*VİDEO HABER*
İşçi Partisi, Sabah gazetesi ve ATV televizyonunun dört gündür, eski MİT’çi Eymür’ün İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e yönelik iftiralarına yer vermesi nedeniyle yayının durdurulması istemiyle Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu. Ayrıca bu haksız saldırı nedeniyle Eymür ve Sabah gazetesi aleyhine 50 bin TL’lik tazminat davası açıldı. İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Hasan Basri Özbey, konuyla ilgili olarak basın mensuplarına yaptığı açıklama ye başvuru dilekçesini aşağıda sunuyoruz;
F tipi ve güdümlü medya tarafından Ergenekon tertibinin başından bu yana yalan ve iftiralarla, Türk Ordusuna ve İşçi Partisi’ne karşı psikolojik savaş yürütülmektedir.
Çöküşün telaşına kapılan güdümlü medyanın tetikçilerinden olan Sabah gazetesi ve ATV televizyonu dört günden bu yana İşçi Partisi’ne ve Genel Başkanımız Sayın Doğu Perinçek’e yönelik ahlaksızca bir kampanya yürütmektedir.
Kampanyanın temel malzemesi CIA hesabına yasa dışı faaliyetlerde bulunması nedeniyle iki kez MİT’ten atılan Mehmet Eymür’ün yalan ve iftira oldukları mahkeme kararlarıyla tescillenmiş beyanlarıdır.
Mehmet Eymür, sahte haham Tuncay Güney’e söylettirdiği yalanları aynen tekrarlayarak, tertipteki zavallı rolünü ve sorumluğunu bir kez daha göstermektedir.
Eymür, 21 Haziran 2009 günü Sabah gazetesinde yayımlanan mülakatında Ergenekon tertibindeki rolünü, “Eğer bu önemli davada bir katkım olduysa bundan çok memnuniyet duyarım” diyerek itiraf etmektedir. Yine aynı mülakatta Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz’le ilişkisi sorulduğunda; “Bu dava nedeniyle tanıdığını” söyleyerek aralarındaki ilişkiyi açıklamaktadır.
Eymür ve Tuncay Güney’in anlatımlarının kof bir yalan ve iftira olduğu Ergenekon davasında kanıtlanmış ve Mahkemenin ara kararları ile sabit olmuştur.
Ergenekon tertibi için İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Merkez Karar Kurulu üyesi Adnan Akfırat aleyhine üretilen yalanlar, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tamamıyla çürütüldü. Suçlamaların yalanlara dayandığı, resmi belgeler ve sağlam kanıtlarla tek bir karanlık nokta bırakılmayacak şekilde aydınlatıldı. Savcılar uydurmaları kabul edip, düzeltme yapmak zorunda kaldılar. Adnan Akfırat arkadaşımız, 12 Haziran 2009 günü mahkeme tarafından tahliye edildi.
Eymür’ün bu yalanları yeni değildir. Sayın Perinçek, Ergenekon davasında bu yalanları ve nedenlerini açıklamıştı. İlgili bölümü ekte bilginize sunuyoruz.
Perinçek ve Akfırat aleyhindeki yalanların Mehmet Eymür’e aynen tekrarlattırılması çok dikkat çekicidir. ATV ve Sabah, Eymür’ün suç olan iftiralarına sorumsuzca yer vermektedir. 19 Haziran akşamı ATV’nin ana haber bülteninde Eymür’ün yalanları RTÜK’ün bütün düzenlemeleri çiğnenerek yayımlandı. Sabah gazetesi ise, 20 Haziran’dan itibaren Eymür’ün iftiralarına her gün tam bir sayfa ayırıyor.
Bugün, Sabah Gazetesi’nin yayının durdurulması için Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne müracaat ettik. Ayrıca yayın nedeniyle Mehmet Eymür, Sabah gazetesi ve muhabir aleyhine İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 50 bin liralık tazminat davası açtık.
EYMÜR ATEŞE SÜRÜLMÜŞTÜR
Anlaşılan o ki, tertipçiler altında kalmakta oldukları tezgâhtan kurtulma umuduyla Eymür’ü ateşe sürmektedirler.
