Ergenekon tertibinden Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkilap Tarihi Enstitüsü Araştırma Görevlisi Mehmet Bora Perinçek’in avukatı İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nusret Senem, Perinçek'in, Rus Devlet Arşivlerinde “Ermeni Meselesi” konusunda yaptığı geniş araştırmalardan Türkiye’nin yararlanması için Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na yazdığı mektubu Bakanlığa verdi. Senem, mektup ekinde Mehmet Perinçek'in konuyla ilgili kitaplarını da verdi. Perinçek’in Davutoğlu’na hitaben yazdığı mektup şöyle:
Sayın Ahmet DAVUTOĞLU
T.C. Dışişleri Bakanı
Ankara
KONU: Rus Devlet Arşivleri'nde Ermeni Meselesi
21 Kasım 2011 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki habere göre Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi'nden bir heyetin 2012 yılının ilk aylarında Rusya'ya giderek Ermeni meselesinde Türk tezlerinin güçlendirecek belgeleri arşivlerden çıkarması planlanmaktadır. Bakanlığınızın bu önemli ve faydalı adımıyla ilgili bazı noktalara dikkatinizi çekmek istiyorum.
10 seneyi aşkın süredir Rus devlet arşivlerinde Ermeni meselesi üzerine araştırmalar yapıyorum. Rusya Askeri Tarih Devlet Arşivi'nde, Rusya Askeri Devlet Arşivi'nde, Rusya Federasyonu Devlet Arşivi'nde, Rusya Toplumsal Siyasal Tarih Devlet Arşivi'nde, Rusya Film ve Fotoğraf Dokümanları Devlet Arşivi'nde, Soljenıtsın Vakfı Rus Diasporası Arşivi'nde, Rus siyaset ve bilim adamlarının kişisel arşivlerinde ve Rusya'nın önde gelen kütüphanelerindeki çalışmalarım sonucunda konuyla ilgili binlerce sayfa materyal topladım.
Bu kaynaklardan yararlanarak Türkçe haricinde İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça, Farsça, İsveçce ve Azeri Türkçesinde kitap ve makaleler yayımladım. Bu kitaplardan örnekleri ek'te takdim ediyorum.
Rusya'da ülkenin önde gelen yayınevlerinden birinde çıkan kitabım büyük ses getirdi. Kitabın, Moskova'nın en büyük kitapevinde yapılan tanıtım etkinliğinde Rus, Ermeni ve Azeri bilim, siyaset ve medya çevrelerinden önemli katılım oldu. Özellikle Rus ve Ermeni basınında kitabım geniş yer buldu. Bu temelde devlet televizyonu da dahil bir çok programa çağrıldım, röportajlar ve konferanslar verdim. Türk tezleri ilk defa bu kadar etkili bir şekilde Rusya'da dile getirilmiş oldu. Akademik dergilerde makalelerim yayımlandı.
Aynı şekilde Azerbaycan'da çıkan başka Rusça ve Azeri Türkçesi kitaplarım da geniş çevreler tarafından tartışıldı. İran'da Farsça olarak yayımlanan başka bir çalışmamın da ülkede etki yarattığını kitabı basan yayınevi bana bildirdi.
Ayrıca tutuklanmasaydım Ekim ayında Moskova Devlet Üniversitesi Asya ve Afrika Ülkeleri Enstitüsü'nde enstitü müdürünün yönetiminde ve Ermeni bilim adamlarının katılımıyla Rusya'da çıkmış olan kitabımın tartışılacağı bir yuvarlak masa toplantısına katılacaktım. Bunun haricinde Nisan ayında Bosna-Hersek'te, Ermeni meselesiyle ilgili tebliğ sunacağım uluslararası bir toplantıya davetliydim. Bunlara ek olarak Rus bir meslektaşımla hazırlamakta olduğum iki ciltlik bir kitap çalışması da iletişimimizin kesilmesine yol açan tutuklanmam dolayısıyla yarıda kalmıştır.
Bu araştırmalarım çerçevesinde geçmiş dönemde Bakanlığınızın bir çok tolantısına davetli olarak katılmıştım. Diğer yandan 2007-2008 yıllarında Sayın Abdullah Gül ve Ali Babacan'ın bakanlığı döneminde Dışişleri Bakanlığı'nın projesi çerçevesinde Rus arşivlerinde çalışmalar da yapmıştım.
