Kadını ikinci sınıf sayan bütün anlayış ve uygulamaların insanlığın bilincinden silinmesi;
Kadınları sömüren ve köleleştiren gericiliği, feodalizmi, aşiret ve tarikat düzenini tasfiye etmek;
Bizi vatansız ve milletsiz, ayak altında bırakmak ve köleleştirmek isteyen ABD emperyalizminin saldırılarını boşa çıkarmak;
İnsanlığın yarısı olan biz kadınların, bağımsız, egemen ve başı dik ulusal devletimizde refah, eşitlik içinde yaşaması ve yurttaşlık hakkı için ;
8 Mart 2006 Dünya Kadınlar Gününde İşçi Partisi’nde Örgütlenelim !
İşçi Partisi Merkez Komitesi Üyesi ve Merkez Kadın Bürosu Başkanı Av. Esin Özbey, Dünya Kadınlar Günü neniyle bir basın açıklaması yaptı. Açıklama şöyle:
Ekmek ve gül için, 8 Martları yakınma günü olarak değil, bayram olarak kutlamak için İşçi Partisi’nde örgütlenelim.
Kadınlar ekmek ve gülü her zaman birlikte istediler. Ekmeğimiz, bugüne kadar, programları birbirinden farklı olmayan ve döne döne iktidar olmuş partiler tarafından her dört yılda bir biraz daha elimizden alındı. Aynı iktidarlar, bize gül yerine, çalıştığımız fabrikaları kapatıp, işsizlik; sosyal güvenliği ortadan kaldırıp, hastalık ve ölüm verdiler.
İktidar olmak için örgütlenmek, kadının sömürüden kurtulmasının biricik yoludur. Emekçi kadınlarımızın gücünü iktidar dışında tutan, emperyalizmin yeni icadı sözde sivil her tür oluşum kadınlarımızın kurtuluşunun tek seçeneği olan emekçi iktidarı yoluna döşenen bir taştır. Ve gücümüz emperyalist güçler ve işbirlikçileri tarafından buralarda harcanmakta ve bölünmektedir.
Emperyalizmin yedeğinde, gericiliğe ve feodalizme dayanan iktidarlar, cinsiyet eşitsizliğine, töre-namus cinayetlerine bir çözüm getiremezler .
Söz bitmiştir. ABD emperyalizminin “kana susamış vahşi hayvan” olduğu Irak’lı Nur’un ağzından tüm dünyada yankılanmış, ABD “özgürlüğünün” yağmaya ve tecavüze özgürlük olduğunun resimleri çekilmiştir.
Cumhuriyet Devriminin tasfiye ettiği ancak bir taraftan emperyalizm tarafından hep canlı tutulan feodalizme, ağalığa, aşiret ve tarikat düzenine dokunmadan ABD’nin ve Soros’un dolarları, AB’nin avroları ile namus cinayetlerini önleme iddiasında olmak, manda ve himaye altında kadın haklarının gerçekleşeceğini iddia etmektir. ABD, AB ve onun aktörlerinin paraları ile kadınlara sunulacak “tek hakkın” esaret olduğu Yugoslavya, Rusya, Afganistan ve Irak örneklerinde olduğu gibi döne döne kanıtlanmıştır.
AB’nin kadınlara verdiği sosyal güvenliğin karşılığı, genelevde çalışmaktır.
Bize akıl vermeye kalkışan ve Kemalizm’den vazgeçmemizi söyleyen AB şefleri, kendi kadınlarına uyguladıkları ağır şiddeti görmezden gelmekte, 25 yaşında işsiz kadının genelevde bulunan işi kabul etmemesi durumunda işsizlik parasını keseceklerini söylemektedirler. İşte, AB’nin kadınlara reva gördüğü sosyal güvenlik budur. Ya genelevde çalışacaksın ya da işsizlik parasını unutacaksın!
AB kadınlarımızı bölmekte, yurdumuzu parçalamaya kalkışmaktadır.
Kendi emperyalist emelleri için yurttaşlarımızı azınlık yapma politikaları doğrultusunda, kadınlarımızı da “Müslüman kadın, Kürt kadını” diye bölen ve türbana özgürlük ve ana dilde eğitim maskesi altında kullanan AB, tam tersine ırkçı politikalarına devam etmekte, ülkelerinde yaşayan yabancıların kendi anadillerinde konuşmalarına yasak getirmekte ve aşağılamaktadır.
Sınırlarımızı değiştirmekten, kendi yurttaşlarımızı azınlık yapmaktan, ülkemizin etnik grup, mezhep ve cemaatler temelinde bölünmesinden bahsederek; Cumhuriyetimizi "beylikler" rejimi haline getiren, Lozan’ı tasfiye eden ve egemenliğimizi toptan AB’ye devretmeye yönelen 17 Aralık ve 3 Ekim belgelerini “kadınlar için birer kazanım “diye sunan, AB fonlarından beslenerek lobicilik yapan sözde kadın örgütleri ve varlığını Cumhuriyet Devrimine borçlu kimi kadınlar büyük bir gaflet içindedir.
Gayrı milli kadın politikaları, kadınlara ancak esaret verebilir.
Gayrı milli iktidarların, kadın politikaları da gayrı millidir. Kadın hakları, kadın-erkek eşitliği, kadının konumu ülkemizin siyasal, sosyal ve ekonomik olarak içinde bulunduğu süreçten ayrı ve bu koşullardan soyutlanmış değildir. Bu büyük ve milli sorunlar ayakları yere basmayan ve ABD ve AB merkezlerinde üretilip ithal edilen “kadın ortak paydası” gibi hayali bir kavram ile çözülemez.
Emperyalizme direnen tüm ulusların kadınlarını devrimci duygularımızla selamlıyoruz.
İşçi Partisi, Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle bir kez daha, Irak’ta vatanlarını savunan ve emperyalizmin ağır işkence, saldırı ve işgaline karşı direnen, ABD emperyalizmine meydan okuyan başta Irak, İran olmak üzere bölgemizdeki ve Latin Amerika’daki tüm ulusların kadınlarının hep yanındadır ve desteklemektedir.
İşçi Partisi çözümün partisidir ve çözen partidir.
İşçi Partili Kadınlar olarak, emperyalistlerin ve kaderlerini onlarla birleştiren, gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde olan işbirlikçilerin ulusal devletimize ve Cumhuriyet devrimimize ve biz kadınlara yönelttikleri siyasi, ekonomik, kültürel saldırılarla ile her zaman olduğu gibi en önde mücadeleye devam edeceğimizi bildiriyor ve tüm kadınlarımızı sevgiyle selamlıyoruz.
Av. Esin ÖZBEY
İŞÇİ PARTİSİ
Merkez Komitesi Üyesi ve
Merkez Kadın Bürosu Başkanı