HDP derhal kapatılmalıdır

Parti heyetimiz, HDP’nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu.

Tarih:

Vatan Partisi, HDP’nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Nusret Senem, başvuruyu yaptıktan hemen sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı önünde yaptığı basın açıklamasında daha önce de HDP’nin kapatılması için başvurduklarını hatırlatarak şöyle dedi:

 

"Yerel seçimler ve Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin kara gücüm dediği PKK/PYD’ye karşı operasyon gündemdedir.

 

Bölücü örgütün dağıtılması ve onun Parlamentodaki siyasi kanadının etkisiz hale getirilmesi Türkiyemiz için hayati önemdedir.

 

Doğu ve Güneydoğu illerimizde bölücü örgütün Parlamentodaki temsilcisi yerel seçimlerde yeniden iktidar yapılamaz. Bu konuda Ak Parti İktidarının sorumluluğunu yerine getirmediğini görüyoruz.  PKK’nın Parlamentodaki temsilcisi HDP ile açık veya gizli seçim işbirliği yapanların ise Türk milletinden hiçbir destek bulamayacaklarını biliyoruz. Bu durumu milletimizin takdirine sunuyoruz.

 

HDP, PKK’nın Parlamentodaki yasal koludur. Kurultaylarında yaptıkları konuşmalar ve çeşitli illerdeki faaliyetleri bu Partinin Anayasa Mahkemesince kapatılmasını gerektirecek nitelikte ve yoğunluktadır. HDP, 2016 yılında Özerklik Bildirisi yayınlamış, Türkiye’nin bütünlüğü için yürütülen “Fırat Kalkanı” ve “Zeytindalı” harekâtlarına karşı bölücü örgütün propagandasını yapmış, Türkiye’nin bütünlüğüne karşı olduğunu ortaya koymuş, bu eylemleri nedeniyle çok sayıda Genel Merkez ve sayısız yerel yöneticisi, milletvekili ve önceki Eş Genel Başkanları tutuklanmıştır.

 

Son olarak, 25 Kasım 2018 günü Diyarbakır’da yapmış olduğu HDP Gençlik Meclisi toplantısında PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ı öven sloganlar atıp, “Kürdistan”ı kurma mücadelesini sürdüreceklerini ilan etmişlerdir. Bu toplantıda çok sayıda HDP yöneticisi ve milletvekili de hazır bulunmuş, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli bu etkinliğe mesaj göndermiş ve başarı dilemiştir.

 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına HDP’nin kapatılması ile ilgili olarak daha önce yapmış olduğumuz başvurular hakkında tarafımıza bir bilgi verilmemiştir.

 

Devletin bağımsızlığı, ülke ve milletin bölünmez bütünlüğüne karşı faaliyetlerin odağı haline gelen HDP’nin kapatılması gerekir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nı günümüz şartlarını da hatırlatarak görevini yapmaya davet ediyoruz.’’

 

Basın açıklamasına Av. Nusret Senem’in yanı sıra Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcıları Prof. Ercan Enç, Meltem Ayvalı ve Gen. Sek. Yrd. Yusuf Tuncer de katıldı...

     Sayı:10-2018/53
                                                                                                                 Tarih:25.12.2018


YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA 
 
Konu: HDP’nin kapatılması için resen dava açılması istemidir. 


Açıklama:


Halkların Demokratik Partisi (HDP), Devletin bağımsızlığı, ülkenin ve milletin bütünlüğüne aykırı faaliyetlerini sürdürmektedir. 


Bu konuda 18.01.2016 ve 14.02.2018 tarihlerinde, Başsavcılığınıza yaptığımız başvurularda bu faaliyetlerin somut örneklerini ayrıntılarıyla açıklamıştık. ( Ek 1-2) 


Ancak, bugüne değin bir soruşturma başlatılmamış ve bu Partinin kapatılması için dava açılmadığı gibi, başvurularımız hakkında tarafımıza herhangi bir bilgi verilmemiştir. 


Bu faaliyetlerin son örneği HDP Gençlik Kolları’nın 24.11.2018 günü Diyarbakır’da yaptığı kongredir. 


Bu kongrede ekteki basın derlemelerinde de görüleceği gibi “Kürdistan” kuruluncaya kadar çalışmaya devam edecekleri açıklanmış, bazı HDP milletvekillerinin de katıldığı kongrede “Öcalan’a özgürlük” sloganları atılmış, “Kürdistan” için mücadele çağrıları yapılmıştır. (Ek-3) 


Anayasa’nın 68/4. maddesine göre; “Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne ... aykırı olamaz”. 80. maddeye göre; “Siyasi partiler, Türkiye Cumhuriyetinin dayandığı Devletin tekliği ilkesini değiştirmek amacını güdemezler ve bu amaca yönelik faaliyette bulunamazlar”.  


