İşçi Partisi Öncü Kadın, 22 Aralık’ta Hatay’da düzenleyeceği, “NATO’ya, Patriotlar’a ve Suriye ile Savaşa Hayır” eylemi için büyük bir hazırlık içinde. Cumartesi günü 12.00’de Uğur Mumcu Meydanı’nda yapılacak eylem için Samandağ’da imza masası açıldı, pazar yerinde bildiri dağıtıldı. Kısa sürede 2000’in üzerinde imza toplandı. Yağan yağmura rağmen halkın yoğun ilgi ile karşıladığı imza masasında, Samandağ halkı, hükümetin dış politikasından rahatsız olduğunu dile getirdi.
Hatay Valiliği’nin, miting yapılmasına yasak getirmesi, Öncü Kadın’ın kararını değiştirmedi. Kadınlar, 22 Aralık’ta Hatay’da eylem yapacaklarını ilan etti. Hatay Valiliğinin yasaklama kararına kitle örgütleri ve bölge temsilcilerinden de kınama açıklamaları geldi.
‘Hükümet barışa saldırıyor’
Üçgüllük Belediyesi Başkanı Bedi Palta: 22 Aralık İşçi Partisi Öncü Kadın’ın Antakya’da yapılması için başvurulan yürüyüş ve miting çalışmasını olumlu buluyorum. Buna izin verilmemesini anlamıyorum. Daha önce de İşçi Partisi’nin yürüyüş ve mitingi için beldemizden giden araçlar Emniyet güçleri tarafından engellenmişti.
Bu tür yürüyüş ve mitinglerin daha çok olmasını, Suriye-Türkiye kardeşliğinin daha sık dile getirilmesini istiyorum. Savaşa karşı geniş bir kesim birleşmeli ve daha güçlü bir barış sesi yükselmelidir.
AKP Hükümeti valiler ve kaymakamlar vasıtasıyla, barış ve kardeşlik için mücadele edenlerin üzerine saldırmaktadır. Bu bölgemizde ABD’nin ve AKP’nin Suriye düşmanlığı ve Suriye’nin parçalanmasına yönelik bir saldırıdır. Bunu kabul edemeyiz. Biz Suriye halkı ile et ve tırnak gibiyiz. Oradan kız alıp, kız vermişsiz. İki ülkenin kardeş olmasını istemeyenleri nefretle kınıyorum.
Bölgemizde savaşa karşı, Patriot füzelerine karşı düzenlenecek bütün eylemleri destekliyorum. Barış ve huzur da ancak Türkiye-Suriye dostluğu yeniden inşa edilince gelir. Umarım barış için, dostluk için daha çok insan ortaya çıkar ve biz de bu savaş belasından kurtuluruz.
Emekli-Sen Hatay Şube Başkanı Meryem Kılıç: 22 Aralık yürüyüş ve mitinginin yasaklanması kararı faşizan bir tutumdur. Elbette insanlar demokratik haklarını dile getirecekler. Bu anti-demokratik tutum Hatay valisi tarafından alışkanlık haline getirilmiştir.
Hatay bu yaklaşımlardan ötürü bir savaşın içine doğru çekilmiştir. Bu savaş yıkımdır; insanların acı çekmesidir. Özellikle kadınlar, anne, eş olarak iki kat bu acıdan, bu yıkımdan nasiplerini alacaklardır.
Türkiye-Suriye kardeşliğini savunmak kadar doğal ve insancıl bir şey olabilir mi? İnsan haklarına ve özgürlüklere karşı bu tutumdan derhal vazgeçilmelidir. Bu yasaklama kararı yeniden gözden geçirilmelidir. Yasal haklarımızı kullanmanın kimseye kötülüğü olmayacağının bilinmesini istiyorum.
Emekli Subay Eşleri Derneği İzmir Şube Başkanı Nevin Yenilmez: Bu savaşta ölecek olan bizim çocuklarımız. “Çocuklar ölmesin, savaşa hayır” demek yasaklanabilir mi? “Evlatlar ölmesin, yuvalar dağılmasın” diyoruz. O gün orada bütün Türk kadınlarının hazır olmasını istiyorum. Valilik kararını da kabul etmiyorum. Herkesi çağırıyorum. Haydi arkadaşlar Hatay’a!
‘29 Ekim’de yasakları aştık’
ADD Ege Bölge Temsilcisi Nazan Keskin: Hatay Valiliğinin tavrı iktidarın tavrıdır. Türk kadını savaşa elbette karşı çıkacak. 29 Ekim’de de yasakçı tavırları gördük ve bu yasaklar kimseyi etkilemedi. Aydınlanmanın öncüsü olan herkes, kadınlarımız o gün mutlaka Hatay’da olacaktır.