İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ergenekon Davasının 28 Eylül 2009 tarihinde yapılan 111. duruşmasında sözlü açıklamalarda bulundu. Perinçek özetle şunları söyledi:
Ergenekon davası sanıklarından Aydın Yüksek Tekirdağ cezaevindeyken, tutuklanmamdan bir ay sonra bana bir mektup yazdı. Mektupta övgü dolu sözler var. Siyasi mücadelemizi öven, tam bağımsız Türkiye mücadelemizi öven sözler. Lozan’daki başarımızı öven sözler v.s. Mektubu mahcup olarak okudum.
Ancak ne olduysa oldu. bu kişi benim aleyhimde çalışmaya başladı. Avukatlarım bana “Aydın Yüksek sizin aleyhinize olması mıuhtemel dosyaların dava dosyasına girmesi için dilekçe verip delil toplamaya çalışıyor” dedi. Bana bu övgü dolu mektubu yazan adama ne oldu da bunları yapmaya başladı. Aydın Yüksek’in tahliye olmadan önce duruşma salonunda yaptığı konuşmada mahkeme heyeti üyesi Sedat Sami Haşıloğlu’nun kendisini odasına çağırdığı ve diğer sanıklar aleyhinde beyanda bulunmasını istediğini söyledi. Bu konuşmadan sonra Aydın Yüksek’in tavrını daha iyi anladık.
29 Temmuz 2008 tarihli telefon dinleme kararı var. Altında heyet üyesi Hasan Hüseyin Özese’nin imzası var. Ben hapishanedeyken telefonlarımı dinlediniz. Hangi beklentiyle bu kararı aldınız. Bu benim değil Şule Perinçek’in konuşmalarını dinlemektir. Şunu mu bekliyordunuz: Şule Perinçek bir komutanı arayacak. Doğu Perinçek dedi ki “çıkarın Kızılırmağın altındaki tankları. Darbe yapın”. Bunu mu bekliyorsunuz? Bu büyük bir acıdır.
Ekşiya dünyaya hükümdar olmaz.
Eşkiya, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın kapısına dayanıyor, kağıt parçaları imal ediyor. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın Adli Müşavirini fuhuşla suçluyor, teğmenleri suikastçı yapıyor. Bu ayıp. Bu rezillik. Orduyu savaşamaz hale getirmeye çalışıyorlar. Ne Türkiye kaldı ne toprak bütünlüğü. Oyunlar devam ediyor. Karargâh evleri savcısına ne oldu? Savcı tertibi gördü. Tam da tertibi ortaya çıkaracakken içeri alındı.
Ayak altında kalacaklar…Perişan olacaklar...
Atatürk Devrimi bu ülkenin teminatıdır. Atatürk Devrimini yıkmak 2.5 Fethullahçının işi değildir. Kimse korkmasın. Ben korkuyor muyum? Arkadaşlarım Nusret Senem, Hikmet Çiçek korkuyor mu? Siz de korkmayın. Bu davada hukuk yok… Bu emperyalizmle savaşın davası. Bunların hepsi kulaklarından tutulup yargının önüne koyulacaklar.
Savcıları da vatanseverliğe davet ediyorum. Gelin vatansever olun.
Beni tahliye edin. arkadaşlarımı tahliye edin. Biz bir şey kaybetmeyiz. Zaten ailem, çocuklarımın hayatı beni hapishanede ziyaret etmekle geçti. Türkiye kaybediyor.
Bizi çıkarın Türkiye kazansın...