Özbey, Ulusal Kanal'a konuştu: Tayyip Erdoğan korkmaya devam etsin İŞÇİ PARTİSİ KOLLARINI AÇMIŞ BÜTÜN MİLLETİ BİRLEŞTİRİYOR!

İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey bugün (29 Nisan 2013) Ulusal Kanal’da Can Karadut’un sunduğu Haber Merkezi programına telefonla bağlanarak, Tayyip Erdoğan’ın İşçi Partisi ve Doğu Perinçek’e saldırılarını ve 1 Mayıs Emekçi Bayramını değerlendirdi...

Tarih:

İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey bugün (29 Nisan 2013) Ulusal Kanal’da Can Karadut’un sunduğu Haber Merkezi programına telefonla bağlanarak, Tayyip Erdoğan’ın İşçi Partisi ve Doğu Perinçek’e saldırılarını ve 1 Mayıs Emekçi Bayramını değerlendirdi.

Tayyip Erdoğan korkusundan ne yapacağını şaşırmış durumda.
Korku dağları sarmış!
İşçi Partisi, yok efendim sağ eliyle MHP’yi , sol eliyle CHP’yi oynatıyormuş filan, bunlar boş laf. İşçi Partisi, kollarını açmış bütün Türk Milletini birleştiriyor. Milletin öncülerini önderlerini birleştiriyor.

Tayyip Erdoğan’ı milletimiz başbakan olarak biliyor ama, o kendisi diyor ki; “Ben ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nde memurum”. Yani gayri milli. O yüzden Milli güçlerin bir araya gelmesi milletin gücünün ayağa kalkması Tayyip Erdoğan’ı fena halde korkutmuş.

Erdoğan korkmaya devam etmelidir.

23 Nisan’da Ankara’da, İşçi Partisi’nin en önünde olduğu, öncülük, önderlik ettiği, Türkiye’nin bütün Milli Güçleri, CHP’lisi, MHP’lisi, Demokrat Partilisi her siyasi eğilimden yurttaşlarımız “Atatürk’te Birleştik” iradesini göstermiş ve Milli Merkez’i kurmuşlardır. Tayyip Erdoğan’ın telaşı bundandır.

Bu filmi daha önceden de hatırlıyoruz. Anımsarsınız, 1 Mart Tezkeresi tartışmaları olduğunda, Tayyip Erdoğan Meclis Grubunda milletvekillerine iki yol göstermişti: “Ya bana oy vereceksiniz ya Doğu Perinçek’e!” O zaman AKP’nin içinde bulunan vatansever milletvekilleri Doğu Perinçek’e oy verdiler ve 1 Mart Tezkeresi reddoldu hatırlarsınız.

Şimdi Tayyip Erdoğan, hem CHP’yi hem MHP’yi tehdit ederek diyor ki: Ya benim yanımda olacaksınız - yani nerede, ABD’nin şer ittifakında olacaksınız. Tarif edelim bunu da; Kim var o şer ittifakında ABD, İsrail, Abdullah Öcalan, Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen ve Barzani var. Ya diyor bu cephede olacaksınız ya da Türk Milletinin cephesinde olacaksınız. O nedenle tıpkı 1 Mart’ta olduğu gibi bir tehditle “Milletin cephesine gitmeyin, benim gibi gelin BOP Eşbaşkanlığında şer ittifakında yer alın” diyor. Şimdi, bütün tartışma bunun üzerine kurulmuştur. Ancak, ben biliyorum ki, o gün 23 Nisan’da Ankara’daki o muhteşem Milli Merkez Kurultayı’da bunu göstermiştir ki, Tayyip Erdoğan’ı ne CHP’liler ne MHP’liler ne diğer partilerdeki yurtseverler dinleyeceklerdir. İşçi Partisi ile birlikte Türk Milletinin cephesinde yer alacaklardır. Tayyip Erdoğan'ın büyük korkusu budur.

