FETHULLAHÇI GLADYO'NUN 'EGE ORDUSU' TERTİBİ AÇIĞA ÇIKARTILMALIDIR!

İşçi Partisi Merkez Yürütme Kurulu 1 Haziran 2008 günü Türk Milletine bir açıklama yayınladı. Açıklamanın tam metni şöyle;
1. İŞÇİ PARTİSİ’NİN ARANACAĞI AYLARDIR BİLİNİYORDU
İşçi Partisi’ne, aylardır polisin arama yapacağı bilgileri gelmekteydi. Ar...

Tarih:

İşçi Partisi Merkez Yürütme Kurulu 1 Haziran 2008 günü Türk Milletine bir açıklama yayınladı. Açıklamanın tam metni şöyle;
1. İŞÇİ PARTİSİ’NİN ARANACAĞI AYLARDIR BİLİNİYORDU
İşçi Partisi’ne, aylardır polisin arama yapacağı bilgileri gelmekteydi. Aramadan önceki hafta bu konuda beş ayrı haber geldi. İşçi Partisi’nde, zaten bu tür ne olduğu bilinmeyen yoğun diskler (CD’ler) ve kroki benzeri belgeler yoktu. Kaldı ki peş peşe duyumlardan sonra bu kadar tecrübeli bir Parti’nin, o tür belgeleri gelinsin toplansın diye sahipsiz masaların üzerine bırakacağı düşüncesi, en basit mantık kurgusundan yoksundur.
İşçi Partisi kendi içinde yaptığı inceleme sonucu “Ege Ordusu”, “Çiğli Ana Jet Üssü”, “NATO Karargâhı”, “Yargıtay Krokisi”, “Org. Büyükanıt’ın Balıkesir gezisi” gibi esrarengiz yoğun disk (CD), dosya ve belgelerinin kesinlikle parti arşivlerinde veya basın ve yayın organları belgeliklerinde bulunmadığını saptamıştır. Özellikle yayın organları, yüzbinlerce sayfalık araştırma ve haber dosyalarına sahip olmakla birlikte, hiçbir görevli bu tür belgeleri daha önce görmemiştir ve duymamıştır.

Kamuoyuna kesinlikle açıklıyoruz. Bu yoğun disk (CD) ve belgeler arama sabahı, arama ekipleri içinde yer alan bazı görevliler tarafından, suçlanan arkadaşlarımızla hiçbir ilgisi olmayan masaların üzerine veya çekmecelere beceriksizce bırakılmıştır. Sabahın 4’ünde birkaç nöbetçinin bulunduğu altı katlı Ankara Genel Merkez binası ile yine altı katlı İstanbul binasına gelen 30-40 görevli, çok sayıda oda ve salonlara Parti görevlileri ve avukatlar olmaksızın girmişlerdir. CMUK arama kurallarının çiğnendiği bu koşullarda, binaya dışarıdan getirilmiş her türlü dosya ve aracın bırakılması mümkündür. “Gizli” olduğu iddia edilen belgelerin ortalıkta ve masalarda bulunması dikkat çekicidir.

2. EL KONAN BELGELER ÇUVALLARIN MUMU SÖKÜLMEDEN
FETHULLAHÇI MEDYAYA SERVİS EDİLDİ
Ankara Genel Merkez’deki arama, 21 Mart 2008 Cuma gecesi bitti ve tutanak düzenlendi. İstanbul İl Merkezi ve Ulusal Kanal ile Aydınlık’taki aramalar da 21 Mart gece yarısına kadar sürdü. Belgeler çuvallara kondu ve mühürlendi. Çuvalların İstanbul Emniyeti’nde açılması ve içindekilerin belirlenmesi CMUK’un öngördüğü kuralların hiçbirine uyulmaksızın yasadışı yöntemlerle gerçekleştirildi. Öte yandan bazı gazetelerde çıkan soruşturmaya ilişkin yayınların tarihlerine baktığımız zaman, çuvallardaki “belgelerin” daha “bulunmadan” önce bazı basın mensuplarına servis edildiği anlaşılıyor. Demek ki binalara o yoğun diskleri koyan Fethullahçı Gladyo yine beceriksizlik eseri, koyduğu belgenin kopyasını daha çuvallar açılmadan gazetelere verdi.

Altışar katlı, her birinde 60’ın üzerinde oda bulunan, yüzlerce masa ve dolabın olduğu binalarda yüzbinlerce sayfa dosya ve klasörlerin içinden “bulunması gereken belgeler” 2 dakikada keşfediliyor ve çuvallar açılmadan basına veriliyor! Bir tertip, bu kadar uydurma ve zavallıca olur.

