Ergenekon tertibi, Amerika’nın Kürt, Ermeni ve Kıbrıs açılımlarını hayata geçirmek üzere sahnelenmiştir.

İşçi Partisi Merkez Yürütme Kurulu, 6 Eylül 2009 günü Ankara'da toplandı. Toplantıda alınan kararlar ve parti örgütlerinin görevlerine ilişkin olarak Genel Sekreterliğin yayımladığı genelgenin özetini aşağıda sunuyoruz.
PARTİ ÖRGÜTLERİNE GENELGE
Merkez Yürü...

Tarih:

İşçi Partisi Merkez Yürütme Kurulu, 6 Eylül 2009 günü Ankara'da toplandı. Toplantıda alınan kararlar ve parti örgütlerinin görevlerine ilişkin olarak Genel Sekreterliğin yayımladığı genelgenin özetini aşağıda sunuyoruz.
PARTİ ÖRGÜTLERİNE GENELGE
Merkez Yürütme Kurulumuz 6 Eylül 2009 günü Ankara'da toplandı, gündemindeki konuları görüştü ve aşağıdaki kararları aldı. Bütün örgütlerimizin Yönetim Kurulları en kısa zamanda toplanarak kararları görüşecek ve gereğini yapacaklardır.
A) SİYASAL DURUM: ÖNÜMÜZDEKİ KRİTİK DÖNEM VE KIRILMA OLASILIĞI
Ergenekon tertibi, Amerika’nın Kürt, Ermeni ve Kıbrıs açılımlarını
hayata geçirmek üzere sahnelenmiştir. Bu gerçek şimdi daha iyi anlaşılıyor.

Kendi içinde derin bir ekonomik krize giren, Irak’ta ve Afganistan’da askeri batağa saplanan ABD, son dönemde Türkiye üzerindeki baskılarını olağanüstü artırdı. ABD’nin acelesi var. Irak’taki askerlerini çekmeden önce, Ortadoğu’yu yeniden düzenlemek istiyor. ABD bu amaçla Türkiye’nin tepesine oturttuğu sözleşmeli personeli Abdullah Gül-Tayyip Erdoğan ikilisinin önüne eş zamanlı olarak sözde “Kürt Açılımı” ve sözde “Emeni Açılımı”nı koydu. Kıbrıs konusunda da 2009 yılının sonuna kadar, en azından limanlarımızın ve karasularımızın Rum gemilerine açılması başta olmak üzere, önemli kararlar vermeye zorluyor.

“Kürt Açılımı”nın amacı, Türkiye’deki çözülme ve dağılmayı hızlandırmak, etnik kutuplaşmayı derinleştirmek, etnik çatışma tehdidini canlı tutmak ve Türkiye’yi ABD planlarına tam teslim almaktır. Hesapta Türkiye, Kukla devleti himayesine alacak, bölgede komşularına karşı ABD jandarmalığını yürütecek ve Türk Ordusu kriz bölgelerine müdahale gücü olarak kullanılacaktır. Sonuçta dünya çapındaki hesaplaşmada Türkiye, ABD’nin bozgununu paylaşmak mecburiyetiyle karşı karşıya kalacaktır.

“Ermeni açılımı” ise Karabağ işgalini sürdüren Ermenistan’a karşı Azerbaycan’ı arkadan vurmayı, Ermenistan’ın Türkiye’den taleplerini koşulsuz kabul ederek tam teslimiyeti öngörmektedir. Bu şekilde Türkiye manevi olarak çökertilecek ve kardeş Azerbaycan’la da karşı karşıya getirilerek bölgede tecrit edilecektir.

Kıbrıs’ta ise Türk limanlarının Kıbrıs Rum gemilerine koşulsuz açılmasıyla başlayan, sonuçta Kıbrıs’tan askerimizi çekmeye kadar varan Kıbrıs’ı teslim etme süreci hızlandırılacaktır.

Gül-Tayyip ikilisi bu programı hayata geçirmek üzere varını yoğunu ortaya koymaya mahkûmdur. Ancak işbirlikçi iktidarın yerel seçimlerde başlayan güç kaybı hız kazanmaktadır. “Açılım” macerası onların sonunu getirecektir.

Ergenekon tertibi, bu “açılım” maceralarını hayata geçirmek üzere sahnelenmiştir. Bu gerçek şimdi daha iyi anlaşılıyor. İşçi Partisi başından beri söylüyordu. Ne var ki geniş halk kitlelerinin bu gerçeğin farkına varması, ancak son gelişmelerle mümkün olmaya başlamıştır. Artık Ergenekon tertibini bütünüyle boşa çıkarmak ve tertipçilerden hesap sormak için koşullar daha da elverişlidir.