Yargıtay C. Başsavcılığı, siyasi partilerin kapatılması için dava açmaya, Siyasi Partiler Kanunu’nun 100. maddesine göre resen yetkili ve görevlidir. 


Yasanın 101. maddesine göre; “Bir siyasi partinin Anayasa’nın 68/4. maddesine aykırı eylemlerin işlendiği odak haline geldiğinin” tespiti halinde, o siyasi parti temelli kapatılır. 


Siyasi Partiler Kanunu’nun 103. maddesi’ne göre: 


“Bir siyasi parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar ve yönetim organları veya TBMM’deki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır”. 


Anılan Partinin, Genel Başkanı ve diğer Genel Merkez yöneticileri ve bazı Milletvekillerinin tutuklanmasına yol açan bu ve benzeri faaliyetler, çok daha düşük düzeyde, daha önce de Anayasa Mahkemesi’nin gündemine gelmiş ve siyasi partilerin kapatılmasına karar verilmiştir. 


Anayasa Mahkemesi’nin bu kararlarını özetleyecek olursak; 


Halkın Demokrasi Partisi’nin (HADEP) temelli kapatılmasına ilişkin, 13.03.2003 tarih ve E.1991/1 (Siyasi Parti Kapatma), K.2003/1 sayılı Anayasa Mahkemesi kararında; “Siyasi partilerin, çalışmalarında devletin ülkesi ve ulusu ile bölünmezliği temel kuralına uymaları, ülkenin ya da ulusun bir bölümünün bugünkü bütünlüğünü bozarak ayrılması sonucunu doğrudan doğruya veya dolayısıyla doğurabilecek her türlü eylemden kaçınıp; çalışmaları, bu bütünlüğü daha da pekiştirecek biçimde yürütmelerinin anayasal ve yasal zorunluluk olduğu” belirtilmiştir. 


Anılan kararın gerekçesinde şöyle denilmektedir: 


“Demokratik siyasal yaşamın vazgeçilmez ögesi olan siyasal partiler, vatandaşların bir kısmını çoğunluktan çıkarıp azınlık durumuna getirerek ulusu ve ülkeyi bölmeye, etnik köken ayrımını kışkırtarak silahlı ayaklanmaya çağırmaya, ulusun bireylerini, bölge halklarını birbirine düşman edip aralarında husumet yaratmaya yönelik eylemde bulunamazlar. 


“Demokratik hak ve özgürlüklerden yararlanılarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne karşı gerçekleştirilen eylemler kabul edilemez. Bu durumda hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılmasına engel olmak, devletin görevi ve varlık nedenidir. Teröre destek verip ondan destek alan bir siyasi partinin Anayasa ve yasaya göre varlığın sürdürmesi düşünülemez”. 


Kararda; Parti yöneticilerinin yaptıkları açıklamalar, Partiye mensup kişilerin ve parti teşkilatının gerçekleştirdiği eylemler aktarılarak; bu olgular Partinin, “PKK ile bağlantı ve dayanışma içinde olduğunu göstermektedir” deniliyor. Partinin, “devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmaya ve PKK’ya yardım ve destek sağlamaya yönelik eylemlerin işlendiği odak haline geldiğinin sabit olduğu” belirtilerek, “Anayasa’nın 68 ve 69. maddeleriyle, 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası’nın 101. maddesinin (b) bendine göre temelli kapatılması gerektiği sonucuna varıldığı” kaydediliyor. 


...


Siyasi partilerin uyacakları esasları belirleyen Anayasa’nın 69. maddesinin altıncı fıkrasında, “Bir siyasi partinin 68. maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak halinde geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. Bir siyasi parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır” hükmü yer almaktadır. 


...


Konuya ilişkin bu Anayasa Mahkemesi kararlarını, HDP’ye uygulayacak olursak, “devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin yoğun olarak işlendiği bir odak” olma durumunun daha vahim boyutlarda ortaya çıktığını görürüz. Kaldı ki HDP daha önce bölücü örgütün kurduğu ve kapatılan partilerin yerine kurulmuş olan ve her yasal seviyedeki seçimlerde adayları doğrudan “Kandil”den belirlenen Partidir. 


Sonuç ve İstem: Açıklanan sebeplerle ve Başsavcılığınızca saptanacak sair

nedenlerle; devletin bağımsızlığı, ülkenin ve milletin  

bölünmez bütünlüğüne aykırı faaliyetlerin odağı haline gelen

HDP’nin kapatılması için, Anayasa Mahkemesi nezdinde resen

dava açılmasını talep ediyoruz. 


Saygılarımızla.  
 
 
 
Vatan Partisi’ni temsilen 


Utku Reyhan - Genel Sekreter

Nusret Senem - Genel Başkan Yardımcısı