Tayyip Erdoğan ABD’nin proje memurudur.
Bildiğini gibi deliğe süpürülme yetkisini ABD’ye vermiştir.
Belirttiğim gibi bir şer ittifakı içindedir.
Türkiyemizi PKK’yla, Abdullah Öcalan’la koalisyon kurarak bölmektedir.
Abdullah Öcalan’ın mektup arkadaşıdır.
Tertiplerle Türk Ordusnu imha operasyonu yürütmüştür ve yürütmektedir.
Atatürk Devrimcilerini yıllardan beri tutsak etmektedir.
Diyarbakırımızı Üçüncü İsrail’e merkez yapma hedefini ilan etmiştir. Anyasa Mahkemesi kararı ile Atatürk düşmanlığından, cumhuriyet yıkıcılığından hükümlüdür.
90 yıllık karşı devrim intikam programını yürütmektedir.
İsviçre’de milyarlarca dolar depolamıştır gizli hesaplarda.

Bu büyük suçlarının karşısında İşçi Partisi’nin önderliğinde Türk Milletinin birleşmekte oluşundan büyük bir korku içerisindedir. İşçi Partisi’ne saldırmaya yeltenmektedir. Paçamıza bile ulaşamaz. İşçi Partisi Türkiye’nin Partisi, Atatürk Devriminin kalesidir. Tayyip Erdoğanların, BOP eşbaşkanlığı memurlarının , İşçi Partisinin paçalarına dahi ulaşamayacağını milletimiz görmektedir.

Bu durumu bugün kü Sözcü gazetesi özetlemiştir. Başyazısında İşçi Partisi’nin oynadığı rolü çok güzel ifade etmişlerdir.

Tayyip Erdoğan, bu saldırılarını bugün Kızılcıhamam’da da südürdüğünü görüyoruz. Çaresizlik içindedir. “Yıkılacaktır ve yargılanacaktır”. Bunu görmektedir, Tayyip Erdoğan. Milletimiz de bunu görmelidir.

Sayın Süleyman Demirel, önceki hafta yaptığı açıklamada, Tayyip Erdoğan’ın yıkıma gittiğini çok yerinde ve doğru olarak tespit etmişlerdir, burda İşçi Partisi’nin rolünü de millete açıklamışlardır.

“Yıkılacaklardır, yargılanacaklardır büyük suçların altında kalacaklardır”. Suçunun özeti de şudur: Türk Milletini ayaklar altına alacağını ilan etmiştir. Yakında göreceğiz Türk Milletinin ayakları altında kalacaklardır. O saldırılarının tek bir sebebi de budur.

MEDYANIN TUTUMU
Bir hususu da belirtmek isterim, Türkiye’nin başbakanlık koltuğunu işgal eden Tayyip Erdoğan, İşçi Partisine Sayın Doğu Perinçek’e saldırıyor. İşçi Partisi buna yanıt veriyor. Ama medyamızın büyük bir kısmı Tayyip Erdoğan’ın saldırısını büyük bir iştahla manşetlere taşırken, İşçi Partisi’nin buna karşı yanıtına cevabına yer vermiyor. Buradan medyamızı uyarıyorum; Ya BOP Eşbaşkanın medyası olacaksın ya da Türk basının şerefli temsilcileri olacaksınsınız.

SORU:
SAYIN ÖZBEY, MİLLİ MERKEZİN KURULUMUNUN HEMEN SONRASINDA BU DENLİ SERT AÇIKLAMALARIN GELMESİ İFADE ETTİĞİNİZ GİBİ OLDUKÇA DİKKAT ÇEKİCİ VE SON DÖNEMDE SİZİNDE İFADE ETTİĞİNİZ GİBİ DENEYİMLİ SİYASETÇİLERDEN, KÖŞE YAZARLARINA KADAR ÖZELLİKLE SAYIN DOĞU PERİNÇEK’İN 4 METREKARELİK BİR HÜCREDE BÜTÜN ALANLARA YÖNELİK OLARAK GERÇEKLEŞTİRDİĞİ BU SÜRECE OLAĞANÜSTÜ TAKDİRİN OLDUĞU BİR SÜREÇTE BU AÇIKLAMARIN GELMESİ DİKKAT ÇEKİYOR. ÖZELLİKLE SAYIN DOĞU PERİNÇEK’İ HEDEF ALAN AÇIKLAMALARIN DA ZAMAN ZAMAN YANDAŞ MEDYANINDA MANÜPLE ETTİĞİ BEKAA GÖRÜŞMESİ VARDI. BUNA YÖNELİK NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ, SAYIN PERİNÇEK NİYE ORADAYDI, NİYE GİTTİ VE NE SÖYLEDİ?