3. İŞÇİ PARTİSİ TÜRKİYE’NİN EN TEMİZ KURUMUDUR
İşçi Partisi 40 yıldır karanlık kuruluşlarla, ABD güdümlü Gladyo’yla Haçlı’nın tarikatlarıyla, mafya çeteleriyle mücadele ediyor. Bu mücadelenin önderi ve merkezindeki kurum, yakın Türkiye tarihinde İşçi Partisi’dir. “Küçük Amerika” sürecinde devletin birçok kurum ve görevlisi, bu tür karanlık faaliyetlere ne yazık ki bulaşmıştır. Ancak İşçi Partisi yöneticileri 40 yıldan beri her kriz döneminde Amerikancı darbeciler tarafından yargılanmış, araştırma ve soruşturmaların konusu olmuştur. Bununla birlikte düşmanları bile İşçi Partisi’ni suçlayacak bir toplu iğne başı kadar leke bulamamışlardır. İşçi Partisi yöneticileri 40 yıldır yalnız ve yalnız Türkiye’nin bağımsızlığını ve emekçi halkın iktidar amacını savunan program ve örgütlenmeleri nedeniyle suçlanmışlardır.

Bu nedenlerle İşçi Partisi’ne konan belgeler, o belgelerle bağlantısı kurulamayacak bir kuruma bırakılmıştır. Tertibin belgeleriyle İşçi Partisi’nin kimliği ve temiz sicili arasında en küçük bir ilişki kurulması mümkün değildir; akıl ve vicdan dışıdır. Bu olgu da göstermektedir ki tertibin hedefi İşçi Partisi’yle birlikte Türkiye’nin millî devleti ve Türk Ordusu’dur.

4. TSK, TERTİBİN ORDU BOYUTUNU ARAŞTIRMALI VE
AYDINLATMALIDIR
Ortada “Ege Ordusu” başlığı altında Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alan bir tertibin bulunduğu görülmektedir.

İşçi Partisi binalarına konan Ordu ile ilişkili belgelerin hangileri uydurmadır, hangileri gerçektir; bunları ancak Türk Silahlı Kuvvetleri saptayabilir.

Belgelerden çoğunun düzmece olduğu izlenimi edinilmektedir. Bu durumda “TSK’yı ve Türkiye’yi savunan kurum ve insanları yıpratmak amacıyla hangi karanlık kuvvetler bu tertipleri uygulamaktadır?” sorusu ortada bırakılamaz. TSK dışında İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcılıkları, hatta Yasama Organı bu konuları araştırmak sorumluluğuyla karşı karşıyadır.

Eğer sorgulanan tutuklu arkadaşlarımıza dahi yalnızca başlıkları gösterilen ve içerikleri gizli tutulan belgelerden bazıları gerçek belgeler ise, o zaman da bu belgelerin Fethullahçı Galdyo tarafından nasıl elde edildiği sorusu ortaya çıkar. Fethullahçı ekibin Genelkurmay’ı dinleme konusundaki sabıkaları bilinmektedir. Son uygulamaları aydınlığa kavuşturmak, artık TSK için ve Türkiye için hayati önemde güvenlik sorunudur.

Suçlanan arkadaşlarımıza dahi gösterilmeyen, dolayısıyla bilmedikleri ve öğrenmelerine izin verilmeyen belgelerle İşçi Partisi mensuplarının yargılanması söz konusu olamayacağına göre, bu belgelerin devlet kurumlarına karşı bir şantaj ve gizli pazarlık aracı olarak kullanılmasından kaygılanıyoruz. Buna kesinlikle izin verilemez. Türk devleti CIA güdümlü ikibuçuk Fethullahçı’ya boyun eğemez. Bu kanunsuz ve karanlık girişimlerde bulunanları derhal ortaya çıkarmak ve cezalandırmak hem devletin, hem milletin görevidir. İşçi Partisi bu görevin yerine getirilmesinin sonuna kadar takipçisi olacaktır.

Savcılığın elinde bulunan Ordu ile ilgili belgelerin birer örneğini almasını, konuları araştırmasını, gereken güvenlik önlemlerini uygulamasını Türk Silahlı Kuvvetleri’nin değerlendirmesine sunuyoruz.

5. TERTİBİN AMACI GECİKMEDEN SAPTANMALIDIR
Sahneye konan tertip, kişilerden önce Türkiye’nin güvenliğini sağlayan ve Türkiye’yi ayakta tutan siyasal, askeri ve yargı kurumlarını hedef almaktadır. Tertibin arkasındaki kuvvetler, tertipte kullanılan aletler ve tertipçilere devlet kurumları içinden yardım ve yataklık yapanların açığa çıkartılması, Türkiye için bir var olma sorunudur. Aksi takdirde millî devlet çözülür ve dağılır.

İşçi Partisi, millî devletin ve toplumun bütün karanlık faaliyet ve odaklardan arındırılması ve Kemalist Devrim temelinde yeniden örgütlenmesi için üzerine düşen görev ve sorumluluğu kararlı olarak hayata geçirecektir.

Millî Devleti, Atatürk Devrimi temelinde korumak ve yeniden inşa etmek sorumluluğunu taşıyan bütün devlet kurumlarını Cumhuriyet Kanunları’nı uygulamaya davet ediyoruz.

İşçi Partisi Merkez Yürütme Kurulu