Ergenekon tertibi çökmüştür. İşçi Partisi kararlı bir şekilde mücadele ederek, kamuoyunu aydınlatarak, tertibin amaçlarını ve sorumlularını açığa çıkartmıştır. Süreç, tertipçilerin yargılanması aşamasına girmiştir.
İşçi Partisi, tertibin Hükümetteki ve yargı ile güvenlik kuvvetleri içindeki sorumlularını isim isim saptamıştır. Bu nedenle tertibin merkez karargâhında panik başlamıştır. Tertipte rol alan Yargı ve Emniyet’teki F tipi görevlileri hapse girme korkusu sarmıştır. İstanbul Emniyet’inde Terörle Mücadele ve Organize Şube’de tayin taleplerinin arkası kesilmemektedir. Hâkimlerimiz bile sorumluluktan kurtulmak için istifa noktasına gelmişlerdir. Mehmet Eymür işte bu koşullar ve zamanda ateşe sürülmüştür.
Paspas olmuş CİA imalatı bu yalanlar, sahibinin sesi Mehmet Eymür’e bir kez daha söyletilmektedir. Eymür’ü konuşturan muhabir, Savcı Zekeriya Öz’ün sırdaşıdır. olması çok dikkat çekmiştir. Eymür, MİT’e saldırırken Zekeriya Öz’e kendini kalkan etmektedir. Sorulan sorular ve Eymür’ün yanıtları, Ergenekon tertibini sürdürme zavallılığını açıkça ortaya koymaktadır. Eymür’ün, Genel Başkanımız Doğu Perinçek’e, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve MİT Müsteşarlığı’na alçakça suçlamalar yönelterek tutuklanmaktan kurtulacağı hesabını yaptığı görülmektedir. Hayatı boyunca Türkiye aleyhinde ağır suçlar işlemiş Eymür bu kez Amerika’ya kaçamayacak, cezaevine girmekten kurtulamayacaktır.
SABAH VE ATV KENDİNİ YAKIYOR
Sabah gazetesi ve ATV kanalı, Eymür’ün işportaya düşmüş pespaye yalanlarını, Partimize karşı iftiraları yayımlayarak kendini yakıyor. Sabah ve ATV yönetimlerini uyarıyoruz! Ergenekon tertibinin yalan borazanlığının sonuçları çok ağır olacaktır. Kaderlerini Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan ve Fethullah Gülen’le birleştirenlerin sonu karanlıktır. Sabah ve ATV yönetimlerini yayıncılık ve gazeteciliğinin temel ilkelerine uymaları için sorumlu davranmaya davet ediyoruz.
ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
SAYIN HÂKİMLİĞİ’NE
İHTİYATİ TEDBİR İSTEMLİDİR
DAVACI : Dr. Doğu Perinçek - İşçi Partisi Genel Başkanı
VEKİLİ : Av. Hasan Basri Özbey – Av. Mehmet Aytekin
İlkiz Sokak No. 5/3 Sıhhiye Ankara
DAVALILAR : 1. Turkuvaz Gazete Dergi Basım AŞ
Barbaros Bul. No:153 Cam Han Kat:5 Beşiktaş/İstanbul
2. Abdurrahman Şimşek (aynı adreste)
3. Mehmet Eymür
Ferahevler Mah. Yeni Beldemiz Sitesi A/6 Blok D.9
Sarıyer/ İstanbul
DİLEKÇE KONUSU : Yayın yoluyla müvekkil Dr. Doğu Perinçek’in kişilik
haklarına saldırı, yargılamayı etkileme, gizlilik kuralı ve
kısıt kararını ihlal nedenleriyle dava konusu yayının
durdurulmasına ilişkin ‘ihtiyati tedbir’ istemimizdir.
AÇIKLAMALAR :
A. Davalı Turkuvaz Gazete Dergi Basım AŞ, Türkiye çapında yayın yapan Sabah Gazetesi’nin sahibidir. Davalı Abdurrahman Şimşek aynı gazetenin haber merkezinde görevli elemanıdır. Diğer davalı Mehmet Eymür ise söz konusu dizi/haber yayındaki ifadelerin sahibidir.