Ekonomik kriz derinleşmektedir. 2010 ve 2011 yıllarında bu krizden çıkılabileceğine ilişkin en küçük bir belirti yoktur. ABD’nin nezaretinde oluşturulan AKP + PKK koalisyonuna karşı başta meclisteki CHP ve MHP olmak üzere İP, DSP, DP gibi partilerin oluşturduğu geniş bir muhalefet bloğu ortaya çıkmıştır. TSK “açılım”ın karşısındadır. Bunu son dönemde net mesajlarla topluma ilan etmiştir. AKP içinde de bu gidişe tepkili bir kesimin varlığı bilinmektedir. Halktaki memnuniyetsizlik ve uyanış artmaktadır. Krizin halk kitlelerinin günlük yaşamına daha yakıcı bir şekilde yansımasına paralel olarak, tepkiler de yoğunlaşacaktır.

Çözümde odaklaşmak ve milli önderlik merkezinin inşası

Ne var ki çok geniş bir cepheyi kucaklayan büyük muhalefet birikimi, çözüm noktasında henüz bulanıktır ve doğru bir önderlik etrafında birleşebilmiş değildir. Bunu sağlama tarihi sorumluluğu partimize düşmektedir. “Karşı çıkmak” ve “muhalefet etmenin” bugün fazla bir değeri ve inandırıcılığı yoktur. Onun için Partimiz, her konuda öncelikle çözümünü ortaya koyacak ve halkı buna inandıracaktır.

Türkiye bir kırılma noktasına doğru hızla sürüklenmektedir. Önümüzdeki bir, bir buçuk yıllık dönem kritiktir. Ya ABD’nin doğrudan sevk ve idare ettiği Gladyo marifetiyle çözülme ve dağılma süreci bir üst aşamaya tırmandırılacak, ya da milli güçler ayağa kalkarak Türkiye’yi milli hükümete kavuşturacak devrimci bir mecraya sokacaktır. Bu dönemde Partimizin göstereceği öncü tavırlar, belirleyici bir rol oynayacaktır.

Partimiz başta Ergenekon tertibine karşı mücadele olmak üzere, bu süreçte sağlam ve aktif bir duruş sergilemiş ve bütün millete bir direnme örneği yaratmıştır. Önümüzdeki dönemde, halk hareketinin geliştirilmesi, Milli Hükümet Programımızdaki doğru çözümlerin halk hareketine kavratılması ve milli bir önderlik merkezinin oluşturulması noktasında aktif müdahale görevleri bizi beklemektedir. Partimiz kendini bu göreve hazırlamaktadır.

B) GÖREVLER VE ALINACAK ÖNLEMLER
Merkezi etkinlik görevleri

1. Genel Merkezimiz, Krize Çözüm Programımızın ve milli önderlik oluşturma sorununun, geniş güçlerin temsilcileri arasında tartışılıp olgunlaştırılması hedefiyle görüşmeler yapacak, etkinlikler planlayacaktır.
Parti, krizin vurduğu emekçilerin yanında olacak ve kitle mücadelesine önderlik etmeye göre konumlanacaktır.

Genel Merkezin güçlendirilmesi
2. Parti merkezimiz, sürece ve pratik görevlere daha hızlı ve etkin müdahale yapmak üzere güçlendirilecektir. Bu amaçla Genel Sekreterlik ve Örgütlenme bürolarımız tek bir Genel Sekreterlik bürosu olarak birleştirilmiştir. Örgütlenme Bürosunda görev yapan Merkez Karar Kurulu üyesi Hüseyin Karanlık Genel Sekreter Yardımcılığı görevine getirilmiştir.

Gençlik Örgütümüzü Destekleme ve Partiyi Gençleştirme
3. Öte yandan önümüzdeki, süreçte çok önemli roller oynayacak olan Gençlik hareketinin başarısı için, gençlik örgütümüzü en etkili şekilde destekleyeceğiz. Partimizin ve örgütlerimizin gençleştirilmesi amacıyla başlattığımız çalışmaları sürdüreceğiz.

Güneydoğu Çalışması
4. Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin Programı, Türkiye’yi Kürt sorunundan hareketle bölmektir. Bununla birlikte, Türkiye; antiemperyalizm zemininde Birlik ve kardeşlik politikalarıyla Kürt sorununu çözerek birleştirilir ve bu birliği gerçekleştiren güç iktidar olur.
Bismil Cumhuriyet ve Akçakale Öncül köyü pratikleri milletin nasıl birleştirileceğinin somut örnekleridir. Görevimiz bütün Bölgede çok sayıda yeni Cumhuriyet köyü örneği yaratmaktır.
Bu amaçla Kardeşlik Büromuz, kadro ve maddi olanak yönünden güçlendirilecektir.

