‘‘Türkiye bağımsızlığını sağlamadan, Amerika’dan ve Avrupa’dan kurtulmadan krizden kurtulamaz. Bizim ekonomimizi onlar batırıyor. Emperyalistler hep bizim krizimizi tetiklediler. Maksat, daha fazla bağımlı hale getirmek ve Atatürkçülüğü ortadan kaldırmaktı. Emperyalizme bağımlı bir ekonomi belini doğrultamaz. Atatürk’ten vazgeçmek, devletçiliği batırmak, planı terk etmek, Türkiye’yi bu hale getirmiştir. Tarımı ve sanayiyi düzeltmek istiyorsak önce Gümrük Birliği’nden çıkacağız. Aksi halde bu kriz Türkiye’yi parçalanmaya götürür.’’
Gaziantep Milletvekili Arif Ekici, Gaziantep Krize Çözüm Kurultayında bunları söylüyordu. Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’de ‘‘plan, tarım ve tarımsal sanayi terk edilerek bir ülke kalkınamaz. Özelleştirmelerle ülkenin milli değerleri ortadan kaldırıldı. Asıl kriz bunlardı’’ dedi.
Gaziantep yanıyor
Gaziantep krizin yıkımını ilk ve derin yaşayan illerimizden. Elegant markasıyla ünlenen, alanında dünyanın 3'üncü büyük firması, 5 fabrikasını kapatmak zorunda bırakılmıştı. Tekerekoğlu Tekstil A.Ş’ye ait 5 fabrikada üretim durdurulmuş, ve 1. 800 kişi işsiz kalmıştı. 42 milyon dolar borcuna karşılık, iki fabrikası kredi borcu nedeniyle satılmış, diğer 3 fabrika ile gayrimenkuller de satışa çıkarılmıştı. Yabancı bankalar boğazlamıştı Elegant’ı. Tam 104 trilyonluk servet, Finansbank’a 39 trilyona satılmıştı.
Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan’ın Mecliste verdiği bilgiye göre, 2008 yılının 10 ayında kapanan 598 tekstil fabrikasının 23 tanesi Gaziantepteydi. Tekstilin merkezlerinden Gaziantepte Başta Elegant olmak üzere, Gidsan, Akkoza, Yıldız, Özka, Kapteks, Akmert, Horozoğlu, Doka, Remteks, Pamuk, Furteks, Ünaldı, Ayteks, Enisteks, Nizip İplik, Aysan, Elyaf, Akmert, İpteks fabrikaları kapanmıştı.
2008 yılında Gaziantep’te işini kaybedenlerin sayısı 35 bin kişi. Bu sayıya kayıt dışı işyerlerinden atılanlar dahil değil.
Kurultayın hazırlık görüşmelerini yaptığımız bütün meslek örgütlerinin Başkanları, 2009 yılının Gaziantep için felaket yılı olacağını, seçimlerden sonra yangın halini alacağını aktardılar.
Yeniden Karayılan ve Şahin Bey
Gaziantep 14 Şubat günü şanına yakışan bir kurultay yaptı. Konuşmacıların tamamı milli egemenlik ve ulusal ekonomi ihtiyacını dile getirdiler.
Kurultayın açış konuşmasını yapan İşçi Partisi Gaziantep İl Başkanı Hüseyin Bildirici ‘‘Karayılanların, Şahin Beylerin ruhunun bu topraklarda gezdiğini, onlara yakışır bir direnç göstermek ve bütün Gaziantep’i birleştirmek gerektiğini’ söylediğinde, salonda, konuşmacısı ve dinleyicisi ile herkesi Kuvvacı bir ruh sardı.
ADD Şube Başkanı İhsan Koca, bir gün öncesinden telefonlarının susmadığını, arayanların Kurultayla ilgili bilgi aldıklarını aktardı. İşçi Partisi, CHP, ADD, Laik Düşünceyi Yaşatma Derneği, Bizkaçkişiyiz platformu ve daha birçok kitle örgütü, kurultaya katılım sağlamak için seferber oldular. Gaziantep yeniden ayağa kalkıyordu.
Tuğcan Oteli’nin 250 sandalyeli salonu daha toplantı başlamadan doldu. Otel yöneticileri ile konuşuldu, 50 sandalye daha getirildi. Yine yetmedi. Bir kısmı ayakta dinledi kurultayı.
Köylüler, işçiler, Atatürkçüler, emekli askerler, kadınlar oradaydı.
İşçi Partisi, CHP, Yeni Parti, DSP ve diğer partilerin mensupları oradaydı. Seçim çalışmaları için birçok yerde toplantılar yapılmasına rağmen Gaziantep akın etmişti salona.
Teksif Şube Başkanı Nuri Bay, Şehitkamil Ziraat Odası başkanı Zihni Kepkep, Eczacı Odası Başkanı İrfan Demirci, ADD Şube Başkanı İhsan Koca, CHP Gaziantep Milletvekilleri Arif Ekici ve Yaşar Ağyüz, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı, ODTÜ Öğretim Görevlisi Yıldırım Koç, BM Kalkınma Ajansı eski Müdürü Bartu Soral ve USİAD Temsilcisi Ayhan Tiryaki’nin konuşmacı oldukları Kurultay’ın sonunda, Denizli, Niğde, Bozüyük, Bursa, İskenderun Kurultaylarının ortak sonuç bildirgesi, Sonuç Bildirgesi tartışma olmaksızın ve oy birliği ile burada da kabul gördü.
Atatürk herkesi birleştiriyordu. Sadece partilerin tabanlarını değil, işçi, esnaf, köylü ve sanayicinin birleştiricisi de olmuştu.
Ulusal bağımsızlığı, ulusal tarım ve sanayimizi korumayı ve güçlendirmeyi esas alan program, hortumcunun, tefecinin ve işbirlikçinin bu programın önünde nasıl bir engel oluşturduğunu da gösteriyordu.
Kurultaylar, Türkiye’yi birleştiriyordu. Kurultayların yapıldığı bütün illerde görülen bu sonuç, Gaziantep’e gelindiğinde şaha kalkmış gibiydi.