ERGENEKON TERTİBİNDE KANUNSUZLUĞA, HAKSIZLIĞA İSYANIN GÖRÜNTÜLERİ

*VİDEO HABER*
Bilindiiği üzere, 5 Haziran 2010 günü İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in avukatı Av. Mehmet Cengiz, Ergenekon Savcılarının yürüttüğü “Adalet Operasyonu” sonucu tutuklanmıştı. 7 Haziran 2010 g

Tarih:

*VİDEO HABER*
Bilindiiği üzere, 5 Haziran 2010 günü İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in avukatı Av. Mehmet Cengiz, Ergenekon Savcılarının yürüttüğü “Adalet Operasyonu” sonucu tutuklanmıştı. 7 Haziran 2010 günü Ergenekon Ana Davası duruşmasında, avukatlar, savunmaya yönelen bu saldırıyı, cüppelerini çıkartarak protesto ettiler. Avukatların bu haklı tepkilerinden sonra, cübbesini çıkartan Mahkeme Başkanı duruşmaya ara verdi. Ardından duruşmayı izlemeye gelen 119 yurttaş “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atarak yaşanan kanunsuzluğa ve hukuksuzluğa isyan etmişlerdi. İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erkan Önsel, bir basın toplantısı düzenleyerek, dava dosyasında yer alan protesto görüntülerini basın mensuplarına izletti.

İŞTE O GÖRÜNTÜLER
Kanunsuzluğa ve haksızlığa isyanın resmi olarak görüntüleri aşağıda izleyebilirsiniz.

NOT: Kamuoyuna açıklanan bu görüntüler, Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2010/819 esas sayılı dosyasında bulunmakta olup savunma delili olarak şüpheli avukatlarına Mahkemece verilmiştir. Görüntüler Silivri Duruşma salonunda kurulu bulunan sistem tarafından kaydedilmiş resmi görüntülerdir. Görüntüler, 7 Haziran 2010 günlü duruşma sonrasında, izleyicilerin gösterdikleri insani ve demokratik tepki nedeniyle açılan ceza davası nedeniyle İstanbul 13 Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir.



İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in avukatı Av. Mehmet Cengiz'in, “Adalet Operasyonu” sonucu tutuklanması üzerine Ergenekon Ana Davası 7 Haziran 2010 günü yapılan duruşmasında, Avukat Hasan Basri Özbey'in yaptığı konuşmayı duruşma zabıtlarından sunuyoruz. Özbey'in konuşmasının ardından, 35 avukat savunmaya yönelen bu saldırıyı, cüppelerini çıkartarak protesto etmişler, salonda bulunan yüzlerce izleyici de protestoya katılmışlardı.
T.C. İSTANBUL
13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ
( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ )
DURUŞMA TUTANAĞI

ESAS NO :2008/209
CELSE NO :149
CELSE TARİHİ :07.06.2010

BAŞKAN :KÖKSAL ŞENGÜN 20909
ÜYE :HASAN HÜSEYİN ÖZESE 28298
ÜYE :SEDAT SAMİ HAŞILOĞLU 37266
C. SAVCISI :MEHMET ALİ PEKGÜZEL 33954
C. SAVCISI :NİHAT TAŞKIN 36924
KATİP :MEHMET ALİ ALTUNKAYNAK 128002

