*VİDEO HABER*
İşçi Partisi Merkez Karar Kurulu Üyesi Yalçın Büyükdağlı bugün (19 Mart 2009) İstanbul İl Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek 20 yıl önce açılan Kasaplar Deresi ile 20 yıl sonra açılan Silopi Kuyuları’nı yaratanların aynı merkez olduğunu belirtti. Büyükdağlı’nın açıklaması şöyle:
21 Şubat 1989. Sabah saat 07.30. Gelen bazı ihbarları değerlendiren Sosyalist Parti heyeti Siirt’in Kasaplar Deresi Mevkiinde. Heyetin başında SP Genel Sekreteri Yalçın Büyükdağlı ve SP Merkez Karar Kurulu Üyesi Avukat Nusret Senem bulunuyor.
Yapılan incelemede kanlı elbise parçaları ve yakın zamanda kazıldığı belli olan yumuşak bir zemin göze çarpıyor. Sosyalist Parti heyeti Siirtli bazı yurttaşlarla konuşuyor. İddia korkunç; aslında Siirt’in çöplüğü olan Kasaplar Deresi’ne çok sayıda kişinin gömüldüğü belirtiliyor. Gömme olaylarını gördüğünü söyleyen tanıklar var.
Bilgi ve kanıtları toplayan Sosyalist Parti heyeti, suç duyurusunda bulunmak üzere Siirt Cumhuriyet Savcılığı’na gidiyor. Cumhuriyet Savcısı Mustafa Erdoğdu’ya kanıt ve bilgiler verilerek olay yerinde kazı yapılması talep ediyor. Savcı, söz konusu alan çok geniş, ödenek yok vb. gerekçelerle kazı yapılmasının önündeki zorlukları anlatıyor. Ancak Parti heyeti ısrarlı. Savcı’ya görevini hatırlatıyor. Siirt Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusu ve Kasaplar Deresi’nde kazı talebi başvurusunu yaparak olayla ilgili araştırmasını sürdürüyor.
İçişleri Bakanlığı ve Olağanüstü Hal Bölge Valiliği nezdinde de çeşitli bilgilendirme ve başvurular yapılıyor.
Siirt Savcılığı 24 Nisan 1989 günü Sosyalist Parti’nin başvurusunu değerlendirerek gösterdiğimiz Kasaplar Deresi’nde gösterdiğimiz alanda kazıyı başlattı. Sonuç 25 metrakarelik alanda 6 ceset bulundu.
Böylece iddia kanıtlandı.
Ancak bu noktada Savcılık kazı işlemini durdurdu. Kazılan yerin üzeri kapatıldı. Gösterdiğimiz alanın 25 metrekare dışındaki bölümü açılmadı.
Siirt Savcılığı olayın üzerine gitmedi. Olayın üzeri kapatıldı.
Partimiz devletin içinde örgütlenmiş yasa dışı örgütlenmeler eliyle gerçekleşen terörün ve keyfi uygulamalara karşı mücadele etti.
2000’e Doğru dergisi daha sonra Aydınlık Gazetesi ve Dergisi de yayınlarıyla etkili bir mücadele verdiler. Ekte 2000’e Doğru dergisinin konuyla ilgili yaptığı yayınları bilginize sunuyoruz.
1989 yılında Sosyalist Parti’nin Genel Başkanı Ferit İlsever’di. Nusret Senem Merkez Karar Kurulu üyesiydi.
İkibine Doğru dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini Doğu Perinçek yapıyordu. Adnan Akfırat, Serhan Bolluk, Hikmet Çiçek derginin en önemli yazarlarıydılar. Emcet Olcaytu derginin hukuk danışmanı ve yazarlarındandı.
Bu arkadaşlarımızın Ergenekon tertibinin hedefi olmalarının nedeni anlaşılıyor değil mi?
Görüldüğü gibi “Silopi Kuyuları”nın üzerine yirmi yıl önce biz gittik. Bazı devlet ve iktidar yetkililerinin koruması altında gerçekleştirilen kanunsuzluğu kanıtladık.
Turgut Özal’ın başında bulunduğu ANAP tek başına iktidardı. Kanunsuzluk bu iktidarın koruması altında sürdürülüyordu. Sonra Tansu Çiller bugün de Tayyip Erdoğan iktidarları aynı mirası devraldılar. Dayandıkları kadrolar bile önemli oranda süreklilik gösteriyor.
1980’den bu yana milli devletimizi tasfiye etmeyi amaçlayan bir yıkım programı uygulanıyor. Bu programın bugünkü adı “Büyük Ortadoğu Projesi(BOP)” tur.
Ülkemizdeki Gladyo faaliyeti, Amerikan derin devleti tarafından örgütlenmiştir ve bu merkeze bağlı olarak yürütülmektedir.
Gladyo’ya karşı mücadelenin kitapları, Partimizin lider ve kadroları tarafından yazılmıştır.
Gladyo işlediği cinayetleri ve gerçekleştirdiği tertipleri yurtseverlerin üzerine yıkarak hem aklanmak hem de yurtsever güçleri tasfiye etmek istiyor.
Güneş Balçıkla Sıvanmaz. 20 yıldır “Silopi kuyuları’nı yaratanlar ve üzerini kapatanlar, tertiplerinin altında kalacaklardır.