Mehmet Bedri Gültekin Silivri'den yazdı:SURİYE-TÜRKİYE

11 ve 12 Ekim tarihlerinde Milliyet’ten Sedat Ergin ve Taraf’dan Yasemin Çongar; AKP hükümetinin önümüzdeki günlerde izleyeceği muhtemel politikayı yazdılar. Yasemin Çongar’ın yazdıklarına “ABD’nin gerçekleşmesi için çaba gösterdiği muhtemel senaryo” demek daha d...

Tarih:

11 ve 12 Ekim tarihlerinde Milliyet’ten Sedat Ergin ve Taraf’dan Yasemin Çongar; AKP hükümetinin önümüzdeki günlerde izleyeceği muhtemel politikayı yazdılar. Yasemin Çongar’ın yazdıklarına “ABD’nin gerçekleşmesi için çaba gösterdiği muhtemel senaryo” demek daha doğru.
Sedat Ergin’in 11 Ekim tahrili makalesinin başlığı “Suriye muhalefetinden askeri yardım talebi”. AKP hükümeti, Suriye Ordusundan ve bu ülkedeki diğer güvenlik örgütlerinden kaçarak Türkiye’ye gelmiş kişiler için Hatay’da ayrı bir mülteci kampı tahsis etmiş.
“Türk makamlarının bu gruptakilere özel bir ihtimam gösterdiği anlaşılıyor” diye yazıyor Sedat Ergin.

ASKERİ MÜDAHALE
Tayyip Erdoğan Kuzey Afrika ziyareti sırasında, Suriye konusunda bütün köprüleri attı. Her türlü diplomatik teamül bir yana bırakıldı. Türkiye, komşusu Suriye’nin içişlerine, bırakalım burnunu; eliyle, koluyla, ayağıyla daldı.
Hatay’daki “mülteci albay”ın Hürriyet Daily News’a konuşturulması ve albayın ağzından askeri yardım talebinin dillendirilmesi AKP’nin son marifetidir.
Tayyip Erdoğan’ın annesinin vefatı dolayısı ile bir müddet ertelenmiş gibi olan “Suriye harekâtı” için önümüzdeki günlerde harekete geçilecektir.

HAREKÂT PLANI
Bu “harekât” için AKP’ye “Büyük Müttefik” tarafından yüklenen görev;
Birinci olarak Suriye’deki mezhep ayrılığını derinleştirmek, dinsel çatışmaları kışkırtmak ve büyütmek;
İkinci olarak ise askeri müdahale seçeneği de dahil olmak üzere Türkiye’nin doğrudan devreye girmesinin düşünüldüğü anlaşılıyor.
Ama bu iki “kartla”, Suriye kalesinin kolay kolay düşürülemeyeceği açıktır. Sedat Ergin ve Yasemin Çongar’ın yazılarında Atlantik ötesindeki merkez başta olmak üzere ilgili yerlerde bunun hesaba katılmış olduğu görülüyor.
Suriye kalesini düşürmek için bir “üçüncü kart”a ihtiyaç var.

KÜRT KARTI
Meşal Temo, Esat iktidarına karşı Kürtleri de harekete geçirmek amacıyla öldürüldü. Tam altı aydır dışarıdan kışkırtmayla yaratılan olaylara Kürtler karışmadı. Oysa Kürtleri, Suriye’deki en örgütlü kesim olarak değerlendirmek yanlış olmayacaktır.
Müslüman Kardeşler ve diğer rejim muhaliflerine Kürtler de eklendiği zaman, dışarıdan Türkiye vasıtasıyla uygulanacak bir kuşatmayla birlikte, Suriye’de iktidarı gerçekten zorlayacak bir durum yaratılabilir.
Ama Kürtleri Meşal Temo’nun öldürülmesi gibi, her bakımdan sırıtan suikastlarla harekete geçirmek mümkün değildir.
Nitekim, Suriye Kürtleri içinde de en örgütlü güç olan PKK, bu suikastın Türkiye tarafından işlenebilmiş olacağını söylemiştir.

PKK’YI İKNA ETMEK
Dolayısı ile Suriye Kürtlerini Esat yönetimine karşı harekete geçirmek PKK’yı ikna etmeye bağlıdır.
Son günlerde Türkiye’de, PKK’ya ateşkes ilan ettirmek ve sınır dışına çekilmesini sağlamak üzerine yazılıp çizilenlere bu açıdan bakmak gerekir.
Yasemin Çongar 12 Ekim tarihli yazısında, BDP milletvekili Aysel Tuğluk tarafından ifade edilen; “Öcalan’ın ev hapsine karşılık gerillanın geri çekilmesi, af ve yeni anayasa sonrası silah bırakma” şeklindeki önerisinin, Washington tarafından da “makul” bulunduğunu yazdı.
Taraf gazetesinin Fethullahçı yazarı, eski polis Emre Uslu da aynı gün “PKK Kuzey Irak’a çekilme kararını açıklasın ve Devlet de Öcalan’ı ev hapsine alsın” dedi ve böylece kesilmiş olan “devlet-Öcalan” görüşmelerinin de yeniden başlamasını istedi.
Hükümet ile PKK arasındaki görüşmelerin ortaya çıkmasından sonra dört bir koldan kamuoyunu hazırlamak üzere propagandası yapılan “yol haritası” budur.

EVDEKİ HESAP ve TÜRKİYE ÇARŞISI
Hayata geçirilmek istenen planı özetlersek;
1- Özerklik, anadilde eğitim ve Öcalan’ın ev hapsine çıkarılması yolunda adımlar atılacak,
2- Böylece bir yandan PKK’nın şimdilik Türkiye’de silahlarını susturması sağlanacak ve Suriye Kürtlerinin Esat’a karşı harekete geçirilmesi sağlanacak.
3- İyice karışacak ve iç savaş manzaralarının ortaya çıktığı Suriye’ye karşı askeri seçenek de dahil olmak üzere harekete geçilecek. Başrol de AKP olacak.
4- Türkiye Suriye bataklığının içine çekilecek. Öte yandan Türkiye-İran, Türkiye-Rusya karşı karşıya gelmiş olacak. Hem ekonomik, hem de askeri bakımdan Türkiye, önemli sorunlar yaşayacak.
5- İşte bu noktada ABD, Irak’ın kuzeyindeki kukla devleti Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusuna doğru genişletmek planını uygulamaya koyacak.
Atlantik ötesinde yapılan hesabın bu olduğu anlaşılıyor. Bu hesabın Türkiye çarşısına uyup uymadığını önümüzdeki bir, bilemediniz iki yıl içinde göreceğiz.