İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erkan Önsel bugün (11 Ocak 2010) Partisinin İstanbul İl Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, TÜBİTAK Raporu’nu kamuoyuna açıkladı. Önsel, Ergenekon tertibinin dayanağı olan “Ümraniye bombaları”nın gecekonduda değil Karakol’da bulunduğunu doğrulayan raporu ve olay yeri görüntülerini basın mensuplarına izletti. Önsel, şunları belirtti:
TÜBİTAK Raporu’yla bir kez daha doğrulandı.
“Ümraniye bombaları” üzerinden kurulan Ergenekon tertibi çökmüştür.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin TÜBİTAK’a incelenmesi için gönderdiği görüntülü ve sesli 7 dakika 32 saniyelik CD, sekiz farklı teknikle çözümü ve incelemesi yapılarak rapor halinde Mahkeme’ye sunuldu. 16 Aralık 2009 tarihinde gelen rapor 29 Aralık 2009’da dava dosyasına girdi.
Sözkonusu CD, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespiti Şube Müdürlüğü’ne bağlı bir ekip tarafından Ümraniye Karakolu’ndaki görüntüleri ve konuşmaları içeriyor. TÜBİTAK Raporu’yla “Ümraniye bombaları”nın, Ümraniye Çakmak Mahallesi’ndeki bir gecekondunun çatısında değil, Ümraniye Asayiş Büro Amirliği’nde bulunduğu kanıtlanıyor. TÜBİTAK Raporu’nda Ümraniye Karakolu’nda polislerin kendi aralarında yaptığı şu tartışmalara bakınız.
-Şimdi olay tutanağı olay
-Yav olay yeri tutanağı bilgisayarda yazılır mı?
-Olay yeri tutanağı diyorum bilgisayarda yazılabilir
-Hani adam diyor ki bilgisayarı nerden olay yerinde diyecek
-Ha o mu yok canım burada yazıyoruz
-Biz şahısları buraya getirdikten sonra tutanağa başladık deriz o zaman
-Olmaz yani onu diyorum yani adam diyecek ki çatıya
bilgisayar mı çıkardın diyecek sana
-Olay yerinde ellen yazılır
-Ya bunu elle yazmayalım diyor..... bilgisayarda yazalım diyor.....
-Elle yazalım –Oldu
-Çatının üzerinde elle nasıl yazdın der
-Ama elle yazın diyorsan yaz yani o sorun değil
-Hiçbir mazereti olan oluyorsa s_k_rim öyle hâkimi savcısını(Gülerek)
Polis şefleri Ümraniye Karakolu’nda tertibin tutanağını tartışa dursunlar, polisin adli görevlerinin yerine getirilmesinde, delillerin toplanması, muhafazası ve ilgili yerlere gönderilmesi hakkında Yönetmelik’in 13. maddesi “olay yerinin incelenmesi sırasında bulunan tüm maddi deliller, bulundukları yerlerde etiketlenerek numaralanır” diyor.
TÜBİTAK Raporu’nda ayrıca video görüntülerinin kağıda dökülmüş (tape edilmiş) hali de “pdf” biçiminde yer alıyor. TÜBİTAK, 5 saniyelik ses dosyasını da ayrıca Mahkeme’ye sunuyor. 5 saniyelik ses dosyasında polis şefinin söylediği, “Hiçbir mazereti olan oluyorsa s_k_rim öyle hâkimi savcısını(Gülerek)” bölümü yer alıyor. Esasında bu bölüm, ayrıca dinlendiğinde “Soruşturma Ergenekon olduktan sonra s_k_rim hâkimi savcısını” olduğu açıkça görülmektedir (TÜBİTAK CD, 5.42.69 - 5.45.51).
Tertibin iki önemli kanıtı:
1. Daha ortada Ergenekon’un adı bile yokken 12 Haziran 2007 tarihinde Ümraniye Karakolu’nda bir polis şefi soruşturmanın adının Ergenekon olacağından çok emin. “Soruşturma Ergenekon olduğu zaman s…. Hakimi savcıyı” diyor.
2. Savcı Zekeriya Öz ise, Ergenekon adını 7 ay sonra, 21 Ocak 2008’de açıklıyor.
12 Haziran 2007 tarihinde Ümraniye Karakolu’nda görev alan polislerin isimleri TÜBİTAK Raporu’nda da yer alıyor. Polis şeflerinin adları Mustafa, Hüseyin, Gürbüz, Hakan, Ersoy ve Yalçın olarak tespit edilmiştir. Adı geçen polisler hakkında derhal soruşturma açılmalıdır.
TÜBİTAK RAPORU’NUN DOĞRULADIĞI 5 GERÇEK
• Tutanaklar “olay yeri”nde değil, karakolda yazıldı.
• Sekiz teknik işlemle ve özel incelemeyle kanıtlandı; polisler 12 Haziran 2007’de “Soruşturma Ergenekon olduğu zaman, s.kerim hâkimi, savcıyı!” diyor.
• Polisler bu işin altında Genelkurmay’ın olduğunu söylüyor.
• Polisler, Genelkurmay’dan “O. çocuğu” diye söz ediyor.
• Bombaların Ümraniye’deki evde bulunduğuna dair bir görüntü ve konuşma yok.
“Ergenekon Örgütü”nün dayanağı çöktü. TÜBİTAK belgeledi.
TÜBİTAK Raporu, olay yerinin gecekondu değil Karakol olduğunu belgeliyor. Polis şeflerinin kendi aralarında yaptıkları bazı konuşmalar ise Rapor’da yer almıyor. Polis şefi şöyle diyor:
- Genelkurmay filan var bunun altında.
- O…çocuğu.
- Genelkurmay Başkanı gerçekten toplumu kutuplara ayırdı.
TÜBİTAK Raporu, Ergenekon soruşturmasının bir tertip olduğunu ve “Ergenekon Örgütü”nün önceden kurgulanıp uydurulduğunu belgeliyor.
Tertibin belgeleri savunmanın belgelerine dönüşmüştür. “Ümraniye bombaları” üzerine kurulan tertip TÜBİTAK Raporu’yla bir kez daha doğrulanmış ve tertip çökmüştür.
Bu tertiple tutuklanan yurtseverler, devrimciler bir saniye dahi cezaevinde tutulamazlar.