Fethullahçı Çete Yalan ve İftira Üretmeye Devam Ediyor!

1 Ekim 2009 tarihli Sabah Gazetesinde “Devrimci Karargâh” örgütünün iddianamesi ile ilgili bir habere yer verilmiştir. Haberde, “ ‘Nisan Bülteni’ adlı belgede ise ‘Doğu Perinçek Başkanımızın emirleri’ başlığı altında Aylin Duruoğlu’nun tahliye kampanyasına ge...

Tarih:

1 Ekim 2009 tarihli Sabah Gazetesinde “Devrimci Karargâh” örgütünün iddianamesi ile ilgili bir habere yer verilmiştir. Haberde, “ ‘Nisan Bülteni’ adlı belgede ise ‘Doğu Perinçek Başkanımızın emirleri’ başlığı altında Aylin Duruoğlu’nun tahliye kampanyasına genç teğmenlerin de desteğini istediğine dikkat çekilmektedir” denilmektedir.
Doğu Perinçek, 24 Mart 2008 tarihinde Ergenekon tertibinden dolayı tutuklanmıştır. Aylin Duruoğlu ise 1 Mayıs 2009 tarihinde ‘Devrimci Karargâh” örgütünden dolayı tutuklanmıştır. Yani, Aylin Duruoğlu tutuklandığında, Doğu Perinçek hapistedir.
Silivri gibi yoğun güvenlik önlemlerinin olduğu bir hapishaneden Doğu Perinçek’in genç teğmenlerden Aylin Duruoğlu’nun tahliyesi için destek istemesinin olanaksız olduğu ortada iken böyle bir haber gazetede nasıl yer bulabilmektedir? Hem de Doğu Perinçek’in “Devrimci Karargâh” örgütü gibi örgütlerle ideolojik ve siyasi olarak taban tabana zıt olması herkesin malumu iken.
Bunun yanıtı açıktır. Ergenekon soruşturmasının başladığı günden bu yana partimize ve Genel Başkan Doğu Perinçek’e karşı bir karalama kampanyası ve psikolojik savaş yürütülmektedir.
Her gün yeni bir yalanla karşılaşıyoruz. 30 Eylül 2009 tarihinde de Akşam gazetesinde para karşılığı sahte çürük raporu veren çetenin lideri olduğu iddia edilen Turgay Tepe, İşçi Partisi ile ilişkilendirilmeye çalışılmıştır.
İşçi Partisi, hiçbir ilişkisinin olmadığı, tanımadığı, varlığından gazetelerde çıkan çete haberleri ile bilgi sahibi olduğu Turgay Tepe ilişkilendirilmeye çalışılmaktadır.
Anlaşılıyor ki, Ergenekon tertibini sonuna kadar götürmeye kararlı olan çete, yalan ve iftira üretmeye devam etmektedir.
Türkiye, gerçeklerden koparılmaya, sanal bir âleme itilmeye çalışılmaktadır. Artık tartışılan, gerçeğin kendisi değil üretilmiş sahte belgelerdir.
Kayseri’ de iki astsubayın, Tümgeneral Rıdvan Ulugüler adına sahte emir hazırladıklarının ortaya çıkması, Türkiye’de üretilmiş belgeler gerçeğini de gözler önüne seriyor.
Genelkurmay’da görevli Kurmay Albay Dursun Çiçek imzasını taşıdığı söylenen “İrtica İle Mücadele Belgesi” adını taşıyan “kağıt parçası” da TSK’yı yıpratmak, Ergenekon tertibini sürdürebilmek amacıyla üretilmedi mi?
Genelkurmay’ın ve Albay Dursun Çiçek’in kararlı tutumu karşısında o belgeyi üretenlerin bugün hiç sesini çıkarmamaları da anlamlı değil mi? O belge bugün ters tepmiş, belgeyi hazırlayanlar suspus olmuştur.
Partimiz ve Genel Başkanı hakkında üretilen iftiralar ve sahte belgeler de iflas etmeye mahkûmdur.
Bütün basınımızı psikolojik savaş merkezlerinin servise koyduğu yalan haberleri araştırmadan kullanmamaya, iftiraya alet olmamaya çağırıyoruz.
İşçi Partisi
Basın Bürosu