İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erkan Önsel bugün (6 Kasım 2009) Partisinin İstanbul İl Merkezi’nde Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’ın 5 Kasım 2009 günü köşe yazısında; İşçi Partisi tarafından kamuoyuna duyurulan ve Aydınlık dergisinin kapak haberine ilişkin Remzi Gür adına gelen açıklama üzerine bir basın toplantısı düzenledi. Önsel’in açıklaması şöyle:
Mahkeme Açılsın! Nedir Bu 20-25 işi Anlaşılsın!
“Açıklamada öncelikle önemli bir çelişki hemen göze çarpıyor; Hem deniyor ki; ‘Yazıda yer alan telefon görüşmesi, yapılan haber, yorum ve değerlendirmeler de doğru değildir.’ Hem de ‘Yapıldığı varsayılan telefon görüşmesini kayda alan, buna yardımcı olan, yayımlayan, yorumlayan (siz dahil) herkes suç işlemektedir’ Diğer yandan ‘Alıntı yaptığınız haber ve yazı ile ilgili olarak yazınızdan önce ilgili mahkemeler nezdinde sorumlular hakkında tazminat davamız açılmış ve C. Savcılığına suç duyusu yapılmıştır.” deniyor. Bu konuyla ilgili ne İşçi Partisi’ne ne de Aydınlık dergisine ulaşmış her hangi bir tebligat yoktur. Remzi Gür adına gönderilen bir tekzip de yoktur.”
MERAKLA MAHKEMENİN AÇILMASINI BEKLİYORUZ.
“Diyoruz ki hodri meydan Remzi Gür!
Merakla mahkemenin açılmasını bekliyoruz. Gerçekler ortaya çıksın. Nedir bu 20-25 işi anlaşılsın
Ne demiştik açıklamamızda:
1. REMZİ GÜR, TAYYİP ERDOĞAN’IN GİZLİ KASASIDIR.
Ortaya çıkan telefon kaydı Erdoğan’ın Remzi Gür ile olan ilişkisinin eğitim giderlerinin karşılanmasının çok ötesinde, farklı bir boyutta olduğunu gösteriyor. Başbakan, kızı Sümeyye için Remzi Gür’e “20–25 gibi gitmesi lazım” diyor. Gür’de ona “Olur efendim. Hallederim. Sizin istediğiniz gibi.”diyor. Bunun neresinde burs ilişkisi var? Bu açıkça kasadan para çekme işine benziyor. Kişisel ödemeler bu kasadan talimatla yapılıyor.
2. RAMSEY AKP İKTİDARI ZENGİNLERİNDENDİR
Gür’ün sıfır sermayeyle girdiğini iddia ettiği tekstil sektöründe özellikle AKP iktidarı döneminde hızla büyümesi dikkatlerden kaçmadı. Sermayesiz küçük bir şirketin Tayyip Erdoğan iktidarıyla birlikte dev bir boyut kazanması akıllara bunun kaynağının ne olduğu sorusunu getiriyor. Ramsey’in 2000’li yıllarda İngiltere’de 20 mağazası olan bir grubu ve Almanya’da 25 mağazayı alacağı basına yansımıştı. Çıkan haberlerde şirketlerinin İngiltere ve Almanya’nın dışında Çin, ABD, Rusya ve Kanada’da da mağazalar açacağı söyleniyordu. Ramsey’in değirmeninin suyunun nereden geldiğini ise 2001 yılında Rahmi Koç açıklamıştı. “Tayyip Erdoğan’ın 1 milyar doları var”
3. TAYYİP ERDOĞAN’IN USULSÜZ MAL BEYANI BELGELENDİ.
Tayyip Erdoğan, "haksız kazanç elde ettiği ve usulsüz mal beyanında bulunduğu" gerekçesiyle 2002 Temmuz ayında yargılandı. Erdoğan, o dönem yaptığı açıklamalarda, trilyonlarca mal varlığı ile ilgili olarak, "Oğlumdan borç aldım. Altınlar oğlumun düğününde takıldı" demişti. Mahkeme, aynı dönemde Remzi Gür'ün sahibi olduğu Ramsey Tekstil A.Ş'nin Erdoğan'ın çocuklarına "ne için burs verdiğinin" sorulmasına da karar vermişti. Milletvekili olmasıyla dokunulmazlıktan dolayı dava durdu.
4. AKP, REMZİ GÜR’E 117 MİLYON DOLARLIK KIYAK ÇEKTİ
Remzi Gür son olarak işadamı Halis Toprak’a ait olan ve “devlete olan borcu gerekçe gösterilerek TMSF tarafından satışa sunulan Aslanlı Köşk’ü almıştı. Köşk satışının hile ile gerçekleştirildiğini öne süren Halis Toprak, TMSF tarafından işadamı Remzi Gür'e satılan İstinye'deki Aslanlı Köşk'ün emsallerine göre çok düşük bir değere satıldığını söylemiş ve mahkeme tarafından değer tespiti yapılmasını istemişti.
5. REMZİ GÜR’ÜN GÜL ADINA RÜŞVET’DEN 10 AY HAPİS CEZASI VAR
İşadamı Remzi Gür, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde eski CHP Milletvekili Mehmet Yıldırım’a Abdullah Gül lehine oy vermesi için “rüşvet vermeye teşebbüs ettiği” iddiasıyla yargılandığı davada Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
AÇIKLAMA BEKLİYORUZ!
Şimdi Remzi Gür bu açıklamalarımıza yönelik tek kelime edemezken, işi oldu bittiye getirip sıyrılamaz. Ortaya koyduğumuz gerçekler ciddi suçlardır. Başbakan Tayyip Erdoğan adına “görevi kötüye” kullanma suçudur. Remzi Gür ise bu suça iştirak etmiştir.
Kamuoyuna duyurduğumuz ses kaydının içeriğiyle ilgili bir açıklama yapamayanlar, aynı zamanda Ahmet Hakan’ı da hedef alarak başka yollardan basın özgürlüğünü engelleme peşindeler.
Kişisel özgürlük adına telefon dinlemeleri ve haberleriyle ilgili “çifte standart” kabul edilemez. İşlerine gelen ses kaydını günlerce dillerine dolamak serbest, işine gelmeyenler suç. Gönderilen sözüm ona açıklamada yandaş basının “bu çifte standart uygulaması” onaylanmaktadır.
İşçi Partisi’nin kamuoyuna açıkladığı gerçekleri haber yapan Aydınlık, sorumlu bir yayın kuruluşu olarak, ülkemizin ve halkın geleceğini ilgilendiren her konuyu haber yapma özgürlüğüne sahiptir. Neyin suç olup olmadığı yasalarda açıktır. AKP’ye muhalif her türlü haberin özel yetkili savcılarca “Ergenekon şüphelisi” olarak kaydedildiği bu günlerde dahi halkın çıkarlarına, ülkenin bağımsızlığına ve Milli devletin varlığına yönelik her girişim halka duyurulması gereken bir aydınlatma faaliyetidir.”