Gelecek, Milli Hükümet Programı ve kadınlarla kurulacaktır

Sevgili kadınlar!
Geleceğimiz, çocuklarımız, haklarımız ve Türkiyemiz büyük tehdit altında!
Haklarımızı korumak, vatanımızı savunmakla mümkündür.

Her gün, her alanda şiddete maruz kalıyoruz. Ne evlerimiz, ne sokaklar güvenli. Geçim sıkıntısı evlerimi...

Tarih:

Sevgili kadınlar!
Geleceğimiz, çocuklarımız, haklarımız ve Türkiyemiz büyük tehdit altında!
Haklarımızı korumak, vatanımızı savunmakla mümkündür.

Her gün, her alanda şiddete maruz kalıyoruz. Ne evlerimiz, ne sokaklar güvenli. Geçim sıkıntısı evlerimizde huzur bırakmadı. Uyuşturucu, çete korkusuyla çocuklarımızı okula gönderirken bile huzur içinde değiliz. Fabrikamız satıldı, işsiz kaldık. Tarlamıza tohum ekemez, toprağı işleyemez olduk. Yediğimiz mercimek, nohut, yoğurt bile yabancıdan. Paramız varsa çocukları okutabiliyoruz. Okuttuğumuz çocuklarımız, ellerinde diplomalarıyla işsiz. Televizyonlarda kadınlar eğlence malzemesi yapıldı. Sözde kadın sorunlarını anlatan programlar, en çok reklam gelirini aldı; dertlerimiz bile televizyon patronlarının kasasını doldurmak için kullanıldı. Eğitim devletin işi değilmiş gibi, eğitimimiz “haydi kızlar okula” kampanyası ile Amerikan dolarına teslim edildi; ders kitaplarında hurafeler dolaşmakta; gençlerimiz Amerikan hayranlığı ile ülkesine, değerlerine yabancılaştırılmakta. Töre-namus cinayetlerinin yuvası aşiret ve tarikatları besleyen ve buralardan beslenen partiler, kendilerini kadın hakları şampiyonu ilan ettiler. Çocuk pornosu, kadın ticareti, fuhuş olayları hepimizin kanını donduracak nitelikte. Bir yandan yozlaşmış Amerikan ve Batı kültürünün saldırısı, diğer yandan yoksulluk, Cumhuriyetimizin çağdaş kadınını unutturup, kadınlara çarşaf, türban ya da göbeğini açma seçenekleri sunmakta. Aile içindeki dayanışma, komşuluk-arkadaşlık-akrabalık ilişkileri, yardımlaşma, paylaşma, destek olma, saygı sevgi, ahlak gibi temeller çöktü. Cumhuriyet devriminin başı dik, üretim içinde yer alan, eğitimli, çağdaş dünyanın bireyi olan yurttaş kadın, bugün tanınmaz halde. Bu toplumsal manzara bir deprem sonrasına benziyor. Fakat;

ÇARESİZ DEĞİLİZ. ÇÖZÜM VAR.
İşçi Partisi Milli Hükümet Programı Hepimizin Mutluluğu ve Refahı İçindir.

Kadın sorunu, sorunları yaratan ekonomik ve toplumsal temeller ortadan kaldırılmadan çözülemez. Bu ise, ancak AB ve ABD’ye bağlılıktan kurtulup Kemalist Devrimin tamamlanması ile mümkündür.

İşçi Partisi iktidarında, halkçı-kamucu bir yönetim uygulanacak, ülke kaynaklarının yabancıya satışı önlenecek, özelleştirmelere son verilecek, emek seferberliği başlatılacak, yolsuzluk yapanların, rüşvetçilerin, bankaların içini boşaltanların, dolandırıcıların milletten çaldıkları kaynaklara el konulacak, tüm ekonomik kaynaklar milletin yararına sunulacak ve kadın yoksulluğu ortadan kaldırılacak, her kadın iş sahibi olacaktır.

Kadının TBMM’de eşit ve nitelikli katılımını sağlamak için, kadınların siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda önder roller üstlenmesinin önündeki bütün engeller ve geleneksel anlayışlar temizlenecektir. İşsiz, kimsesiz ve şiddete uğramış kadınlar çocuklarıyla birlikte güvenli ve çağdaş olanaklarla barındırılacak ve devlet güvencesine alınacaklardır.

Kadının bugünkü yoksulluğunda, ezilmişliğinde, aşağılanmasında, televizyonda eğlence, tarikatlarda cariye, tarlasında maraba, törede kurban olmasında bugüne dek iktidara gelen ABD ve AB’ci partiler sorumludur.

İşçi Partisi iktidarında, kadına yönelik şiddeti toplumun belleğinden silmek, töre-namus cinayetlerini ortadan kaldırmak için, toplumun her kesiminde seferberlik yürütülecek, Ortaçağ kurumları ve ilişkileri tasfiye edilecek, aşiret ve tarikat düzeni dağıtılacak, bu ilişkilerin kadınlar üzerinden yürüttükleri geri ve çağdışı anlayış silinecektir.

Kadınları bedenlerini satmaya zorlayan ve aileleri büyük acıların içine iten ekonomik ve toplumsal temel ortadan kaldırılacak, kadın ticaretine ve fahişeliğe son verilecektir. Eğitimde ve kitle iletişim araçlarında kadını aşağılayan, küçük düşüren, gerileten anlayış ve yayınlara izin verilmeyecektir. Parasız zorunlu eğitim 12 yıla çıkarılacak, okur-yazar olmayan tek bir kadın kalmayıncaya, bütün kız çocukları okullu oluncaya kadar eğitim seferberliği devlet eliyle yürütülecektir.

İstiklalini kaybeden millet, en büyük rahata nail olsa bile artık o memleketin sahibi değildir, esiridir. Canımız da, malımız da vatanındır, hanımefendiler!

1919’da Melek Reşit Hanım’ın işte bu feryadı hepimiz için bugün, dünden daha fazla geçerlidir. Haklarımızı korumak, laikliği korumak, kadın-erkek eşitliği ancak vatanımızın bağımsızlığı ile mümkündür. Vatanımızın bağımsızlığı ise, ABD’ye eşbaşkan olanlarla ve bunları bir tarikat şeyhinin dizinin dibinden alıp milletvekili ve sonra başbakan yapanlarla sağlanamaz.

GELECEK, MİLLİ HÜKÜMET PROGRAMI VE KADINLARLA KURULACAKTIR.

Vatanımızı savunmak,
Cumhuriyet Devrimimizi tamamlamak,
Başı dik, onurlu, özgür ve eşit yurttaşlar olarak yaşamak,
Türkiyemizin geleceğini birlikte inşa etmek için

İŞÇİ PARTİSİNE KATIL, ÖNCÜ KADIN OL!

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ HEPİMİZE KUTLU OLSUN.