güçlendirilmesi."

İŞSİZLİKLE MÜCADELEDE DUBLE YOL VE BİNA İNŞAATI ÇÖKTÜ
59. Hükümet, işsizlikle mücadelede "duble yol" ve bina inşaatını temel almıştı. Bu program çöktü. Şimdi gündeme getirilen önlemler de aynı şekilde etkisiz kalacaktır. Hükümetin uyguladığı politikaların temeli, işsizliği artırırken, bu tür ufak çabalarla sorun çözmek olanaklı değildir. Ayrıca, işsizlik sigortası fonuna ilişkin niyetler de şöyle ifade edilmektedir:
"Fon kaynakları, işsizlere verilecek desteklerin yanı sıra, istihdamı artırmak amacıyla geliştirilecek projelerde de kullanılacaktır."

Hükümet programında, özel istihdam bürolarının yaygınlaştırılacağı ve esnek çalışma türlerinin daha da geliştirileceği de belirtilmektedir.

60. Hükümet dönemi de, işçiler, kamu çalışanları ve sendikalaraçısından sıkıntılı ve acılı yıllar olacaktır.

Mehmet Akkaya
İP MKK Üyesi Sendika Bürosu Başkanı