Adı geçen davalılar, 20.06.2009 tarihinde yayınlanmaya başlayıp halen devam eden bir dizi haber/yazı ile yapmış oldukları yayında;
• Müvekkil İşçi Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’e yönelik gerçek dışı ve müvekkilin kişilik haklarına ağır saldırılar içeren anlatımlarda bulunmuşlardır. Kişilik haklarına ağır saldırı ve hakaret içeren sözlerin sahibi, davalılardan Mehmet Eymür’dür. Diğer davalılar da, yayıncı sıfatı ile bu sorumluluğa ortak olmuşlardır.
• İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etmekte olan kamuoyunda “Ergenekon Davası” olarak bilinen 2008/209 esas sayılı davayı etkileme gayreti içine girmişlerdir. Yine davada müvekkil tarafından kanıtlanmış, Savcılık Makamı tarafından suçlama konusu olmaktan çıkarılmış ve Mahkemece tespit edilmiş hususlara aykırı olarak, masuniyet karinesi ihlal edilerek yalan ve iftiralara yer verilmiştir.
• Anılan kovuşturmanın yanı sıra aynı konuda devam etmekte olan bir soruşturma daha mevcuttur. Bu soruşturma bakımından var olan gizlilik kuralı ve kısıt kararı da ihlal edilmektedir.
B. Davalılarca röportaj biçiminde hazırlanıp yayınlanmak suretiyle müvekkil Genel Başkan’a yönelik yapılan ağır saldırı içerikli ifadeler ve yapılan röportajın 21.06.2009 tarihinde yayınlanmış şekli aynen şu şekildedir:
Eymür, Ergenekon tutuklusu Doğu Perinçek ve grubunun Çin, Almanya ve diğer ülkelerle olan mali bağlantılarının araştırılması gerektiğini söyledi
Eski MİT yöneticisi Mehmet Eymür'e göre Ergenekon davası, Türkiye tarihinin en önemli davalarından biri. Ergenekon'un, kesinlikle siyasi bir dava haline getirilmemesi gerektiğini düşünen Eymür, MİT'in savcılara daha çok yardım etmesini istiyor. Eymür, Perinçek grubunun Çin, Almanya ve diğer ülkelerle mali bağlantılarının araştırılması gerektiğine de işaret ediyor.
- Veli Küçük'ü yıllardır tanıyorsunuz. Veli Küçük'le -Perinçek grubu ile arasının iyi olduğunu bildiğiniz halde neden görüşmeye devam ettiniz?
EYMÜR: Derinlemesine bilmiyordum, inanmıyordum, yakıştıramıyordum diyelim. Veli Küçük'ü 1980'li yıllarda Mardin'de tanımıştım. Dostluğunu sevdiğim bir insandır. Beraber olduğumuzda sohbet eder, eğlenirdik. Güzel saz çalar, iyi de türkü söyler. İzmit'te görevliyken daha sık görüşüyorduk. Ailece görüşürdük, rahmetli annemle filan da resimleri var. Dostum dediğim bir insanın bu ülkeye, bize bu kadar düşmanlık eden bir grupla birlikte olmasını havsalam almıyor. Suçu varsa tabii ki bedelini ödeyecek.
SAVCI ÖZ'Ü TANIMIYORDUM
- Ergenekon savcısını yönlendirdiğiniz öne sürülüyor. Bu iddiaya cevabınız ne olacak?
- Kalitesiz bir uydurma, safsata. Bu, savcı Zekeriya Öz'ü küçültmek için yaratılmış bir fabrikasyon. Davada rolüm olduğu iddiası için de şunu söyleyebilirim: Eğer bu önemli davada bir katkım olduysa bundan çok memnuniyet duyarım.
- Savcı Öz'ü daha önceden tanıyor muydunuz?
- Hayır, ben kendisini önceden tanımıyorum. Bu dava nedeniyle tanıdım.
- Peki sizin "Dava sürecinde asıl şuralara bakılmalı" dediğiniz yerler var mı?
- Susurluk olayında olduğu gibi Ergenekon davasında da savcılar MİT'in kendilerine yeterli bilgi vermediğini, yardımcı olmadığını söylüyorlar. Savcıların bu düşüncesini bertaraf edecek tedbirler alınması lazım. Bir diğer husus Ergenekon soruşturmasında sanıkların mali durumunun araştırılmasıdır. Bu yapılanmanın teorisyeni ve tatbikatçısının Perinçek olduğuna inanıyorum. Mali kaynakları kesinlikle araştırılmalıdır.