Aydınlık Satışı
5. Parti örgütlerimizin Aydınlık satışı, olması gereken rakamın çok altındadır. Bayii satışında ciddi bir düşme olmadığı halde elden satışlarda yarı yarıya düşme olmasının baş nedeni devrimci olmayan tutumlardır, liberalizmdir. Başta Aydınlık olmak üzere, yayın organlarımızın satışını artırmak öncelikli görevlerimizdendir. Hedef en kısa zamanda Aydınlık satışını yeniden 15 binin üzerine çıkarmaktır.
Tüm örgütlerimiz, Genel Başkanımızın yeni çıkan “Ergenekon Savunması” kitabını kampanya halinde satacaklardır. Bu kitap hukuki bir savunmanın çok ötesinde, bizler için ve toplumun öncüleri için Türkiye’nin gerçeklerini öğrenme ve eğitim aracıdır.

Ergenekon Davası
6. (...) Ergenekon Davası duruşmalarını aktif olarak izlemeye devam edeceğiz.(...)

Krize Çözüm Kurultaylarına Devam
7. Bugüne kadar 14 yerde başarıyla gerçekleştirdiğimiz “Krize Çözüm Kurultayları”nı, “ihanet açılımları” gibi güncel gelişmeleri de gözeterek yapmadığımız yerlerde yapacağız. Bu kurultaylarda kararlaştırılan kalıcı platform ve örgütlenmelerin yeni gelişmeleri de dikkate alarak canlandırılması ve aktif görev üstlenmesine önderlik edeceğiz.
Örneğin Bursa ve Yalova’da ihanet açılımlarına karşı Ulusal Güçbirliği Platformları oluşturulmuş ve ilk açıklamalarını yapmışlar, ortak etkinlikler planlamışlardır.

8. Ulusal Gönüllü Çalışmasına devam edilecektir.

Çalışmalarınızda başarılar dileriz.

NOT:
İşçi Partisi Genel Sekreterliği, 17 Eylül 2009 günü Parti örgütlerine 11 Eylül 2009 tarihli genelgeyle ilgili olarak bir açıklama gönderdi. Genelgede yer alan ve Merkez Yürütme Kurulumuzun tespitleriyle örtüşmeyen hatalı ifadelere ilişkin düzeltmeyi bilginize sunuyoruz.
DÜZELTME
Merkez Yürütme kurulumuzun son toplantısında alınan kararları açıklayan 11 Eylül 2009 tarihli Genelgemizin siyasal durumu değerlendiren “SİYASAL DURUM: ÖNÜMÜZDEKİ KRİTİK DÖNEM VE KIRILMA OLASILIĞI” başlıklı bölümünde Partimizin bilincini bulandıran ve yanlış anlayışlara yol açabilecek ve Merkez Yürütme Kurulumuzun görüşünü yansıtmayan hatalı bir ifade vardır. Bu ifadeyi şöyle düzeltiyoruz:

YANLIŞ İFADELER:
ABD’nin nezaretinde oluşturulan AKP + PKK koalisyonuna karşı başta meclisteki CHP ve MHP olmak üzere İP, DSP, DP gibi partilerin oluşturduğu geniş bir muhalefet bloğu ortaya çıkmıştır. TSK “açılım”ın karşısındadır. Bunu son dönemde net mesajlarla topluma ilan etmiştir. AKP içinde de bu gidişe tepkili bir kesimin varlığı bilinmektedir. Halktaki memnuniyetsizlik ve uyanış artmaktadır. Krizin halk kitlelerinin günlük yaşamına daha yakıcı bir şekilde yansımasına paralel olarak, tepkiler de yoğunlaşacaktır.

DOĞRUSU:
ABD’nin nezaretinde oluşturulan AKP + PKK koalisyonuna karşı geniş bir muhalefet bloğu oluşmuştur. Bu muhalefetin en ön safında, her aşamada ve her koşulda verdiği kararlı mücadeleler ve ortaya koyduğu somut çözümlerle Milli Hükümet Kuruluşunun önündeki engellere ağır darbeler indiren Partimiz yer almaktadır. Yanı sıra bugün, CHP, MHP, DSP, DP gibi partiler de gittikçe artan ve İşçi Partisinin söylemlerinden etkilenen bir muhalefet çizgisi izlemektedirler. TSK “açılım”ın karşısındadır. Bunu son dönemde net mesajlarla topluma ilan etmiştir. AKP içinde de bu gidişe tepkili bir kesimin varlığı bilinmektedir. Halktaki memnuniyetsizlik ve uyanış artmaktadır. Krizin halk kitlelerinin günlük yaşamına daha yakıcı bir şekilde yansımasına paralel olarak, tepkiler de yoğunlaşacaktır.