Kardeşlik Konseri Direnişin Parçası

Türkiye-Suriye dostluk konserini bu akşam saat 19.00'da Ulusal Kanal'da izleyebilirsiniz.

Tarih:

Bu akşam düzenlenecek konserin hazırlıkları tamamlandı. Suriyeli orkestra sanatçıları bu deneyimden mutluluk duyduklarını ve konserin Türkiye ve Suriye dostluğu için çok önemli bir adım olduğunu belirtti.

 

Türkiye Sanatçılar Birliği (TSB) Genel Başkanı ve Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu üyesi İnci Özdil’in yönetiminde bugün Şam’da Suriye Devlet Senfoni Orkestrası tarafından verilecek olan büyük konserin provaları tamamlandı. Ulusal Kanal’ın 19.00’da canlı olarak yayınlayacağı konserin provalarını Aydınlık gazetesi okurları için izledi ve sanatçılarla görüştü.

 

 

HEYECAN VE GURUR KAYNAĞI

 

Konserde Vatan Partisi Öncü Gençlik Genel Yönetim Kurulu üyesi trompet sanatçısı Onurcan Çağatay Arutunian’ın Trompet Konçertosu’nu seslendirecek. Provalar sırasında solo eserin provası için sahneye gelen Onurcan Çağatay yoğun alkışlarla karşılandı. Çağatay, konserle ilgili olarak “Heyecanlıyız. Türkiye’nin bölge ülkeleri ile bir araya gelmesi, bunun özellikle kültür sanatla pekişmesi çok önemli. Bunun öncüsü olmak da bizler için başka bir gurur kaynağı” dedi.

 

 

KONSER BELGESEL OLACAK

 

TSB ve Vatan Partisi Propaganda Bürosu Üyesi Yönetmen Beste Gül Öneren konser sürecini bir belgesel haline getiriyor. Provalarda yoğun çekimler yapan Öneren’in görüntülerinin bir kısmı 11 Mart 2017 günü Ankara’da yapılacak Vatan Partisi 10. Genel Kurultayı’nda da gösterilecek. Öneren, konser için heyecandan uykularının kaçtığını belirterek “Biz uzun zamandır Suriye halkı ile zaten gönüldaşız. Onlar da biz de uzun zamandır vatan savaşı veriyoruz. Bu etkinlik emperyalizmin aramıza sokmaya çalıştığı nifak tohumunu yok edecektir” diye konuştu.

 

 

YENİ BİR SAYFA AÇILABİLİR

 

Suriyeli müzisyenler konsere hazırlık sürecinde neler hissettiklerini ve Türkiye’yle Suriye halkının arasındaki dostluk bağlarını Aydınlık’a değerlendirdi.

 

Leila Salheh, Kontrbas sanatçısı: Bu çok güzel ve yeni bir deneyim. Bunun bir parçası olmaktan çok mutluyum. İnci Özdil, çok tecrübeli bir şef. Provalarda bize verdiği püf noktaları ile çok daha profesyonel bir biçimde çalabilmemizi sağladı.

 

Bu konser Türkiye ile Suriye arasında yeni bir sayfanın açılmasına önayak olabilir. İki ülke arasında önceden de çok iyi ilişkiler vardı. İki halk arasındaki bağlar hala çok kuvvetli. Ben krizden önce Türkiye’ye gitmiştim, o zaman kendimi hiç başka bir ülkede gibi hissetmemiştim. Çarşılarda bile aynı şeyler satılıyor. İki ülke arasında dostluğun yeniden kurulmasını ve Türkiye’ye tekrar gidebilmeyi çok isterim.

 

 

ASLA AYRILMAM

 

Souhaib Alsamman, Çello sanatçısı: İnci Özdil çok iyi bir orkestra şefi. Bize çok güzel ipuçları ve tavsiyeler verdi. Bu konser de Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkilere çok iyi gelecek. Birçok müzisyen Almanya’ya gitti. Ama ben bu durumda burada kalmak ve burada müzik yapmak istiyorum. Bana bildiğim her şeyi bu ülke öğretti. Burada olmanın tek zorluğu var, o da terör.

 

 

SAVAŞ SADECE CEPHEDE DEĞİL

 

Rania Massarani ve Badee Al Hindi, Keman sanatçıları: Savaş sadece cephede değil, her alanda. Kültürel alan da bunlardan biri. Konser iki ülke arasında dostluğun gelişmesi için bir başlangıç noktası olacak. Bu konser de direnişin bir parçası. Tüm bu koşulların içinde bu konseri düzenliyoruz. Her zaman müzik yapmaya devam etmeliyiz.

 

Suriye’deki savaş ve kriz nedeniyle sanat resmen boğuluyor diyebiliriz. Bu aynen bir işgale benziyor. Eskiden birçok sergi, konser olurdu ve bunlar çok canlı olurdu. Sayın İnci Özdil geldiğinde bu bizim için ferah bir nefes oldu. Krizden önce orkestra ile Türkiye dahil birçok ülkeye gittik. Ama artık savaş koşulları nedeniyle yurtdışına çıkamıyoruz.

 

 

MÜZİK BOMBALARDAN DAHA GÜÇLÜDÜR

 

İnci Özdil, Suriye resmi haber ajansı SANA’ya röportaj verdi. Özdil, Türk milletinin selamını getirdiklerini belirterek şöyle konuştu: “Türk milleti Suriye ile kardeştir. Bin kilometreye yakın bir sınırımız var, kimse bizi, iki halkı birbirinden ayıramaz. Biz neredeyse tek halk olmuşuz, o kadar yakınız. Buradaki herkes benim canım ciğerim oldu, herkesi çok sevdim. Siyasetçiler de bunu anlayacaklar. Sanatçılar olarak bizim bir araya geldiğimizi görecekler. Müziğin sesi tüm siyasetleri aştı ve dünyaya ulaştı. Çünkü müziğin sesi bombalardan da kurşunlardan da daha güçlüdür. Bakın bir konser hepsini darmadağın edecek, göreceksiniz.”