Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bugün (28 Eylül 2009, Pazartesi) İstanbul Üniversitesi’nin açılışında öğrenciler tarafından protesto edildi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi girişinde “Üniversitemiz açılımlarınıza kapalı” pankartı taşıyan öğrenciler adına TGB İstanbul Şube Başkanı Adnan Türkkan açıklama yaptı. Türkkan açıklamasında şunları söyledi:
İstanbul Üniversitesi 1453 yılında kurulmuştur. Kurulduğundan bugüne üniversitemiz birçok tarihi olaya ve güne tanıklık etmiştir. Bugün de tarihi bir olay yaşanmaktadır. Olağanüstü güvenlik önlemleri altında, öğrencilerin üniversiteye girişinin yasaklandığı bir ortamda Abdullah Gül, İstanbul Üniversitesi’nin açılışını yapmaktadır. Cumhurbaşkanının içine düştüğü vahim duruma bakın. Nedir, Abdullah Gül’ü bu duruma iten, yalnızlaştıran, polis kalkanına muhtaç bırakan?
Eğer, Amerika ile 2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma yaparsanız, Irak’ta Amerikan’ın kukla devletine Kürdistan derseniz, tarihi fırsat yakaladık diyerek Amerika’nın Türkiye’yi bölme planlarına açılım derseniz Vahdettinlerle aynı sonu paylaşırsınız!
Gül’ün amacı açılımları üniversitelere kabul ettirmek
Abdullah Gül’ün bugün İstanbul Üniversitesi’ne geliş amacı açılımlarını üniversitelere kabul ettirmektir. Bunun için de İstanbul Üniversitesi’nin seçilmesi anlamlıdır. Açılım politikasının bir uygulaması olarak İstanbul Üniversitesi’nde Kürt Dili ve Edebiyat bölümü açılacaktır. Burada amaçlanan Kürt yurttaşlarımızın en doğal hakları olan tarihlerini, destanlarını, kültürlerini öğrenmeleri değildir. Üniversitede açılacak bu bölümle birlikte açılımlar akademik ortama taşınacaktır. Anadil tartışmaları bu düzlemde yürütülecektir. Anadilde eğitim ayrı bir devlete giden yolda en önemli adımdır.
Yunus Söylet, İstanbul Üniversitesi Rektörü olarak açılımları uygularsa istifa etmelidir
Açılımlar için, YÖK tarafından geçtiğimiz dönem içinde atanan Rektör Yunus Söylet’in desteğe ihtiyacı vardır. Rektör Söylet’in en büyük destekçilerinden biri de geçtiğimiz aylarda Fahri Doktora unvanı verdiği Başbakan Tayyip Erdoğan’dır. Bugün Tayyip Erdoğanlar ve Abdullah Güller atadıkları Rektörle üniversitemizi kendi dergâhları olarak görüyorlarsa büyük yanılgı içindedirler. Yunus Söylet ise açılımları uygulamaya kalkarsa görevinden istifa etmeli.
İstanbul Üniversitesi Cumhuriyetin ve bilimin kalesidir. Cumhuriyetin, fikri hür, vicdanı hür özgür yurttaşlarını yetiştirmeyi üniversitemize bir görev olarak veren Atatürk’ün felsefesine sahip çıkarak, kuşaklar boyu Cumhuriyet devrimine bağlı öğrenciler yetiştiren üniversitemizin bu misyonunu, ne ortaçağ karanlığını temsil eden Cumhuriyet yıkıcıları ne de onların atadığı ümmetçi zihniyet değiştirebilir.
Üniversitelerimizin bilim yolunda ilerlemesi Cumhuriyet’in varlığına bağlıdır. Cumhuriyet’in varlığı da, Atatürk devrimlerine hayatıyla bağlı biz Türk Gençliğinin mücadelesine!
Tayyip Erdoğanların, Abdullah Güllerin çocuklarıyla aynı kaderi paylaşmıyoruz. Türküyle, Kürdüyle gidecek başka bir vatanımız yok. Tek Millet olarak birlikte yaşamak istediğimizi anlatmak için dedelerimiz gibi canımızı feda etmekten çekinmeyeceğiz.