Mustafa Mutlu, Özel Görevli Mahkemelerde uygulanan hukuzsuzluğu yazdı!

Vatan Gazetesi Yazarı Mustafa Mutlu, "İşçi Partisi Genel Başkanı ve Ergenekon davasından yargılananı Doğu Perinçek hakkında verilen kararların akıbetini sorgulamamız gerekmez mi" diyerek yaşanan hukuk cinayetini değerlendirdi

Eşitlik masalı!
Özel Yetkili Mahkemel...

Tarih:

Vatan Gazetesi Yazarı Mustafa Mutlu, "İşçi Partisi Genel Başkanı ve Ergenekon davasından yargılananı Doğu Perinçek hakkında verilen kararların akıbetini sorgulamamız gerekmez mi" diyerek yaşanan hukuk cinayetini değerlendirdi

Eşitlik masalı!
Özel Yetkili Mahkemeler geride bıraktığımız hafta içinde resmen kaldırıldı.
Oysa hepimiz biliyoruz ki; iktidarın bu mahkemelerle arası oldukça iyiydi.
Hatta Başbakan, Ergenekon Savcısı olarak bilinen Zekeriya Öz’e, kendisine ait zırhlı makam aracını bile tahsis etmişti.
Peki; ne zaman rahatsız olmaya başladılar bu mahkemelerden?
MİT yöneticilerine yönelik soruşturma açıldığında...
Başbakan hemen olaya el koydu ve MİT müsteşarlarının “şüpheli” sıfatıyla ifadeye çağrılmalarını “devletin tekerine çomak sokmak” olarak niteledi.
Arkasından da bu mahkemeleri, “devlet içinde devlet olmak”la suçladı.
Ve daha o gün, bu mahkemelerin, iktidarlarına “tehdit” oluşturmaması için yeni bir düzenleme yapmaya karar verdi.

Konunun bir başka boyutu daha var:
“Kafalarına göre karar vermekle...”
“Sanık ve savunma haklarını kısıtlamakla...”
“Adil davranmamakla” suçlanan bu mahkemelerin, bugüne kadar verdikleri kararlar ya da başka mahkemelerde açtıkları davalar ne olacak?
O kararların çağdaş hukuka uygun olduğuna nasıl inanacağız?
Öyle ya; bu mahkemeler, bu yüzden kaldırılmadı mı?
Bu durumda; örneğin İşçi Partisi Genel Başkanı ve Ergenekon sanığı Doğu Perinçek hakkında verilen kararların akıbetini sorgulamamız gerekmez mi?

Doğu Perinçek, Ergenekon iddianamesinde kendisine yöneltilen 21 suçlamayı tek tek yanıtladı ve bunların tamamına yakınını belgelerle çürüttü.
Öylesine çürüttü ki; savcılar bile dört sayfalık bir yazıyla, öne sürdükleri 21 iddianın 10’unu geri almak zorunda kaldı.
Bu aşamadan sonra, Perinçek’in içeride tutulmasına da gerekçe kalmadı...
Tam o sırada mahkeme heyeti, Perinçek’in, kendisiyle ilgili iddiaları çürütürken yaptığı savunmalardan dolayı çok sayıda dava açtı...
“Mahkeme heyetine hakaret” gerekçesiyle açılan o davalarda bugüne kadar 24 yıl hapis cezası verildi.
En az bir bu kadar daha ceza öngören diğer davalar ise henüz sonuçlanmadı.
Bu durumda ortaya şöyle garip bir durum çıktı:
Perinçek diyelim ki dört yıldır tutuklu olarak yargılandığı Ergenekon davasında aklansa bile, haksız yere yargılanmış olduğu dönemde yaptığı savunmalar yüzünden yıllarca cezaevinde kalacak!

Peki; Perinçek, mahkemenin hakaret saydığı ve 24 yıl hapis cezası verdiği o savunmalarda mahkeme heyetine küfür mü etti?
Hayır... Tıpkı Başbakan’ın söylediği gibi, Özel Yetkili Mahkemeler’in “devlet içinde devlet” olduğunu söyledi.
Sonuç:
Başbakan’a yönelik tek dava bile yok ama Perinçek’in toplamda 50 yıla yakın ceza çekmesi söz konusu...
Bize okul sıralarında herkesin yasalar karşısında eşit olduğu öğretilmişti...
Meğer başbakanlar, muhalefet partisi liderlerinden biraz daha fazla eşitmiş; bunu da öğrendik!