Mahkeme Heyeti Başkan Köksal Şengün ile Üye Hâkimler Hasan Hüseyin Özese ve Sedat Sami Haşıloğlu’dan oluşan mahkeme heyeti tarafından 7 Haziran 2010 tarihli oturum açıldı.
Tutuklu sanıklardan Ergün Poyraz ve Erkut Ersoy ile başka suçtan tutuklu sanıklar Semih Tufan Gülaltay ve Sedat Peker dışındaki tutuklu sanıklar cezaevinden getirildi.
Bağsız olarak huzurdaki yerlerine alındı.
Tutuksuz sanık Güler Kömürcü Öztürk ile sanıklar müdafilerinden Sanık Ahmet Cinali müdafi Necdet Çağlar, sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül, Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz, sanıklar Doğu Perinçek, Nusret Senem, Hikmet Çiçek müdafii Av. Hasan Basri Özbey, Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük, sanıklar Doğu Perinçek, Nusret Senem, Hikmet Çiçek müdafii Av. Hüseyin Gökçe Arslan, Sanık Ferit İlsever müdafii Av. Osman Aydın Şahin, Sanık Hikmet Çiçek müdafii Av. Hikmet Fırat Arslan, Sanık Nusret Senem müdafii Av. Turhan İçli, Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Meral Gültekin, sanıklar Doğu Perinçek, Nusret Senem müdafii Av. Mustafa Çiçek, Sanıklar Doğu Perinçek, Nusret Senem, Hikmet Çiçek müdafi Av. Sabahattin Şenoğlu, Sanık Yusuf Tunçer müdafii Av. İbrahim Erdoğan, Sanık Hayati Özcan müdafii Av. Gönenç Laçin, Sanık Ferit İlsever müdafi Av. Aslıhan İnce, Sanık Hayati Özcan müdafi Av. Emine Dayar, Sanık Mehmet Adnan Akfırat müdafii Av. Zerrin Öztürk, Sanık Ferit İlsever müdafii Av. Asuman Esin Özbey, sanıklar Doğu Perinçek, Nusret Senem, Hikmet Çiçek müdafii Av. Ayhan Sarıhan, sanıklar Doğu Perinçek, Nusret Senem, Hikmet Çiçek ve onların da vekili Mehmet Cengiz müdafii Av. Ayşegül Şahin, sanıklar Doğu Perinçek, Nusret Senem, Hikmet Çiçek müdafii Av. Burhan Çelik, Sanık Adnan Akfırat müdafii Av. Mehmet Aytekin, sanıklar Hikmet Çiçek ve Nusret Senem müdafii Av. Murat Bülent Hattatoğlu, Danıştay başkanlığı adına hazine Av. Perihan Özcan’ın geldikleri görülmekle, huzurdaki yerlerine alındı.
Açık yargılamaya devam olundu.
Bu arada bir kısım sanıklar müdafi Av. Hasan Basri Özbey söz istedi verildi:
“Efendim bizler 5 Haziran 2010 günü Ergenekon savcılarının adalet adını verdikleri operasyonlarında sadece ve sadece savunmanlık görevini yaptığı için saldırıya uğrayan ve kanunsuz olarak tutuklanan bu davanın avukatı Sayın Doğu Perinçek, Nusret Senem, Hikmet Çiçek ve diğer İşçi Partili sanıkların avukatı ve bu davayı yürüten bizlerin buradaki görevimizden dolayı başkanlığını yürüten seçkin hukukçu,saygıdeğer hukukçu Avukat Mehmet Cengiz’in de avukatlarıyız.
Belirttiğim gibi önceki gün 2 yılı aşkın süredir burada bu mahkemede bu davada savunmanlık yapan bu mahkemenin ayrılmaz bir parçası olan yargıçlar, savcılar ve avukatlar bu mahkemenin Anayasanın belirlediği şekilde ayrılmaz bir parçası olan savunma makamının unsuru, parçası, temsilcisi Avukat Mehmet Cengiz buradaki bu kovuşturmayı etkilediği ve yönlendirdiği gibi, ne kanunlarda olan olmayan kanunlarda olmayan akıl ve mantıkla izamla bağdaşmayan bir suçlamayla tutuklandı. Yani avukatlık görevini yaptığı için yani 13. ağır ceza mahkemesi 2008/209 esas sayılı davanın kovuşturmasında avukatlık yaptığı için tutuklandı.