Çin'de birtakım ticari faaliyetler yürüttükleri söyleniyor. Ayrıca yine mali olarak Almanya ile bağlarının olduğu yönünde bilgiler var. Alman bankalarıyla bazı ilişkilerinin olduğu söyleniyor. Bunların ortaya çıkarılması lazım. Yayın organları, dergileri, TV'leri var. Çok sayıda militanca çalışan avukatı, her zaman eylem yapmaya, kavga ve kargaşaya hazır gençlerden oluşan "Öncü Gençlik" teşkilatları var. Bu değirmenin suyu nasıl ve nereden gelen para ile dönüyor? Önemsenmeden geçilecek bir örgütlenme değil. Bir de görünmeyen yanını düşünün. Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası için Perinçek grubunun faaliyetlerinin ortaya çıkarılması lazım.
C. Davalılardan Mehmet Eymür isimli kişi, eski MİT Kontr Terör Daire Başkanlığı yapmış kişidir. Evvelki yıllarda da müvekkil Genel Başkan’a, önderlik yaptığı İşçi Partisi”ne ve kimi Parti önderlerine daha önce de kişilik haklarına ağır saldırı içeren tümcelerle saldırılarda bulunmuştur.
Yapılan bu saldırılardan biri şudur: Yine, Mehmet Eymür tarafından yazılan ve Elif Kitapevi Milenyum Yayıncılık Ltd. Şti. tarafından basım ve dağıtımı yapılan ‘Sentez’ isimli kitapta; müvekkil İşçi Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek ve Parti önderlerinden İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ferit İlsever, İşçi Partisi eski Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın ve Aydınlık Dergisi’ne yönelik ağır saldırılarda bulunulmuştur. Anılan bu yayında da hakaretamiz pek çok ifade yer almış ve müvekkil Genel Başkan hakkında çok özetle şu sözler sarfedilmişti :
“ KİM BU DOĞU PERİNÇEK ?
“Bir gün Marksist, ertesi gün Anti-Sovyet, bir başka gün Maocu, PKK’cı, Kemalist, Ulusalcı, kılıktan kılığa giren bir şarlatan, iyi bir provokatör, yalan haber ve kara propaganda ustası...” (s. 222)
* “Ama provokatör Perinçek çabuk yalan üretir.” (s. 226)
“ O şimdi de ‘Ulusal TV’ kandırmacası peşinde... Yine bir sürü garibi dolandırıp ‘Ulusal TV’ adıyla bir TV kuracakmış.” (s. 227)
* “Merakla bekliyoruz, devlet provokatör çetesinin TV’sine müsaade edecek mi ?” (s. 227)
* “ Perinçek’in insanları kandırmakta mahir olduğu biliniyor. Bu zaten onun normal görevi. Perinçek’te yalandan bol ne var.”(s. 229)
* “Perinçek yıllardır, askerleri, polisleri, MİT’çileri ve muhalif olduğu diğer aşırı uçları teşhir ederek, adreslerini, resimlerini yayınlayarak, yüzlerce kişinin öldürülmesine neden oldu. Bilinçsiz insanları cinayete azmettirdi, yalanlarla kitleleri kışkırttı.” (s. 231)”
Görüldüğü üzere, anılan bu kitaptan alıntıladığımız ifadeler ile 20-21 Haziran 2009 günleri Sabah Gazetesi’ne verilen röportajdaki tümceler birebir örtüşmektedir.
Belirtelim ki, davalı Mehmet Eymür tarafından yazılan SENTEZ isimli kitap hakkında da tarafımızca manevi tazminat istemli dava açılmış; İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen dava yerel Mahkemede reddedilmiş; Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin “Davacılara uygun bir miktar tazminat verilmesi gerekirken;davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır” gerekçesiyle karar bozulmuş ve bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda davalı Mehmet Eymür, dosya davacıları olan İşçi Partisi Genel Başkanı ve yöneticilerine tazminat ödemeye mahkum edilmiştir.
