Taksim meydanı Gezi parkındaki ağaçların sökülmesine tepki olarak başlayan, 31 Mayıs’ta polisin yaptığı saldırıya tepki olarak hemen o gün ve ertesinde bütün yurda yayılan kitle eylemi önemli dersler içeriyor.
Çok şey söylenebilir: Ama yıllardır kendisi bir şey yapmadan örgütlü mücadeleye yan çizen ve ”Bu halk adam olmaz”, “Hani nerede kitle hareketi” diyen aydınların alması gereken dersi en başa yazmak gerekiyor.
Sorun, halkın ayağa kalkmasında değildir. Koşular uygun hale geldiğinde halk “ayağa kalkar.”
Bu gerçek sadece bizim halkımız için değil, bütün halklar için geçerlidir.
Ayrıca Türk halkının “ayağa kalkmada”, dünya sıralamasında en önlerde yer aldığı da başka bir gerçektir.
Doğru önderlik, doğru hedef
Bütün sorun şimdi ayağa kalkan halka, doğru bir önderlik etrafında, doğru hedefe yöneltmektir.
Doğru önderlik, geçmiş yıllardan farklı olarak bugün vardır.
19 Mayıs 2012’deki büyük gençlik yürüyüşünden başlayarak, 29 Ekim ve 10 Kasım’da Ankara’da, 13 Aralık ve 8 Nisan’da Silivri’de ve en son yine 19 Mayıs 2013’te Ankara’da yüzbinleri seferber eden “Öncü”, 31 Mayıs-1 Haziran eylemlerinde de tayin edici bir rol oynadı.
Hedef, AKP’nin karşısına iktidar olacak bir alternatif çıkarmaktır.
CHP, MHP ve İşçi Partisi’nin Atatürk’te birleşerek oluşturacakları “Milli Hükümet” alternatifini yaratmak, gözümüzü dikmemiz gereken hedeftir.
Bahçeli ve Demirtaş’tan aynı tavır
Taksim, Kızılay, Gündoğdu meydanlarını zapteden büyük kitle hareketine Devlet Bahçeli ve Selahattin Demirtaş’ın aynı tepkiyi vermeleri öğreticidir.
Devlet Bahçeli; “MHP’nin hiçbir ferdinin bu eylemlerin içinde olmadığını” söyledi.
Selahattin Demirtaş ise, “Tabanımız kesinlikle ırkçı ve faşistlerle aynı etkinlikler içinde olamaz” dedi.
Devlet Bahçeli, AKP’yi Türkiye’nin başına bela eden 3 Kasım 2002 seçim komplosunun baş mimarı. Geçen 12 yılda her kritik dönemeçte AKP’den yana tavır aldı.
Selahattin Demirtaş ise bugün AKP ile kol kola, Atlantik ötesinden tezgâhlanan “Kürt açılımında” kendisine verilen rolü oynuyor.
Dolayısıyla aynı tepkiyi vermeleri şaşırtıcı değil.
Onların tepkisi, halk hareketinin doğru bir zeminde olduğunu gösteriyor.
Ayrıca MHP ve BDP’ye oy veren yurttaşlarımızın dikkate değer bir kısmının ülkenin dört bir yanındaki eylemlere katıldığını da belirtelim.
Tıpkı AKP’ye oy veren çok sayıda yurttaşın 1 Haziran da meydanlara çıkması gibi.
Doğru eylem bütün halkı birleştiriyor.
Taksim’e Nasıl Çıkılır?