F Tipi Gladyo Ergenekon tertibine pervasızca devam ediyor: BAŞSAVCIYA GÖZALTI, AMİRALLERE SORGU!

F Tipi Gladyo Ergenekon tertibine pervasızca devam ediyor. Tertip yargıya ve Türk Ordusuna açık saldırıya dönüştü. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı Cihaner, hakimlik teminatı, Anayasa ve yasalar ayaklar altına alınarak gözaltına alınırken, amiraller Ergenekon sanığı olarak ...

Tarih:

F Tipi Gladyo Ergenekon tertibine pervasızca devam ediyor. Tertip yargıya ve Türk Ordusuna açık saldırıya dönüştü. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı Cihaner, hakimlik teminatı, Anayasa ve yasalar ayaklar altına alınarak gözaltına alınırken, amiraller Ergenekon sanığı olarak sorguya alındı. Şimdi sırada 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk var... Genelkurmay Başkanı, "rezalet, yeter yahu" deyip "ya sabır" çeke dursun, tertipçiler milletin sabır taşına vurmaya, Türk Ordusunu ve yargıyı tekmelemeye devam ediyor... Tertipçiler, "bildiklerimizi açıklarız" diyenlere, "biz bildiğimizi okuruz" cevabını veriyor.

İsmailağa cemaatine yönelik yaptığı soruşturmalarla gündeme gelen Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, Ergenekon'a üye olduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Cihaner'in makam odasında saatler süren arama yapıldı, çok sayıda belge ve cd'ye el konuldu. Başsavcı Cihaner'in gözaltına alınmasıyla ilgili olarak inceleme başlatan HSYK, yarın toplanma kararı aldı.

Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcılığının talimatıyla, Foça Çıkarma Gemileri Komutanı Tuğamiral Mehmet Fatih Ilgar, İzmir Adliyesi'nde özel yetkili cumhuriyet savcılarına ifade verdi.

YARSAV'IN AÇIKLAMASI:

YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in evinde ve ofisinde arama yapılamasının yargıç güvencesine "aykırı" olduğunu ifade ederek, "Artık Türk toplumu, keyfi yönetimin egemen olduğu, yargıç güvencesinden yoksun bir toplumdur" dedi.

Tarhan, YARSAV Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı Cihaner'in işlediği iddia edilen bazı suçlar nedeniyle makamının aranması ve gözaltına alınmasına ilişkin açıklamada bulundu.

Yapılan işlemin, Anayasa, Hakimler ve Savcılar Yasası ve Ceza Yargılama Yasası'nda öngörülen yargıç güvencesine "açıkça aykırı" olduğunu söyleyen Tarhan, Türkiye Cumhuriyeti'nin "en temel niteliği olan hukukun üstünlüğüne ve dolayısıyla yargı bağımsızlığı, yargıç güvencesine" ağır bir müdahale yapıldığını dile getirdi.

"Bugünden itibaren artık Türkiye'de hiçbir yargıç, cumhuriyet savcısı, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yargıç üyeleri güvencede değildir" diyen Tarhan, Türk toplumunun, "keyfi yönetimin egemen olduğu, yargıç güvencesinden yoksun" bir toplum haline geldiğini öne sürdü.


Cumhuriyet savcıları ile yargı diz çöktürülmeye çalışılıyor

Anayasada yargıç ve savcılar, başbakan ve bakanlar hakkında özel soruşturma yöntemlerine yer verildiğini anımsatan Tarhan, Anayasa'nın doğrudan uygulanır söz konusu hükümlerinin yasalarla askıya alınamayacağını kaydetti. Tarhan şöyle konuştu:
"Çünkü Ceza Yargılama Yasasının 250/3 maddesinde özel yetkili mahkemelerin görev alanı düzenlenirken, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay'ın yargılayacağı yargıçlar hariç bırakılmıştır. Bu hüküm ve Anayasa hükümleri görmezden gelinerek bu soruşturmayla yargı üzerinde ciddi baskılar yaratıldığı ve laik, demokratik hukuk devletini yasalar çerçevesinde korumaya kalkışan yargıçlar, cumhuriyet savcıları ile yargının diz çöktürülmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır. Ceza Yargılaması Yasası'nın 250/3 maddesine göre, Anayasa Mahkemesi'nin yargılayacağı kişilerden olan Başbakan'ı bu yöntemle gözaltına almak abesle iştigal ise, ancak Yargıtay tarafından yargılanacak bir Cumhuriyet Başsavcısının soruşturma yetkisi olmayan kişilerce aranarak gözaltına alınması ağır bir hukuk ihlalidir"


Tüm yargıç ve savcıların gereken yanıtı, en sert biçimde vereceklerine inanıyoruz"

Söz konusu uygulamayla, "ayarlanamayan yargıçlar ve savcılar ayarlanmaya ve hizaya getirilmeye çalışıldığını" öne süren Tarhan, "Yasadışı bölücü örgüt mensuplarının iki saat içinde serbest bırakılması için yargıç ve Cumhuriyet savcısı ayarlayanlar, Adalet Bakanlığı'nın emriyle açıkça hukuka aykırı bu uygulamayı başlatmıştır. Yüksek yargıçlar HSYK üyeleri de dahil olmak üzere tüm yargıç ve cumhuriyet savcıları bu uygulamayla her an karşı karşıya kalabileceklerdir. Bu tehdide yüksek yargıçların HSYK üyelerinin tüm yargıç ve savcıların boyun eğmeyerek gereken yanıtı, en sert biçimde vereceklerine inanıyoruz" dedi.


"Adalet Bakanı'nı istifa etmeye çağırıyoruz"

Tarhan, "Adalet Bakanı Sadullah Ergin'i, yargıç ve savcıları, savcılar eliyle Anayasa'ya aykırı soruşturma ve gözaltına almaya çalışmakla" suçladı ve şöyle devam etti:
"Hiç kuşku yoktur ki yapılan, siyasi iktidarın yüksek yargıyı da kapsamına alabilecek nitelikte yargıyı yıldırma ve ele geçirme girişimidir. Hukuk dışı bu uygulamaya yol açan ve gerçekleştiren tüm sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunuyor, Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulu, HSYK ve Adalet bakanını bu kişiler hakkında soruşturma açmak üzere göreve ve Adalet Bakanını siyasi sorumluluğunu üstlenerek, istifa etmeye çağırıyoruz."