Her siyasal cinayetten sonra kumandalı işaret parmakları “Derin Devlet”e doğru uzanır. Oysa Türkiye’de siyasal cinayet işleme tekeli, ABD Derin Devletine bağlı olan Süpernato’ya aittir. Türkiye’nin ne yazık ki “Derin Devlet”i yoktur. ABD’nin meselesi, Türklerin milli devletinin kendini savunma iradesini çökertmektir.
Can güvenliğinden sorumlu olduğumuz bir yurttaşımız katledilmiştir. Bu topraklarda yaşayan herkese can ve mal güvenliği sağlamak, bizim devlet töremizdir. İmparatorluk kültürünün sırrı, insanların birarada yaşamalarını, üretim yapmalarını ve ürünlerini pazara çıkarmalarını sağlamaktır. Her cumhuriyetin arkasında bu miras yoktur. Dahası bizim Cumhuriyetimiz, herhangi bir cumhuriyet değildir. Hırant Dink’e sıkılan kurşunlar, aynı zamanda Türk devlet geleneğine sıkılmıştır; devletin korumakla sorumlu olduğu bir can ortadan kaldırılmıştır.
HEDEFTE TÜRKİYE VAR
Böyle alçakça bir cinayetin Türkiye adına veya Türklük adına işlenmesi mümkün değildir. Vurulan, aslında Türkiye’dir. Türk sıfatını özüyle taşıyan hiçbir kurum, hiçbir örgüt, Türkiye’yi hedef alan ve Türk’ün onuruna gölge düşüren bir cinayet işlemez. Tertip meydandadır. Cinayet, Türk milletinin üzerine atılmak amacıyla işlenmiştir. Nitekim Haçlının bütün yayın organları Türkiye’yi katil ilan etmiştir. Kurşunu sıktıranlar da onlardır. O yayınları yapanlar da onlardır.
ABD TEMSİLCİLER MECLİSİNDEKİ YASAYA KURŞUNLA GEREKÇE
Sözde “Ermeni Soykırımını Tanıma Karar Tasarısı”nı ABD Temsilciler Meclisi gündemine getirenler, yasanın gerekçesini Hırant Dink’e sıktıkları kurşunlarla yazmışlardır. “İşte görüyor musunuz Türkler Ermenileri öldürmeye devam ediyor” mesajını vermektedirler. Birinci Dünya Savaşı’nda da aynı işi yapmışlardı. Kırdıran da onlardı; suçlayan da onlardı. Kışkırtma ve tertip olayın her tarafından akmaktadır.
TÜRKİYE’Yİ BÖLME OPERASYONU
Yugoslavya ve Irak bu tertiplerle bölündü. Benzer tertiplerle Türkiye’nin bölünmesi operasyonu yürütülmektedir. Amaçları, Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak, Türkiye’nin milli kuvvetlerini suçlu duruma düşürmek ve Türkiye’yi kendi toprak bütünlüğünü savunma kararından caydırmaktır.
SEÇİLMİŞ HEDEF VE SEÇİLMİŞ TETİKÇİ
ABD’nin kontrgerilla doktrininde “seçilmiş hedef” diyorlar. Türkiye’yi istikrarsızlaştırma, Türkiye’yi bölme planı açısından hedef çok iyi seçilmiştir. Hem Ermeni, hem yazar, hem mahkemelerde yargılanmış ve kamuoyuna malolmuştur, üstelik emperyalizm açısından kıymeti olan bir can değil, Kürt yurttaşlarımızı emperyalist tertiplere karşı uyarmış!
Bütün dünyada Türkiye düşmanlığı kışkırtmak ve Türkiye’de milleti bölmek için seçilen kurban, suikasti sahneye koyanların kimliklerini de sergilemektedir. Türkiye düşmanlığı da bir kimlik oldu şu sırada.
Yalnız hedef değil, tetikçi de seçilmiş ve iyi kurgulanmış. Söylemesi gerekeni söylüyor: “Milli duygularla vurmuş” Hırant Dink’i! Suçlu, o 17 yaşındaki tetikçi değil artık, suçlu milli duygulardır, vatanseverliktir, millettir!
BU BİR BOP CİNAYETİDİR
Kerkük’te gerçekleştirilen tertiplerin arkasından Hrant Dink’in öldürülmesi, Büyük Ortadoğu Projesi’nin kanlı sayfalarına bir yenisini eklemiş bulunmaktadır. Türkiyemizi parçalama planını uygulayanlar, Türk milletini suçlu konumuna düşürmek istiyorlar. Haçlı seferini yürütenler, yalnız 650 bin Iraklıyı ve on binlerce Afganı katletmedi; Hırant Dink’i de katletmişlerdir.
ABD’NİN DERİN DEVLETİNİN KÖKÜ KAZINMALI
Her siyasal cinayetten sonra “Katil devlet” sloganı atılır; kumandalı işaret parmakları Türkiye’ye doğru uzanır. Mesele, Türklerin milli devletinin kendini savunma iradesini çökertmektir; Cumhuriyeti acze sürüklemektir.
Oysa Türkiye’de siyasal cinayet işleme tekeli, ABD Derin Devletine bağlı olan Süpernato’ya aittir. Uğur Mumcuları, Muammer Aksoyları, Ahmet Taner Kışlalıları katleden o karanlık merkez, en son Hırant Dink’i de öldürmüştür. Türkiye’nin ne yazık ki “Derin devlet”i yoktur.
Türkiye, önümüzdeki döneme bu zavallılıkla giremez. Türk devletinin içine son elli yıl içinde yuvalanan ABD Derin Devletinin kökünü kazımak, yalnız can güvenliği için değil, Türkiye’nin geleceği için bir hayat memat meselesidir.
YENİ TERTİPLERE HAZIR OLALIM
Yeni Asır okuyucuları hatırlayacaklar, 5 Ocak 2007 günlü yazımda şu cümleler yer alıyordu:
“Bush kliğinin yeni çılgınlıklarına hazır olmalıyız. Irak’ın kuzeyinde kurduğu İkinci İsrail devletini vatanımıza doğru genişletme girişiminin cinayetlerden tertiplere ve hatta savaşlara uzanan bir çizgi izleyeceği apaçık ortadadır. Bu yıl Türkiye, ABD’nin yeni karanlık eylemlerine sahne olacaktır. Hiç kimse Türkiye’nin ön cephede bulunmadığı gibi bir rahatlık içinde bulunmasın. ABD’nin birinci hedefi Türkiye’dir.”
HİÇBİR CİNAYET ABD’Yİ KURTARAMAZ
Ne var ki, ABD savaşı kaybetmiştir. Hiçbir cinayet, hiçbir tertip, ABD ordusunu sürüklenemekte olduğu bozgundan kurtaramayacaktır. Türkiye’yi hedef almak, savaşı yaymış ve ABD’nin yenilgi sürecini hızlandırmıştır.