Bütün bu çalışmaların sonucunda hâlâ birçoğu yayımlanmamış olan belgelerin işlenerek dünya kamuoyuna sunulmasına yönelik Bakanlığınızın ilgili dairesiyle koordinasyon halinde size bazı projeler sunulmuştu. 2009 Haziran'ından bugüne kadar bunlara olumlu ya da olumsuz bir cevap alamadım. Özellikle belirtmek isterim ki, bu projelerin bütçesi Bakanlığınızın ilgili dairesi tarafından belirlenmiştir.
Cumhuriyet Gazetesi'nin ilgili haberi üzerine bu konuyu tekrardan size sunmak istedim. Çünkü elimde Ermeni meselesiyle ilgili Türkiye'nin tezlerini destekleyen senelerce süren çalışmalar sonucunda Rus arşivlerinden kopyaları alınmış birçok belge var.
Belgelerin parası verilmiş, izinleri alınmış ve bu belgeler yayımlanmak/çevrilmek üzere tasnif edilmiştir. Daha önce projelerde belirtilmiş olsa da bu belgelerin içeriği konusunda tekrar bilgi vermek istedim.
1- 700 sayfanın üzerinde Rus Kafkas Orduları askeri mahkemelerinde I. Dünya Savaşı sırasında işgal bölgelerinde Müslüman nüfusa karşı giriştikleri katliam ve yağma suçlarından dolayı Ermeni gönüllülerinin yargılandıkları davaların tutanakları. Türkiye'ye karşı savaşan bir ordunun askeri mahkemelerinin kendi komutası altındaki Ermeni birliklerinin gönüllülerini yargılaması Türk tezinin kamuoyuna anlatılmasında büyük önem taşımaktadır.
2- Çok sayıdaki Türkiye Ermenisinin I. Dünya Savaşı sırasında Rus ordularıyla işbirliği yaptığını ve Türk ordularını arkadan vurduğunu gösteren belgeler. Bu belgeler Türkiye'nin cephe gerisindeki tehdidin büyüklüğünü ve alınan tedbirlerin meşruluğunu kanıtlamaktadır.
3- Taşnak ve Hınçak Partilerinin kuruluşlarından I. Dünya Savaşı'na kadarki süreçte Türkiye'ye karşı sürekli olarak terör faaliyeti yürüttüğünü ortaya koyan Çarlık polis istihbaratının raporları.
4- Yüzlerce Taşnak lider ve üyesinin devlete karşı işlenen suçlar kapsamında Çarlık Rusya'sında yargılandıkları davanın binlerce sayfalık iddianamesinin ve eklerinin Türkiye'yle ilgili bölümleri.
Son 2 maddedeki belgeler, Taşnak'ların kurulduğundan beri devamlı terör faaliyeti yürüttüğünü ve Türkiye'nin bunun karşısında kendini savunduğunu kanıtlamaktadır.
Yukarıda sözü geçen belgelerin arşivlerde tekrardan aranıp bulunmasına gerek yoktur. Belirttiğim gibi bunlar, halihazırda tasnif edilmiş Rusça basılmaya veya çevrilerek dünya dillerinde yayımlanmaya hazırdır. 2015 yılına az bir zaman kaldığı düşünülürse Rusya'ya gönderilecek heyet tarafından bunlar için zaman, emek ve para harcanmasına gerek yoktur.
Ayrıca belirtmek isterim ki, birkaç aylık bir çalışmayla bunların hepsini toplamak da mümkün değildir.
Dolayısıyla benim elimdeki belgeler hızla dünya kamuoyuna sunmak amacıyla yayına hazırlanabilir. Bunun dışında gidecek heyete de arşivlerle ilgili tecrübelerimi aktarabilirim. Böylece, aynı işin 2 defa yapılıp enerjinin boşa harcanmasının önüne geçilebilir.
Dikkatinize sunduğum bu çalışma bilimsel bir çerçevede siyasi ve "hukuki" sürece malzeme yapılmadan olması gerektiği disiplin içerisinde yürütülüp kısa sürede sonuçları alınabilir.
Türkiye açısından büyük önem taşıyan bu konuya Dışişleri Bakanlığımızın gerekli dikkati göstereceğini umuyorum.
Saygılarımla.
Mehmet Bora PERİNÇEK
İstanbul Üniversitesi
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü
Araştırma Görevlisi
2 Nolu L Tipi Cezaevi F/9 Silivri- İSTANBUL