Mehmet Tanrıkulu

17 Temmuz günü Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen 300’ü aşkın yurtsever aydın, Bismil’in Aslanoğlu (Cumhuriyet) köyünde toplandı. Hatırlanacağı üzere iki yıl önce Arslanoğlu köyünden Muhyettin Öksün ve yeğeni Ömer Öksün, ağa Nevaf Kahraman’ın adamları ta...

Tarih:

17 Temmuz günü Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen 300’ü aşkın yurtsever aydın, Bismil’in Aslanoğlu (Cumhuriyet) köyünde toplandı. Hatırlanacağı üzere iki yıl önce Arslanoğlu köyünden Muhyettin Öksün ve yeğeni Ömer Öksün, ağa Nevaf Kahraman’ın adamları tarafından pusuya düşürülerek katledilmişlerdi.
İşçi Partililerin ve köylülerin yanı sıra, CHP’den, Yeni Parti’den, ADD’den, Eğitim iş sendikasından katılımcıların olduğu anma toplantısında, İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, Genel Başkan Yardımcısı Em. Hava Korgeneral Yaşar Müjdeci ve Köyün Muhtarı Mehmet Tanrıkulu birer konuşma yaptılar.
Şair Hüseyin Haydar iki yıl önce Muhyettin Öksün katledildiği zaman yazdığı şiiri, mezarı başında okudu. Doğu Perinçek’in, aynı zamanda İşçi Partisi’nin köy temsilcisi olan Muhyettin Öksün’ün katledilmesinden sonra yazdığı “Demokrasi Destanı”, mezarın başına kitabe olarak dikildi. Mesaj olarak okundu.
2010 yılının 17 Temmuz’unda gerek Cumhuriyet Köylüleri, gerekse onlara destek için gelenler, mücadeleyi sonuna kadar sürdürme kararlılığını bir kez daha dosta düşmana duyurdular.

MÜCADELE OKULU
Aslanoğlu köyü muhtarı Mehmet Tanrıkulu, 33 yaşında, dokuz çocuk babası. Anma toplantısında yaptığı konuşma, bugün Türkiye’nin en önemli sorunu haline gelen Kürt sorununa ve terör sorununa çözümün ne olduğunu gösteriyor.
Aslanoğlu (cumhuriyet) köylüleri altı yıllık toprak ve özgürlük mücadelesinin pratiği içinde büyük bir bilinç sıçraması yaşadılar.
Feodalizm nedir? Cumhuriyet nedir? Köylünün toprak ve özgürlük isteği ile bağımsız ve özgür bir ülkede yaşamak arasındaki ilişki nedir? Topak ağalığı ve Cumhuriyet neden bir arada bulunmaz?
Cumhuriyet köylüleri bu sorulara, onlarca ve yüzlerce kitabın sayfalarında bulunabilecek cevabı, hayatın içinde kan ve can pahasına öğrendiler.
Özgürlük mücadelesinin bedelini hapislerde yatarak ödediler amma bu aynı zamanda onlar için büyük bir okul oldu.
Diyarbakır, Bismil Aslanoğlu köyüne bugün de gittiğiniz zaman, aradan geçen altı yılın ardından bugün hala “Yıkılsın Ağalık, Yaşasın Cumhuriyet” diye haykıran, “Diyarbakır BOP’un değil, Türkiye’nin yıldızı olacak” diyerek dünyamızda ve Bölgemizde olup biten bütün gelişmelerin farkında olarak yerini net olarak belirleyen yurttaşları görüyorsunuz.
İşte bu köyün önderlerinden Muhtar Mehmet Tanrıkulu, Türkiye’nin en temel sorununun nasıl çözüleceğini, konuşmasında özlü olarak dile getirdi.
Başta CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere, bütün siyasi Parti Genel Başkanları ve bütün ilgililer bu konuşmayı dinlemelidirler. Çünkü bu konuşmada dile getirilen çözüm, arkada kalan yılların pratiği içinde sınanmış ve doğruluğu kanıtlanmıştır.
Ortaya çıkan büyük gerçek şudur: Yoksul Kürt köylüsünün toprak ve özgürlük mücadelesine sahip çıkmak, Bölge’nin milyonlarca yoksulunu Türkiye’nin birliği için ayağa kaldırmak, terörün zeminini yok etmek demektir.

KONUŞMA
Muhtar Mehmet Tanrıkulu’nun 17 Temmuz günü Aslanoğlu köyündeki anma toplantısında yaptığı konuşmanın tamamını okuyucunun bilgisine sunuyorum.
“Aslanoğlu köyü mücadelesi sadece Aslanoğlu Köyü mücadelesi değil, 72
milyon vatandaşımızın mücadelesidir.
Ve Muhyettin Öksün'e sıkılan o kurşunlar Muhyettin Öksün'le sınırlı değil. O kurşunlar Türkiye Cumhuriyeti’nin milli birliğine, milli bütünlüğüne ve bağımsızlığına
sıkılmıştır.
Biz bu mücadelede Aslanoğlu Köylüleri olarak bir karar aldık.
Ya Türkiye'yi birleştireceğiz ya da Muhyettin Ağabeyimizin yanına
yatacağız.
Mücadelemizde pratik olarak bir şeyi çok iyi kavradık. Muhyettin abi şunu savunurdu 'Biz görmesek de çocuklarımız görecek'. Şu gördüğünüz okulumuz İlköğretim okulumuzdur. Bu okulda çocuklarımızı, Nusret Senem ağabeylerimiz gibi fakir fukaranın hakkını savunan, Sayın Veli Devecioğlu savcılarımız gibi vatansever, milletine ve devletine sahip çıkan, Atatürkçü gençler (olarak) yetiştireceğiz.
Biz bu ilköğretim okulumuzda avukatları, hakimleri, savcıları yetiştireceğiz.
Aslanoğlu köylüleri altını çiziyorum mahkeme salonlarına girdiği zaman
orada duvarda bir şeyler yazıyor, 'Adalet Mülk'ün Temelidir'. O sadece
duvarla sınırlıdır. Ama burada yetiştirdiğimiz çocuklar kalemiyle, adaleti
savunacak ve adaletin savaşçıları olacaklar.
Muhyettin’i katleden o katiller maalesef ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar.
Bugün zalimlerin, diktatörlerin ABD'nin işbirlikçilerinin günüdür.
Yarın Atatürk'ün ve bağımsızlığı savunan yurtseverlerin ve aydınların, yani mazlumların günü olacak.
Yarın biz konuşacağız.”
mbgultekin@ip.org.tr