Ergenekon davasının temelini oluşturduğu iddia edilen “Ergenekon: Analiz, Yeniden Yapılanma, Yönetim ve Geliştirme Projesi” ve “Lobi” isimli belgelerle ilgili dinlenen Koru, “Postadan gelen bu iki belge vardı. Aradan 2 hafta geçti. Hürriyet’ten Cüneyt Ülsever, MASAK ile FBI arasındaki işbirliğiyle ilgili senaryo yazdı. Faruk Mercan'da bu işbirliği yaşanmış gibi bir haber yaptı. Benim aklıma da hemen posta yoluyla gönderilen bu belge geldi. 30 Nisan ve 1 Mayıs 2001 tarihinde Yeni Şafak’ta köşe yazılarımda yazdım” dedi.
Fotokopi olarak gönderilen bu belgeyi avukatı aracılığıyla savcılığa verdiğini belirten Koru, belgenin sonundaki imzanın üstü karalanmış olarak kendisine gönderildiğini idda etti. Ancak Koru’nun 30 Nisan 2001 tarihinde yazdığı Ergenekon adını ilk kez yazdığı “Hayaller gerçek galiba” başlıklı yazısında “Raporu yazanın adı sonunda yer alıyor” demişti.
Davada tutuklu yargılanan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in ısrarlı soruları üzerine Koru, “Ben o raporun sonundaki şeyi isim olarak biliyordum. Karalanmış, yazmamışım” diye konuştu.
Söz Hakkı yok
Oturum Başkanı Hüsnü Çalmuk mahkemenin aldığı karar nedeniyle Koru’nun ifadesinde adı geçen sanıkların soru sorabileceğini söyleyince sanık ve avukatlar tepki gösterdi. Fehmi Koru, kendisine gönderilen belgelerin zarfını saklamadığını söyleyince İşçi Partisi Merkez Karar Kurul Üyesi Erkan Önsel “Yalan söylüyor. Seninle hesabımız bitmez” diye bağırdı. Önsel salondan dışarı çıkarıldı.
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Koru’nun ifadesinde Aydınlık’ın adının geçtiğini kendisinin de Aydınlık gazetesi yazarı olduğunu söyledi. Çalmuk da “Aydınlık Gazetesini siz temsil etmiyorsunuz” dedi. Ardından şu tartışma yaşandı:
Doğu Perinçek: İddianamede bu belgenin benim tarafımdan yazıldığı iddia ediliyor. Bana söz hakkı verilmeyecek de kime verilecek? Belgenin altındaki imza silinmiş. Bunu sormayacak mısınız? İmzayı silmiş yollamış.
Avukat İlkay Sezer: Bu güne kadar gelen tanıkların belli kişilerle ilgili iddiaları vardı. Ancak bu tanık bir oluşumdan bahsediyor.
Deniz Yıldırım: Çete diyor, Sayın Başkan.
Muzaffer Tekin: 5 senedir yargısız infaz yapılıyor. Bu kadar hakkımız yok mu?
Avukat Demet Reçber: Eğer mahkemeniz gerçeği arıyorsa tüm sanıkların soru sorma hakkının verilmesi gerekir. İfadesinde adı geçen sanık soru sorabilir diyorsunuz. Bu ifadede kimsenin adı yok.
Hüsnü Çalmuk: Soru hakkı yok. Şimdi soracaksanız sorun. Bir kere söz hakkı var, bir daha yok.
Avukat Zeynep Küçük: Davanın başlangıcından itibaren burada yargılanan herkes bu belgelerle yargılanıyor. Burada Fehmi Koru’nun mevcut belgesinde Veli Küçük’e bir suçlama yok.
Çalmuk: Burada en yüksek ses benim sesim olacak. Sesinizi yükseltmeyin.