Mehmet Bedri Gültekin Silivri'den Yazdı: AKP VE KEMALİZM

Bütün liboş takımı, bugünlerde hep bir ağızdan “AKP Kemalist oluyor!” feryatlarıyla ağlaşıyorlar.
Tayyip Erdoğan’ın şehir tiyatrolarını kapatma niyetini açıklaması, kırk yılda bir ifade ettikleri ufak tefek memnuniyetsizliklerin bile haşlanmayla karşılanması,...

Tarih:

Bütün liboş takımı, bugünlerde hep bir ağızdan “AKP Kemalist oluyor!” feryatlarıyla ağlaşıyorlar.
Tayyip Erdoğan’ın şehir tiyatrolarını kapatma niyetini açıklaması, kırk yılda bir ifade ettikleri ufak tefek memnuniyetsizliklerin bile haşlanmayla karşılanması, 4+4+4 yasasıyla bütün eğitimin dincileştirilmesi, Bülent Arınç’ın bazı televizyon dizilerinin yasaklanmasını istemesi, Bursa Emniyet Müdürü’nün park-bahçelerde fuhuş yapıldığına dair açıklamaları vb. Ama en önemlisi, AKP’nin liboş takımına, artık kendilerine ihtiyaçlarının kalmadığını hissettirmesi, bu kesimden yükselen şikayetlerin nedeni.
Özetle, “Atatürk otoriter bir rejim kurmuştu. Şimdi AKP de iktidarını sağlamlaştırdıktan sonra otoriterleşiyor. Yani Müslüman Kemalist oldu” diyorlar.
Emperyalizm ve feodalizme karşı mücadele ederek, bağımsız ve demokratik bir ülke olma yolunda dünya ölçeğinde önemli adımlar atan Kemalist Devrim ile Ortaçağ güçlerinin temsilcisi olarak emperyalizmle işbirliği halinde Türkiye’yi, bir yandan yüzyıllar öncesinin karanlığına, öte yandan emperyalizme sömürge bağımlılığı koşullarına sürükleyen AKP iktidarı arasında, ne şekilde olursa olsun benzersizlikler icat etmeye çalışmak, ancak her türlü değerini pazarda satılığa çıkarmış olan liboşların işi olabilir.
Ama yazımızın konusu bu değil…

ÇÖPE ATILIRKEN BİLE HİZMETE DEVAM
Türkiye’deki neoliberal takım, bir yandan Soros benzeri kaynaklardan beslenmektedir. Son dönemde Sorosgillere, F Tipi Gladyo ve AKP iktidarı da eklenmiştir.
Onun için 10 yıllık AKP iktidarı boyunca bir peçete gibi kullanıp şimdi çöpe atılırken bile liboş takım, gericiliğe hizmet sunmaya devam ediyor.
Ne şekilde olursa olsun AKP ile Kemalist iktidar dönemi arasında benzerlik olduğunu iddia etmek, AKP’ye bugün yapılabilecek en büyük hizmettir.

CUMHURİYET DEVRİMİNİN İTİBARI
Mustafa Kemal’in Türkiyesi, 1920 ve 30’larda dünyanın en saygın ülkelerinden biriydi.
Milletler Cemiyeti’ne Türkiye’nin üyelik için müracaat etmediğini, fakat davet edildiğini hatırlatmak yeter.
Bugün Avustralya’dan Küba’ya ve Şili’ye kadar dünyanın her tarafında Atatürk’ün heykellerinin olması neyin ifadesidir?
Ya Çin’de, ortaokul tarih kitaplarının kapağında Atatürk’ün resminin bulunması…
Veya Lenin, Stalin, Mao, Ho Şi Min, Dimitrov gibi 20. yüzyılın en büyük devrimcilerinin Mustafa Kemal’den hep büyük devrimci olarak söz etmeleri…
Hepsinden önemlisi, Atatürk’ün Türk milletinin bilincindeki ve gönlündeki yeridir.
75 yıl sonra bile iktidarın düşmanca tavrına rağmen bir millet, ölüm yıldönümünde hala saygı ile ayağa kalkıyorsa o lider için fazla söze gerek yoktur.
Onun için “AKP Kemalistleşiyor” gibisinden sözümona eleştirileri yapanlar, gerçekte AKP’ye sundukları hizmetlerine devam ediyorlar.
Çünkü “AKP Kemalistleşiyor” demek, bu partiye sunulan bir can simididir ama Mustafa Kemal’e de hakarettir.

BİRİCİK ÇIKIŞ YOLU
Türkiye bugün içinde bulunduğu karanlıktan, yeniden Cumhuriyet Devrimi mevzisinde birleşerek ve mücadele ederek çıkabilir.
Cumhuriyet Devrimi mevzisinde birleşerek ama o devrimi daha ileri götürecek bir programa sıkı sıkıya sarılacak.
Bu gerçeği, belki de herkesten daha iyi, bugünkü karanlığın sahipleri, emperyalistler ve liboş takımı bilir.
Onun için en akla gelmedik yol ve yöntemle Atatürk’e ve Cumhuriyet Devrimine kinlerini kusmaya, saldırmaya devam ediyorlar.
“AKP Kemalistleşiyor” sözüyle yapılan, işte bu saldırının son biçimidir.