Ergenekon tertibi kapsamında tutuklu bulunan E. Yüzbaşı Muzaffer Tekin, İşçi Partisi’ne üye oldu. Ergenekon davasının 29 Ocak 2009 tarihli 44. Oturumunda Doğu Perinçek’in çapraz sorgusunda savcı Perinçek’e “-Partinizde bulunan belgeler arasında ‘Öncüler listesi’ adlı belge bulundu. Sanıklardan Muzaffer Tekin’in adı orada geçiyor. Bu belge hakkında açıklama yapınız.”
Perinçek bu soruya şu yanıtı verdi: “-Sayın Başkan biz toplumun aydın, birikimli öncü isimlerini partimize davet ediyoruz. Bu listede onların isimleri var. Muzaffer Tekin’den bize çok övgü ile bahsettiler. Kıbrıs’a paraşütle inen ilk birlik komutanlarından, Partimizin Merkez Karar Kurulu üyesi E. Komando Albay Dinçer Kömek bile anlattı, kahramanlığını öğrendik, partimize üye olmasını önerdi. Biz de uygun bulduk. Şimdi buradan kendisine İşçi Partisi’ne üye olması için çağrı yapıyorum” dedi. Ardından Muzaffer Tekin ayağa kalktı ve Mahkeme Heyeti’ne hitaben; “-Sayın Doğu Perinçek’in teklifinden şeref duyarım. Partiye üye olmayı kabul ediyorum.”
Ardından İşçi Partisi’ne üye olan Muzaffer Tekin, Genel Başkan Doğu Perinçek’e bir mektup gönderdi. Mektubu aşağıda sunuyoruz.
Sayın Doğu Perinçek,
İşçi Partisi Genel Başkanı
1950 yılında dünyaya geldim. 1969 yılında Kuleli Askeri Lisesi, 1972 yılında ise Kara Harp Okulu’ndan Piyade Teğmen olarak mezun oldum. Türk Ordusu’nda Tk.K.lığı ve Bl.K.lığı görevleri yaptıktan sonra 1985 yılında Silahlı Kuvvetlerden ayrıldım.
Emekli olduğum tarihten 2000 yılına kadar kardeşimle birlikte aktif olarak ticaret hayatımı sürdürdüm.
İlke olarak bugüne kadar yasal, yasa dışı hiçbir yapılanmanın içinde yer almadım. Ergenekon operasyonu ile tutuklanmamış olsaydım, ölene kadar da hiçbir dernek, sivil toplum örgütü ve de siyasi
parti üyesi olmama kararlılığındaydım.
Tutuklu olduğum süreçte, Sn. Doğu Perinçek ile ve de dava arkadaşlarıyla birlikte yargılanmam kendilerini yakından tanımama sebep oldu. Sn. Doğu Perinçek’in birçok özellikleri yanında, müthiş iradeleri, engin bilgi ve birikimleri, önder kişiliği, cesareti, alçak gönüllülüğü ve ülke severliği beni kendilerine hayran bıraktı.
Dava arkadaşları Sn. Hikmet Çiçek, Sn. Nusret Senem, Sn. Serhan Bolluk, Sn. Hayati Özcan, Sn. Adnan Akfırat’ı da bu vesileyle tanımak onuruna sahip oldum. Önderlerine ve birbirlerine olan
saygı, sevgi ve inanmışlıkları, özellikle de ülke meselelerine olan duyarlılıkları her türlü övgü ve takdire layıktır. İlk günden, bu güne kadar, yurdun birçok yerinde İşçi Partisi’ne gönül veren insanların tek vücut kenetlenmelerini gördüm. “Bir ölürüz, bin doğarız” prensibiyle dava arkadaşlarına ve davalarına nasıl sahip çıktıklarına şahit oldum. Ulusal devletimizin hedef alındığı, küreselleşme adı altında parçalanma sürecimizin başlatıldığı, emperyalistlerle yerli işbirlikçilerin kol kola girdiği bu sıkıntılı günlerde, ülke sorunlarına yegâne çözümün Sn. Doğu Perinçek önderliğinde İşçi Partisi programlarında olduğunu düşündüğüm için bu parti saflarında bir nefer olarak yer almayı yurttaşlık görevi kabul ettim.
Cesur yürek Sn. Doğu Perinçek önderliğindeki bu dürüst, vatansever camiaya kabulüm bana şeref katacaktır.
Muzaffer Tekin
Silivri Cezaevi