Önce şunu belirteyim, Sayın Doğu Perinçek fiziken 4 metrekarelik hücrededir ama İşçi Partisi’nin başındadır mücadelenin başındadır . Türkiye’nin milli kuvvetlerinin birleştirilmesinde, Tayyip Erdoğanların BOP Eşbaşkanlığı sürecinin yıkılmasına önderlik etmektedir. Milletimiz bu gerçeği bilsin.

İşçi Partisi, bugünler için kurulmuş bir partidir. Cumhuriyetimizin yıkılmasına, vatanımızın bölünmesine, milli devletimizin, milletimizin dağıtılmasına karşı mücadele etmek için kurulmuş bir partidir. Şimdi o tarihsel görevini yapmaktadır. Onun için İşçi Partisi’nin çoban yıldızı şu anda bütün milletimizi aydınlatmakta ve Tayyip Erdoğan’ın gözlerini görmez hale getirmektedir. Birincisi bu.

Sayın Doğu Perinçek, 89 ve 90 yıllarında 2000’e Doğru Dergisi Genel Yayın Yönetmeni sıfatıyla oraya ropörtaj yapmaya gitmiştir. Ancak tabi ki Sayın Doğu Perinçek, o dönemde de İşçi Partisi’nin doğal lideridir. Her ne kadar yasaklı olması sebebiyle Genel Başkanlık makamında değilse de.

Orada yaptığı şudur; Sayın Doğu Perinçek’in -bunu biz söylemiyoruz- Abdullah Öcalan İmralı’daki yargılamasında ifade etmiştir.
“PKK’yı dağıt, Kürt ve Türk’ü ayrı örgütlemek yanlıştır. Emperyalizmin, ABD’nin AB’nin güdümüne girme, gel Türk’le birlikte ol” işin özeti budur. Abdullah Öcalan’a ikna edemediğimiz için kusurluyuz. Eğer o görüşmede bir kusur aranacaksa “Niye ikna edemediniz de Abdullah Öcalan ve PKK, ABD’nin AB’nin güdümünde onların piyonu maşası haline geldi ve Türkiye’yi bölünme noktasına getiren bu süreçte bir enstrüman oldu. Yoksa Sayın Doğu Perinçek’in ordaki görüşmesi sonuç alsaydı, etkili olsaydı herhalde Türkiye’nin süreci böyle olmazdı.

Sayın Doğu Perinçek’in Bekaa da bu görüşmeleri bu röportajının kitapları yayınlanmıştır. 2000’e Doğtu Dergisinde yayınlanmıştır. Sayın Doğu Perinçek’in Abdullah Öcalan’la görüşme kitabı piyasadadır. Yurttaşlarımıza da tarihi bir belge olarak okumalarını da öneriyorum. Sayın Doğu Perinçek’in Abdullah Öcalan ropörtajı MGK, Türk Ordusu tarafından binlerce çoğaltılmış bir ders, bir tecrübe, izlenecek yolun ne olması gerektiğini göstermek bakımından, özellikle Türk Ordusu’nun görev yapan subay ve astsubaylarına dağıtılmıştır.

Sayın Doğu Perinçek’in orada yaptığı Türk ve Kürdün birliği vatanımızın bütünlüğü ve cumhuriyetimizin yıkılmazlığı için anti-emperyalist bir çizgide yapılan görüşmedir.

Bugün Tayyip Erdoğanlar tamamen ABD’nin Türkiyemizi bölme projesinde Abdullah Öcalan’la el ele kol kola Türkiyemizi bölmektedirler. İki tutum vardır.
Birincisi, ABD hesabına Tayyip Erdoğanların Abdullah Öcalanların tutumu.
İkincisi Türk Milletinin birliği için oralara giden, mücadele eden, hayatının tüm döneminde aynı şekilde mücadele etmiş olan Doğu Perinçek’in ve İşçi Partisi’nin tutumu.