Neler soruldu Mehmet Cengiz ve diğer avukatlara, diğer avukatların bu davayla ilgisi yok. Burada yaptığı avukatlık faaliyetine ilişkin telefon konuşmaları soruldu, Avukat Hasan Basri Özbey yani benimle bu davada hangi aşamada hangi talepte bulunacağımıza dair telefon görüşmesi soruldu.
Diğer avukatlara ki neler soruldu?
Daha doğru bir deyişle bu soruşturmada hani Ergenekon ya bu soruşturmanın adı bunun sebebini defalarca açıkladık Türk milletinin tarih bilincini yok etmek için Ergenekon adını koymuşlardı bu savcılar bu soruşturmaya, şimdi de son dalgalarına adalet operasyonu koyuyorlar adını adaletin ırzına geçmek için. Adaletin ırzına geçmek için adaletin ırzına geçiliyor. Hepimizin gözleri önünde milletin gözleri önünde hepimiz seyrediyoruz, hepimiz suçluyuz. Adaletin Türk yargısına bu kadar hayasız bir saldırının seyircisi olanlar hepimiz büyük suç işliyoruz bunu seyrederek.
Neler soruldu Sayın Başkanım? Neler soruldu? Köksal Şengün soruldu 1. sınıf yargıç İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak soruldu. Oktay Kuban soruldu, hakimler ve savcılar yüksek kurulu başkan vekili Kadir Özbek soruldu. Anayasa Mahkemesi üyesi Fulya Kantarcıoğlu soruldu, soruldu, soruldu, soruldu. Türkiye’de ne kadar namuslu, Atatürk yargıcı varsa. Atatürkçü hukukçu varsa onlar soruldu. Bu davalarda hukuka karşı, hukuka aykırılıklara direnen ne kadar saygın hakim varsa, namuslu hakim varsa, yargıç varsa Ergenekon terör örgütünden nasıl talimat alarak o kararları verdikleri soruldu. Bu soruşturmada Avukat Mehmet Cengiz’in ve diğer avukatların tutuklandığı eski adalet bakanı Sayın Seyfi Oktay’ın hedef alındığı bu soruşturmada hedef asıl hedef sizlersiniz yani Türk yargısı.
Evet, hedef Türk yargısı her kim ki bu salonda kendisini Türk yargısının bir parçası hissediyorsa, Ergenekon savcıları tertipçiler Türk yargısını hedef alıyorlar.
Herkes kendi payına düşeni görsün burada.
Burada Sayın Köksal Şengün’ün şahsı, Sayın Mehmet Cengiz’in şahsı, Oktay Kuban’ın şahsı, efendim Kadir Özbek’in şahsi durumu önemli değil. Herkes kendi vicdanıyla yastığı başına koyduğunda rahat rahat uyur ve uyuyamaz. O herkesin kişisel sorunu şimdi bu soruşturmada yazalım ve altını çizelim bu soruşturmada Türk yargısının Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına uygulayan namuslu hukukçuları hedeftedir.
Bakın Avukat Mehmet Cengiz özür diliyorum sizi tenzih ediyorum çünkü ben biliyorum ki siz bir Atatürk yargıcısınız ona uygun da davranacaksınız onu da biliyorum davranırsınız burda benim söyleyeceğim söz yok. Sizi yönlendirmiş sizi etkilemiş ben sizi yönlendiriyorum ve etkiliyorum Mehmet Cengiz’in işlediği suçu ben işlemeye devam ediyorum devam edeceğim. Burda her celse yaptığım taleplerle meslektaşlarım diğer meslektaşlarım sanıklar her konuşmamızın tek bir amacı var. Bu kovuşturmayı yönlendirmek bu kovuşturmayı yürüten hakimleri etkilemek bunu yapıyoruz bu suçu işliyoruz.
İşte Mehmet Cengiz bunun için tutuklu.
Delil mi var yok suç hakim soyadı neydi tutuklayan hakim?
Metin Özçelik, Doğu Perinçek’i de tutuklayan hakim Sayın Perinçek’i de.
Meslektaşım Osman Aydın Şahin diyor ki delil torbaları açıldığında ne var bunda hakim bey? Evet, bir şey yok ama ama lütfen dikkat edin ama Sayın Doğu Perinçek’in avukatı Mehmet Cengiz diyor. Hatta diyor Doğu Perinçek’in avukatının avukatı diyor. Yani Nusret Senem’in de avukatı suça bakın, suça bakın. Doğu Perinçek’in avukatı olduğunu söyledik bakın burda suçluları görüyor musunuz?
