Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi, Tarihçi Halil Berktay, 1 Mayıs günü Taraf gazetesine konuştu:
“1 Mayıs 1977’den Sol sorumlu.”
Halil Berktay dönektir. 1989 yılına kadar Aydınlıkçı idi.
Sonra, ilk önce Gorbaçov’un “sosyalist” olduğunu keşfetti ve Aydınlıkçılığı bıraktı.
Gorbaçov 1990 yılında Sovyetler Birliği’nin yıkılışını tamamladıktan sonra Halil Berktay Batı’yı keşfetti. Kapılandığı yeni adreste adı “liboş” oldu. Hem dönek, hem liboş.
DÖNEĞİN FARKI
Bir insan zaman içinde dünya görüşünü değiştirebilir. Bir sosyalist de ömrünün sonuna kadar değişmez diye bir şey yoktur.
Kimi devrimci yorulabilir, çeşitli nedenlerle kenara çekilebilir. Bütün bunlar insana özgü davranışlardır, anlaşılabilir.
Ama dönek farklıdır. Dönek, döndükten sonra terk ettiği davaya, dava arkadaşlarına sürekli saldırmak ihtiyacı duyar.
Birincisi, kapılandığı adresin efendilerine kendini kanıtlamak zorundadır.
İkincisi, terk ettiği dava yaşadığı müddetçe kendisini hep mutsuz hissedecektir. Ancak devrimci mücadele tamamen bittiği zaman rahat edebilecektir.
Onun için her zaman saldırgandır.
1977’DE NE OLDU?
1 Mayıs 1977’nin üzerinden tam 35 yıl geçti.
35 yıl önceki katliam artık bütün ayrıntılarıyla biliniyor.
1977 yılında Sirkeci ve Yeşilköy bombalamaları, Ecevit’e suikast girişimi ve 1 Mayıs katliamı; Gladyo’nun o yıl gerçekleştirmek istediği faşist darbeye ortamı hazırlamak için sahneye konan eylemlerdi.
Aynı yılın Haziran ayında düşünülen faşist darbenin lideri konumundaki Namık Kemal Ersun (zamanın Kara Kuvvetleri Komutanı) emekli edilerek bu plan boşa çıkarıldı.
Ama Amerika, ardından hemen 12 Eylül’de yapılacak olan darbenin hazırlıklarına başladı. 1 Mayıs katliamı bu anlamda 12 Eylül’e giden yolda önemli bir kilometre taşı oldu.
MİT RAPORU
1 Mayıs günü neler yaşandığı da kimsenin meçhulü değil.
Son olarak geçenlerde yayınlanan MİT raporu bilinen gerçekleri bir kez daha doğruluyor.
MİT raporunda özetle; “Eğer 1 Mayıs, bir olay çıkmadan başarıyla kutlanırsa DİSK’in ve Sol’un bundan çok güçlenerek çıkacağı” söylenmektedir.
Bazı sol grupların tutumunun Gladyo saldırısına zemin hazırladığı bir gerçektir.
Ama bu gerçek katliamı yapanın Gladyo olduğunu ortadan kaldırmaz.
DÖNEĞİN YENİ GÖREVİ
Tekrar konumuzun en başına dönelim.
Dönek her güne; “bugün Devrim’e saldırmak için ne yapabilirim” diye başlar.
Veya şöyle de söyleyebiliriz: Dönek, her güne; emrine girmiş olduğu karşı devrim merkezi tarafından takdir edilecek hangi görevi yapabileceğini düşünerek başlar.
Gladyo Türkiye’de son yıllarda, 60 yılın en büyük operasyonunu yürütmektedir.
Bu operasyonun en önemli ayaklarından birisi, Gladyo’nun geçmişte işlediği bütün suçları yurtsever devrimcilerin üzerine atarak bir taşla iki kuş vurmak istemesidir.
1980 ve 90’larda Gladyo’nun işlediği bütün suçlar şimdi TSK’ ya ve yurtsever devrimcilere fatura ediliyor.
Böylece Cumhuriyet yıkılırken ve Türkiye, ABD adına komşularının üzerine sürülmek istenirken, TSK’nin kolu kanadı kırılıyor. Muhtemel direnç yok edilmek isteniyor.
1 Mayıs katliamının sorumlusu olarak devrimcileri işaret etmek de aynı amaçladır.
Gelinen aşamada Türkiye’nin devrimciliğe ve devrime ihtiyacı vardır.
Geçmişin büyük suçlarını devrimcilere ciro etmek, Türkiye’nin emperyalizme karşı önündeki biricik seçeneğe saldırmak anlamına gelir.
Onun için bu noktada döneğe görev düşüyor. Veya dönek, durumdan vazife çıkarıyor.
Onun şimdiki görevi Gladyo’nun yakın tarihimizde işlediği suçları devrimcilerin üzerine atmaktır. Ve bu, bitmez bir görevdir.
Onun için döneğin duracağı bir yer yoktur. O hep efendilerine hizmet yolunda daha ileri gitmek zorundadır.