Mahkeme, Erdoğan’ın Perinçek aleyhine açtığı tazminat davasını reddetti!

Recep Tayip Erdoğan’ın, Büyük Ortadoğu Projesi’nin Eşbaşkanı olduğunu ve Diyarbakır’ı bu projenin merkezi yapacağını açıklaması üzerine, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Büyük Ortadoğu Projesi’nin, bir Amerika projesi olduğunu, Ortadoğu ülkelerini ...

Tarih:

Recep Tayip Erdoğan’ın, Büyük Ortadoğu Projesi’nin Eşbaşkanı olduğunu ve Diyarbakır’ı bu projenin merkezi yapacağını açıklaması üzerine, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Büyük Ortadoğu Projesi’nin, bir Amerika projesi olduğunu, Ortadoğu ülkelerini parçalamayı amaçladığını, bağımsız bir devletin başbakanı bir yana, herhangi bir memurunun bile başka bir devletin görevlisi olamayacağını belirtmiş ve Tayip Erdoğan’ı istifaya davet etmişti.

Bu eleştirilere karşı Recep Tayyip Erdoğan, 8 Kasım 2007 tarihinde, kişilik haklarına saldırıldığı gerekçesiyle tazminat davası açmış, 10.000.- lira manevi tazminat talep etmişti.

Perinçek’in avukatları Av. Mehmet Cengiz ve Av. Ayhan Sarıhan, davaya verdikleri yanıtta, tarihimizde bir başbakanın, yabancı bir ülkenin kendi ülkesini parçalama projesinde görev almasının iki örneği olduğunu; bunun birinci örneğinin Damat Ferit, ikincisinin ise Recep Tayyip Erdoğan olduğunu belirtmişler ve aradaki benzerliği gösterebilmek için Damat Ferit’in İngiltere’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nde üstlendiği Eşbaşkanlığın içeriğini özetlemişlerdi.

Damat Ferit, 1919’da İngiltere’nin Osmanlı Devleti’ni parçalama projesinde görev almış, İngiltere’nin saltanatı himaye etmesinin karşılığı olarak Boğazlar’ı İngiltere’ye vermeyi, bağımsız bir Kürdistan kurulmasına göz yummayı, İngiltere’nin El Cezire ve Suriye üzerindeki egemenliğini tanımayı, bu konuda fiili yardımda bulunmayı, hilafetin Müslüman ülkelerdeki nüfuzunu İngiltere lehine kullanmayı, Osmanlı Devleti’nin Mısır ve Kıbrıs üzerindeki haklarından İngiltere lehine vazgeçmeyi taahhüt etmişti.

Bu parçalama projesi ve kirli işbirliği, Kurtuluş Savaşı ile sona erdirilmiş, İngiltere’nin BOP haritaları bu savaş sonunda çöpe atılmıştı.

Günümüzde Amerika benzer bir süreci yeni Eşbaşkanla yeniden gündeme taşımıştı. Bu tutumu eleştirmek ve ona karşı çıkmak, her yurttaşın en doğal hakkı ve göreviydi.

Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, bir yıllık yargılamadan sonra 3 Kasım 2009 günü verdiği kararla davayı reddederek, Büyük Ortadoğu Projesi’nde Eşbaşkanlık görevi üstlenilmesine karşı çıkmanın kişilik haklarına saldırı oluşturmadığını hükme bağlamış oldu.