Hepimiz suçluyuz! Hakim Metin Özçelik, İşçi Partisi genel başkanı Doğu Perinçek’i de nefesi darala darala tutuklayan hakim Metin Özçelik’i, Mehmet Cengiz hakkında Mehmet Cengiz’i de tutukladı. Şüphesine bakın Doğu Perinçek’in avukatı olmak bu da yetmez Doğu Perinçek’in avukatının avukatı olmak.
Hukukçu, yargıç!
Türk yargıcı! Hadi canım!
Bu bir savunmaya saldırıdır. Savunmaya saldırıdır Zeynep Küçük uyarıyorum siz de suçlusunuz, Vural Ergül, Gönül hanım burda vekaletname koyan herkes suçlu. Bu kafaya göre, hangi kafa Türk kafası değil Amerikan kafası! Gladyo hukukunun elemanlarının kafası bu.
Soruyor bir meslektaşa tutuklananlardan birine Allah’tan burada vekillik üstlenmemişim. Ergenekon davasına herhangi bir sanığın avukatlığını üstlendiniz mi? Sana ne? Sen kimsin? Bana hangi vatandaşın hangi yurttaşın hukuki yardımına evet veya hayır diyeceğime sen mi karar vereceksin? Karar vermiş.
Efendim bu da önemsiz Mehmet Cengiz yatar. Mehmet Cengiz bu Ergenekon savcılarının sözde bulup çıkartmaya çalıştığı kontrgerillanın, Gladyonun işkencehanelerinden geçmiştir. 12 Mart’ta 3 ay boyunca Ziver Bey köşkünde o Amerikanın zavallı maşalarının işkencesinden geçmiş bir yiğit devrimcidir. Bir yiğit Kemalist devrimcidir. Bilimsel sosyalisttir. Silivri zindanı mı Mehmet Cengiz’i korkutacak?
Dünyanın en özgür insanı Mehmet Cengiz!
Ama bu Ergenekon savcıları bu dünyanın en büyük tutsakları, neden?
Mesai arkadaşını suçluyor, mesai arkadaşını suçluyor. Daha dün amirini gizlice dinlemişte İstanbul Cumhuriyet Başsavcısını gizlice dinlemişlerde, bırakalım hâkimliği, savcılığı, yargıçlığı Anadolu halkının o güzel geleneklerine bakın. Arkadaş arkadaşa bunu yapar mı? Aynı dairede çalışan aynı görevi yapan insanlar bunu yapar mı kumpas kuruyorlar size kumpas, kumpas. Korkarım ki bir tane gizli tanık buluverirler şimdi, sordukları sorulara bakın burada ifade etmiyorum edemem ahlakım, terbiyem, namusum buna izin vermez ama birazdan talep edeceğim getirtin görün.
Sayın Hâkimim ve Sayın Özese, Sayın Haşıloğlu. Elinizi vicdanına koyun o zabıtları birde siz okuyun başkanınıza ahlaksızca bir saldırı var. Başkanınızın şahsı önemli değil, Türk yargısına sizin mensubu olduğunuz Türk yargısına mensubu olmanız gereken Türk yargısına ahlaksızca bir saldırı var.
Şimdi bırakalım her şeyi burada ne yapıyoruz biz burası bir tiyatro mu değil, mahkeme yargı olduğunu iddia ediyoruz, bırakalım yargıcılık, burada yargı yapıyormuş, yargı oluyormuş, kovuşturma yapıyormuş, kendimizi kandırmayalım, kendimizi kandırmayalım burada avukatlık yapan burada savunma yapan insanları niye burada savunma yaptın diye eğer bir hapse tutuklanıyorsa hapse atılıyorsa bunun adı yargı margı değildir.
Özür diliyorum bu tiyatrodur ve biz avukatlar Atatürk’ün avukatlarıyız Türkiye Cumhuriyeti’nin avukatlarıyız ben Mustafa Kemal Atatürk'ün açmaktan büyük bahtiyarlık duyduğu Ankara Hukuk Fakültesi mezunuyum ben. Arkadaşlarım büyük çoğunluğu öyle hepimiz Atatürk’ün avukatlarıyız, biz Gladyo hukukunun tiyatroya geçirdiği bir yerde figüran olarak kalır mıyız?
Mehmet Cengiz’i hapse atacaklar, görevimizi yapmaktan korkacak mıyız?
Meydan okuyorum buradan, isyan ediyorum isyan!
Hepimiz isyan ediyoruz.