Ç. Müvekkillerden İşçi Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, bir bütün olarak yaklaşık 40 yıldır devam eden Aydınlık Hareketi’nin lideri konumundadır. Davacı asıl Mehmet Eymür de (bilindiği üzere) yönetici görevler üstlenmiş eski bir MİT mensubudur.
Davacı, yazmış olduğu pek çok yazıda, kitapta Aydınlık Hareketi’nin yöneticilerine ağır hakaretlerde bulunmuş ve asılsız iftira içeren hususları dile getirmiştir. Özellikle, bir dönem bulunduğu Amerika’da ‘www.atin.org” isimli internet sitesinde vekilliklerini yürüttüğümüz İşçi Partisi ve yöneticilerine karşı yazdığı yazılar nedeniyle açılmış bulunan pek çok dava ve şikâyet; Mehmet Eymür isimli kişinin adresinin yokluğu ve tebliğ imkânsızlığı nedenleriyle akamete uğramıştır.
Mehmet Eymür isimli bu kişi, saçma iddialarını öylesine ifrada vardırmıştır ki; “Genel Başkan Doğu Perinçek, dönemin Gen. Bşk. Yard. Hasan Yalçın ve İşçi Partisi ile Aydınlık Hareketi’nin yayın organlarının, Hizbullah isimli terör örgütünün hizmetinde olduğu” biçiminde ifadeler dahi kullanmıştır.
Geçmiş dönemde de Mehmet Eymür hakkında MİT Yasası’na muhalefet etmek suçundan ötürü Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmış ancak bulunduğu Amerika’dan ülkenin gerçek vatanseverlerine iftiralarını sürdürmüştür.
Aynı dönemde. bu kişi hakkında Parti başkan ve yöneticilerine yönelik hakaret ve iftiralarına karşı açılan davaların yanı sıra; 24.08.2000 tarihinde de, (dönemin) İP Genel Başkan Yardımcısı (eski Tabii Senatör) Sayın Suphi Karaman tarafından Başbakanlık Makamı’na müracaat edilerek, yakalanıp Türkiye’ye getirilmesi istenmiştir.
Davacı asıl, her dönem Aydınlık Hareketi’ne karşı bir “öfke ve kin duygusuyla” hareket etmiş; husumetini her daim ve dönemde dile getirmiş; gerek kendisinin gerekse teşkilat olarak MİT’in Aydınlık Hareketi’nin bağlantılarını çözemediğini ifade etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR İSTEMİ
Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi, şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir biçimde tecavüze uğrayan kişinin, uğradığı manevi zarara karşı manevi tazminat talep edebilmesine imkân tanırken, 4721 sayılı Medeni Kanun’un 24. maddesi, kişilik hakları saldırıya uğrayan kişiye hâkimden, saldırganlara karşı korunmayı da talep imkânı vermiştir.
Mevzuatımızın verdiği imkanlar uyarınca, müvekkile yönelik sırf saldırı ve yıpratma amacıyla yazılan ve yayınlanan yayının durdurularak, bu yayın nedeniyle oluşan zararın artmaması bakımından da yayınla ilgili ivedilikle toplatma kararı verilmesini Sayın Mahkemenizden talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur.
KANITLAR : Dava konusu yayın aslı ve sair her tür yasal kanıt.
SONUÇ ve İSTEM : Belirtilen nedenlerle, her onurlu insan gibi müvekkil Genel Başkan da kişilik değerlerine yapılan bu saldırıdan büyük bir rahatsızlık duymaktadır. Ülke siyasetinde gerek vatanseverliği gerekse de ahlakıyla kırk yıla yakın bir süredir dost/düşman herkesin saygısını kazanan müvekkilin, bu yayından dolayı uğradığı saldırının durdurularak;
• Dava konusu yayının devamının engellenerek, dizi/haber şeklinde yapılan yayının durdurulması hususunda karar verilmesini
Yargılama harç ve giderleriyle vekalet ücretine de hükmedilmesini saygıyla talep ediyoruz.
Davacı İşçi Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek
Vekilleri Av. Hasan Basri Özbey - Av. Mehmet N. Aytekin