SORU:
SAYIN ÖZBEY KIZILCIHAMAM KAMPI VE BURAD DA BENZER İFADELER HATTA SÜLEYMAN DEMİREL’İN BİR ANLAMDA İFADELERİYLE DE AYNI ŞEKİLDE ELEŞTİRİLERİ DEVAM EDİYOR SAYIN ERDOĞAN’IN ŞİMDİ BU NOKTADA ÖZELLİKLE MİLLİ MERKEZ YA DA İŞÇİ PARTİSİ’NİN ALANLARDA SÜRDÜRDÜĞÜ YA DA MİLLİ GÜÇLERİN ALANLARDA SÜRDÜRDÜĞÜ EYLEMLERDE TEK BİR SORUN ÇIKMAMASI HERŞEYİN DEMOKRASİ İÇİNDE İLERLEMESİ DE BİR RAHATSIZLIK YARATMIŞ OLABİLİR Mİ?

9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel’e yönelik o hakaretamiz sözleri çok çirkindir. Kendileri ABD Projesinin koyunudurlar. ABD’nin piyonu, enstrümanıdırlar. Sayın Süleyman Demirel’e “eskiden çobandı şimdi İşçi Partisi’nin koyunu oldu” gibi çirkin hadsiz bir söz kullanmıştır ve bu sözü kullananlar Amerika’nın piyonudurlar, maşasıdırlar, piyonudurlar. Amerikanın memurları Türkiyemizin birliği, bağımsızlığımız için mücadele edenlere laf söyleme hak ve yetkileri yoktur. Bu büyük suçluluğun telaşıdır. Milletin birliğinden korkmaktadırlar işin esası budur.

Rüyalarında bile İşçi Partisi’ni Doğu Perinçek’i görüyorlar. ABD Büyükelçisi Riccardionne anımsarsınız, Gaziantep’de çarşıyı gezerken halılara yapılmış çeşitli portreler görüp, “Doğu Perinçek’in niye portresi yok” demişti. Akılları fikirleri rüyalarında bile bir kabus gibi İşçi Partisi’ni ve Doğu Perinçek’i görmektedirler. Ama bu korkunun onlara hiç bir faydası yoktur. Siyaseten sonları gelmiştir. İşçi Partisi korkusu, Türkiye düşmanlarını sarmıştır. İşçi Partisi korkusu, Türk Milletini ayaklar altına almaya yelteneleri sarmıştır.

Buradan bütün milletimize Tayyip Erdoğan’a verilecek en güzel cevabın yolunu söyleyeceğim. İki gün sonra 1 Mayıs var. İşçinin, emekçinin bayramı. Bütün yurttaşlarımızı Tayyip Erdoğan’ın Türk Milletinin birliğine yönelik bu saldırılarına karşı Ankara’da Tandoğan’da, İzmir’de Bornova Cumhuriyet Meydanında, İstanbul’da Dolmabahçe’de Türk bayraklarıyla Atatürk posterleriyle buluşmaya ve oradan Tayyip Erdoğan’a yanıt vermeye çağırıyorum.

SORU:
SAYIN ÖZBEY KRİTİK BİR UYARINIZ DA VARDI 1 MAYIS GÜNDEMİNE DEĞİNMİŞKEN ÖZELLİKLE AÇILIM 1 MAYIS’I KONUSUNDA BİR CÜMLEDE ONU ALALIM

1 Mayıs ya açılım bayramı olacak ya da emekçinin bayramı olacak.

Şimdi ne yazık ki bazı sendikalarımız, meslek örgütlerimizde bu açılımın bayramı peşinden koşuyorlar. Onları uyarıyoruz. 1 Mayıs başı bozukluğun, bölücülüğün, açılımın, cumhuriyet düşmanlığının, Atatürk düşmanlığının bayramı olmaz.

1 Mayıs Kürdüyle Türküyle, Türk Milletinin emekçilerinin bayramıdır.
O nedenle ben bütün yurttaşlarımızı çağırdığım gibi sendikalarımız, meslek odalarımızın başkanlarını da uyarıyorum. Sizin yeriniz bölücülüğün, başıbozukluğun olduğu yer olamaz. Akil adamların yanında duramazsınız. Siz eğer sendikaysanız Türk Milletinin meslek odalarıysanız olmanız gereken yer, emekçi hareketiyle cumhuriyet hareketinin omuz omuza olacağı Tandoğan meydanıdır. Türk bayraklarıyla, Atatürk posterleriyle!.. Bu noktada çok olumlu yanıtlar alıyoruz. Çok sayıda sendikamız, meslek odamız, kitle örgütümüz belirttiğim alanlarda ellerinde Türk bayraklarıyla emekçilerin bayramına yaraşır bir şekilde orada olacaklardır.