Çin Komünist Partisi'nin resmi yayın organı olan ve partinin uluslararası ilişkilerde kullandığı İngilizce yayın yapan China Daily gazetesinde bugün çıkan başyazıda, Erdoğan'a "Gerçekleri çarpıtma" uyarısı yapıldı... Sözlerini geri alması istendi.
Başyazıda, "Sincan'da ölen 184 kişiden 137'si Han Çinlisi. Bu sayı bile başlı başına olayların gerçek yüzünü ortaya koyuyor. Erdoğan'ın Çin'in içişlerine karışması anlamına gelen bu sözleri, Uygur ve Han Çinlileri'nin kalıcı bir barış yolu aramalarında onlara yardımcı olacak son şey" denildi.
China Daily'de çıkan başyazıda şöyle denildi: Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Çin'deki Sincan Özerk Bölgesinde çıkan olaylar ile ilgili söylediği sözlerini geri alması gerekiyor. Bay Erdoğan'ın Sincan'daki olayları "Bir tür soykırım" olarak değerlendirmesi asılsız ve sorumsuzdur. Oradaki ayaklanmanın ülke dışında yaşayan Uygurlar tarafından değişik etnik gruplar arasındaki birliği bozmaya yönelik tohumların atılması olduğuna kuşku yoktur. Bu insanlar Sincan'ı Çİn'den ayırmak için düzenlediği komplolarına devam edecek. Erdoğan, Çin'in Sincan'da düzeni sağlamak için yaptığı işlere gözlerini kapatarak "Çin'deki liderlerin bu olaylar karşısında sadece seyirci durumunda kalmalarını anlamakta güçlük çekiyoruz" dedi. Çinli liderler, büyük etnik bölgede yaşanan bu olayları görmek isteyen son insanlardır. Değişik etnik gruplar arasındaki harmoniyi ile etnik grupların tüm ülke çapında yaşamlarının gelişmesini sağlamak merkezi ve yerel yönetimlerin en büyük gayesi olmuştur. Bunlar merkezi yönetimin kanıtlanmış politikalarıdır. Örneğin, aile planlaması politikası etnik azınlığa değil sadece Han Çinlilere uygulanmaktadır. Üniversite sınavlarına giren azınlıklar, ekstra 20 puan almaktadırlar. Küreselleşen dünyada değişik etnik grupların aynı toprakta yaşaması giderek daha yaygın hale gelmektedir. Bu açıdan, Han Çinlileri ile Uygurların birlikte var olarak yaşamalarını Uygurların asimile edilmesi olarak yorumlamak, çok saçmadır. Uygurlar, son 30 yılda, yaşam kalitesini artırmak için ülkenin dört yanına dağıldı. Bay Erdoğan Çin hükümetinin Uyguları asimile etmekle suçlayabilir ki? Merkezi ve yerel hükümetlerin düzeni sağlamak ve Uygurlar ile Han Çinlilerinin arasındaki yanlış anlamaya bir son vermek için çalışmaları, değişik etnik grupların kalıcı bir barış için istedikleri ve ihtiyaçları olan tek şeydir. Erdoğan'ın Çin'in iç işlerine karışmak anlamına gelen bu sözleri, Uygur ve Han Çinlileri'nin kalıcı barış yolu aramalarında onlara yardımcı olacak son şeydir.
3 MİLYON UYGUR NÜFUSU 60 YILDA 10 MİYONA ÇIKTI
Bir diğer Çin gazetesi Global Times ise, "Çin Halkı Türk Başbakanı'nın soykırım yorumuna sinirlendi" başlığıyla verdiği haberde, Huanqui internet sitesinde yapılan bir ankette, katılanların yüzde 95.6'sının Erdoğan'ın Rabiya Kadir'e vize vererek terörizme destek olduğunu söyledi. Gazeteye konuşan Urumçi'deki Halk Güvenliği Bürosu Başkanı da 1949'da 3 milyon olan Uygur nüfusunun bugün 10 milyona çıktığını söyledi.
ERDOĞAN'IN SÖZLERİ AKLA-MANTIĞA UYMUYOR
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Başbakan Erdoğan'ı eleştirdi. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüzü Qin Gang bu sözlerin, akla ve mantığa uymadığını söyledi.
Çin’in dev tirajlara ulaşan, biri “resmi” nitelikli iki gazetesi, İngilizce versiyonlarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Urumçi’de yaşanan olaylar için “bir tür soykırım” dediğini yazdı, oysa Başbakan Erdoğan olaylar için özenle seçtiği “adeta soykırım” sözünü kullanmıştı. İki ifade arasında küçük bir fark bulunuyor.
Çin’in dev tirajlara ulaşan “China Daily” ve hükümet çevrelerinden verdiği haberlerle tanınan “People’s Daily Online” adlı gazeteler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Şincan’daki olaylarla ilgili sözlerini yorumladılar.
“Halkın Günlüğü” olarak bilinen ve hükümetten de resmi görüş içeren haberler vermesiyle tanınan gazetenin İngilizce internet versiyonu “People’s Daily Online” da, “Halk Türk Başbakanı’nın ‘Soykırım’ Suçlamasına Kızgın” başlıklı bir haber-yorum yeraldı. Yazıda “Çinliler Urumçi’deki ayaklanmanın çözümlenme yöntemi dahil azınlıklarla ilgili muamelesini hafta sonunda ‘bir tür soykırım’ olarak suçlanmasından kızgın durumdalar” denildi. İnternet forumlarında Çinlilerin Türkiye’ye tepkilerini ilettikleri belirtilen yazıda olayların Çin’in iç işi olduğuna değinildi. Londra merkezli Chatham House Asya programından Kerry Brown’un “Türkiye bir Müslüman ülke, dolayısıyla muhafazakar Başbakan Erdoğan’ın söyledikleri şaşırtıcı değil. Ancak Erdoğan’ın sözlerinin ilişkileri bozacağını sanmıyoruz. Çin’i geçen haftalarda ziyaret eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Beijing ile ekonomik ve ticari işbirliğini ana politika olarak nitelemişti” ifadesi yer aldı.