Ertuğrul Özkök geçen gün laf atıyordu, ya da bize öyle geldi, “Bana, Özal’ı desteklediğim için Özköşk, dediler” diyordu.
Evet, biz de, ona o dönemde “Özköşk” diyenlerdendik. Lakin Allah var, bir gün bile buna ima yoluyla sitem dahi etmedi..
Ertuğrul Özkök’ün başı bugünlerde bir hayli dertte...
Hürriyet’in Genel Yayın Müdürü’yken, “Komşuda pişer, bir lokma da bize düşer!” diyenler ciğerci kedisi gibi yalanırken, şimdi Özkök’ü “boy hedefi” haline getirdiler.
Hem de kimler?
Adamcağızı neredeyse Hrant’ın katili yapacaklar...
Öldürülmeden önce Hrant’ın bir yazısını yayımlatmış da, “Sen tahrik ettin” demeye getirmişler.
* * *
Hani Ertuğrul Özkök’ü insan olarak sevmesek “Ohh oldu, meheldir sana!” demek gerekecek...
O “dönekler” tacını baş tacı edenlerden değil miydi?
Kapıdan giremeyeceklerini anlayınca, onları bacadan içeri alan Özkök değil miydi?
Onlar, ya da onların takım taklavatları, şimdi Ertuğrul Özkök’e yükleniyorlar.
* * *
Moda, fırsatını bulup orduya veryansın etmek...
Gizli kapaklı değil, açıkça da yazıyorlar:
“Bu orduyu dağıt!”
Kim dağıtacak?
Sivil iktidar, yani Başbakan Erdoğan...
Gidiş öyle bir gidişti ki, öyle yazılar yazılıp, televizyon-larda öyle şeyler konuşulu-yordu ki, sonunda Başbakan müdahale etti:
“Gazlamayın, beni gaza getirmeyin!”
Başbakan’ın bu çıkışı Ertuğrul Özkök’ü memnun etti, adamlar eşekten düşmüşe dönmüşlerdi.
Oysa bu davranış, “Dönekler” için hiç de yadırganan bir davranış değildi.
* * *
Hasan Yalçın’ın “Dönekler”ini okuyanlar yadırgamaz. (x)
Doğu Perinçek, 2003 yılında Dönekler için şöyle yazmıştı:
“Burjuva aydını, vatana millete kurşun sıkma işini üstlenmiyor. Onun vatanla milletle kan bağı vardır. Devşirme ise, devrimci ideolojiden, üretimden, o üretimi gerçekleştiren emekçiden, üretimin coğrafyası olan vatandan, milletten koparılmış. Dönek, eskiden ağacın dalıydı, artık kırılmış bir daldır, bir sopadır, kimin elindeyse o elin devamı olmuştur. Tecrübeyle bir kez daha kanıtlanmıştır. Bilimsel sosyalizmden dönen, vatandan da dönüyor, milletten de dönüyor.
Herhangi bir burjuva aydınına ‘Kahrolsun bağımsızlık’ diye bağırtabilir misiniz? Herhangi bir burjuva bilim adamına Türklerin Kurtuluş Savaşı’yla Anadolu’yu yeniden işgal ettikleri türünden teorileri seslendirtebilir misiniz?
* * *
Eşcinselliğe övgüler, ensest ilişkiye ve sübyancılığa güzellemeler döktürecek burjuva yazarı nerede? Burjuva aydını, bu küresel mafya görevlerini yapamadığı için gözden düşmüştür; emekliye sevk edilmiştir. Dönek ise, ipini satmış, dizgininden boşanmıştır; kuralsız mafyanın tam aradığı personeldir. Mafyanın aradığı entel, erketeci tipinde olmalı, tetikçiye veya özel tim görevlisine benzemeli.”
Bu konu daha çok sürüp gider, bu pilav daha çok su kaldırır.
“Dönekler”le düşüp kalkarsan sonun bu olur.
* * *
Köylünün biri değirmende un öğütmüş, dönüyormuş, yolda biri laf atmış:
“Eşek satılık mı?”
“Satılık değil ama, satsam bile alma!”
“Niye?”
“Bu eşek kalleştir!”
Alıcı şöyle bir dolanmış, eşeğin, dişine, kulağına filan bakmış, “Ben alırım!” demiş:
“Bana ne kalleşliğinden, yük taşısın yeter!”
İyi, peki, eşeği iki çuval unla birlikte almış...
“Hadi hayrını gör!”
Eşek önde, yeni sahibi arkada düşmüşler yola; önlerinde dere var, eşek tam derenin ortasına gelmiş, hop diye çökmüş, un çuvalları suya girmiş, vıcık, vıcık...
Eski sahibi yukarıdan bağırıyormuş:
“Ben sana kalleştir dedim, dinlemedin!”
* * *
AÇIKLAMA: “Herkes AKP derken siz neden Ak Parti diyorsunuz?” diyenlere... “Adalet ve Kalkınma Partisi”nden yetkililerin, partilerinin kısaltılmış şeklinin “Ak Parti” olduğunu söyledikleri için. Adam kalkıp “Benim adım şu!” derse, siz “Hayır, öyle değil, böyle!” demeniz doğru olur mu?
————————-
(x) Kaynak Yayınları