Her siyasal sistemin en çıplak haliyle kendini gözler önüne serdiği yer hapishanelerdir.
Hapisteki mahkûm sayısı, mahkûmların hangi suçlardan ceza aldıkları, hapisten çıkan mahkûmun yeniden içeri girme oranı, kadın ve çocuk mahkûmların toplam mahkûm sayısına oranı vb…
Bütün bu konularda elde edilecek veriler, söz konusu sistemin, kendisine en yakın röntgenini sunar bize.
MAHKÛM SAYISINDA DÜNYA LİDERİ
ABD’de dünya nüfusunun yüzde 5’i yaşar ama bu ülkedeki mahkûm sayısı, dünyadaki toplam mahkûmun yüzde 25’idir. 2.266.832 kişi. (2010 rakamı).
Mahkum, tutuklu ve şartlı tahliye ile dışarı çıkmış olan ABD’li sayısı ise 7.2 milyondur. Yani her 32 ABD yurttaşından biri hapiste ya da yasal gözetim altında bulunuyor.
Sözünü ettiğimiz bütün bu konularda ABD dünya lideridir. Örneğin bu ülkede her 100 bin kişiden 730 kişi hapiste iken bu oran Çin’de her yüz bin kişiye 122, Türkiye’de her yüz bin kişiye 173’tür.
ABD’de her on mahkûmdan biri kadın. Kadın mahkûm oranı bakımından ABD’nin önündeki tek ülke Avustralya: yüzde 15.
2005 yılında mahkûmların ABD’ye yıllık maliyeti 60 milyar dolardı. Mahkûm başına yaklaşık 24.000 dolar.
SORUN BÜYÜYOR
ABD hapishanelerindeki mahkûm sayısı son 20 yıl içinde istikrarlı bir şekilde artmış.
Son 20 yıl bilindiği üzere, bu ülkede yönetime hakim olan “Mafyokrasi”nin, dünyanın dört bir tarafında savaş çıkardığı, darbeler örgütlediği, suikastlar yaptığı dönem.
Dışarıda saldırganlık yapan, içerde de halkına hapishane yolu gösteriyor.
1992’de 1.295.150 mahkum, yüzbinde 501,
1998’de 1.816.931 mahkum, yüzbinde 655,
2004’de 2.135.335 mahkum, yüzbinde 725,
2010’da 2.266.832 mahkum, yüzbinde 730.
Bugün ABD neredeyse her 100 yetişkinden biri hapiste bulunuyor. Tahliye olan mahkûmların yüzde 67’si 3 yıl içinde yeniden suç işliyor ve yüzde 52’si yeniden hapse giriyor.
Zenciler sözkonusu olduğu zaman hapse girme ve suça bulaşma oranları olağanüstü yüksektir. Washington’da genç zencilerin dörtte üçü, bir şekilde hapisle tanışıyor.
Büyük şehirlerde ise yüzde 80’inin suç kaydı bulunuyor.
ÇİN’DE DURUM
Bir fikir vermek bakımından ABD’nin beş misli nüfusa sahip ve kişi başına düşen milli gelir hesaplamalarında, bu ülkenin beşte biri düzeyinde olan Çin’e ilişkin rakamlar verelim:
Çin’de toplam mahpus sayısı 1.650.000. Bu rakam yüz binde 122’e karşılık geliyor.
1992’de 1.276.517 mahkum, yüzbinde 109,
1998’de 1.440.000 mahkum, yüzbinde 115,
2004’de 1.583.006 mahkum, yüzbinde 122,
2010’da 1.650.000 mahkum, yüzbinde 122
Çin’de de mahkum sayısı ve oranında küçükte olsa bir artış var. 2004 sonrasında ise oran artışı durmuş.
Ama nüfus ve oran göz önüne alındığı zaman ABD ile Çin arasında da tam bir “uçurum” olduğu görülmektedir.
SİSTEMİN ÇIKMAZININ RESMİ
ABD’de hapishane ve mahkûmların durumuna ilişkin veriler şunu gösteriyor.
ABD toplumu çürümüştür. Emperyalizm anayurdunda her geçen yıl daha fazla insanının önüne suç örgütlerine dahil olmaktan başka bir yol bırakmıyor.
Hapiste olan veya adli takip altında bulunan 7 milyon Amerikalıdan 2 milyonunun uyuşturucu suçları ile ilişkisi olması ise bir başka önemli göstergedir.
Amerikan toplumunda 42 milyon kişi (toplam nüfusun yüzde 15’i) yiyecek kuponu ile yaşıyor.
Sadece toplam nüfusunun yüzde 20’sini oluşturan zencilere değil, Latin kökenli ABD’lilere de suç ekonomisine dahil olmak adeta bir kader haline gelmiştir.
Bir yanda ülkenin ve dünyanın zenginliklerine el koyan küçük bir azınlık;
Öte yanda 42 milyon yiyecek kuponu ile yaşayan kesime her an dahil olabilecek 50 milyon Amerikalı daha.
Kapitalist sitem içinde çözümü olmayan bir sorun sözkonusudur.
ABD hapishanelerinde gözler önüne serdiği sistemin gerçek resminin, biricik anlamı budur.