Tıpkı Sayın Seyfi Oktay’ın gözaltına alınması sırasında canhıraş bir şekilde bu tertibe isyan eden o Keçiörenli Ankaralı yurttaşlar gibi isyan ediyorum ve meydan okuyorum ben Avukat Hasan Basri Özbey ve arkadaşlarım bu suçu işlemeye devam edeceğiz!
Yiğitseniz bir şey yapın bakalım yiğitseniz bir davranış gösterin.
Bu dünyayı size dar edeceğiz!
Nereye kaçarsanız kaçın Atatürk’ün hukuku yakanızda olacak devrimin demir süpürgesi peşinizde olacak bunu bilsinler!
Buradan Türk milletine ilan ediyorum. Mehmet Cengiz’in, Doğu Perinçek’lerin, Nusret Senem’lerin özgürlüklerine kimse dokunamaz onlar dünyanın en özgür insanları o duvarları kahramanlar gibi kahramanlar gibi aslanlar gibi yıkıp çıkacaklar.
Ama ben buradan son bir çağrı daha yapıyorum:
Ey tertibe alet olanlar, hâkimi, savcısı, polisi aklınızı başınıza alın, aklınızı başınıza alın sizi kurtaracağını sandığınız güçler çatır çatır yıkılmaya başlamıştır. Bunu bir görev olarak anımsatıyorum.
Mahkemenizden talebim şudur; lütfen mahkemenize sahip çıkın buraya sahip çıkın başından beri dedik ucu açık bir soruşturma yürütülüyor. İzin vermeyin nerede Ceza Muhakemeleri Kanunu, nerede usul kanunu, nerede kurallar. Siz burada yargılama yapıyorsunuz kovuşturma yapıyorsunuz biz orda çırpınıyoruz ah bu işi çözdük diyoruz. Tekrar tekrar yeni soruşturmalarda burada kanıtlanan ve Sayın savcıların evet ya biz hata yapmışız diyip geri çektikleri unsurlar orada yeniden önümüze çıkartılıyor.
İşçi Partisi’nin devletin yeniden yapılandırılması programı, 8. kurultayında kurultay kararı haline getirildi burada tartışıldı. Ergenekon yeniden yapılandırmayla bunun karıştırıldığını evet dedi Sayın savcılar biz karıştırdık. İşçi Partisi’nin ki ayrı bu ayrı öteki bu savcılık makamı tek bir savcılık makamı değil mi? Ama Sayın Zekeriya Öz hiç buralara kulaklarını tıkıyor, burada bizim yaptığımız sizlerin büyük emeklerle yaptığınız çalışmaların hiç birini dikkate kale almadan hesaba katmadan aynı unsurları getiriyor önümüze koyuyor.
Şimdi lütfen hâkimlik onurunuza sahip çıkınız, çünkü sizin şahsi onurunuz değildir bu milletin onurudur. Bu devletin onurudur, bu Cumhuriyetin onurudur.
Lütfen hâkimlik onurunuza sahip çıkınız ve görevinizi yapınız.
Yok eğer yapmayacaksanız orda oturmayınız.
Sayın Özese, Sayın Haşıloğlu lütfen mahkemeye sahip çıkınız sizlerin hukuka uyarsız tutumlarda ısrar etmeniz, hukuka aykırı kararlara imza atmaya devam etmeniz bu cüretkârlara bu zemini yaratıyor. Sizde varsınız hedefte. “Hadi yiğitseniz bir hukuki karar verin bakalım” diyorlar. Çünkü kamuoyu görüyor ki, Köksal Şengün, Erkan Canak, HSYK Başkan vekili, Türk yargısı bir bütün olarak Yargıtay üyeleri burada kanunsuzluk var, kanunsuzluk var, kanunsuzluk var. Şimdi akıllarınca o zavallılar ne kanunsuzluğu efendim bu muhalefet edenler bu hukuksuzluğu karşı çıkanlar meğer ETÖ’nün, ETÖ’nün telkinleriyle, baskılarıyla, yönlendirmesiyle ve ETÖ’cü oldukları için böyle karar veriyorlarmış.
Burada hepinize görev düşüyor lütfen bu görevinizi yapınız ve mahkemenize sahip çıkınız Türk yargısına sahip çıkınız, bu görevden kimse kaçınamaz bunu yapmıyorsak hukuk fakültesi mezunlarının hepsinin hâkimlik yapmak diye bir zorunluluğu yok. Bırakalım o kürsüyü hakkını vermiyorsak o kürsüyü bırakalım. Şimdi siz oturmaya devam ediyorsunuz, güle güle oturun
Ama biz burada olmayız, biz bu tiyatroda figüran olmayız, bu koşullarda burada bir dakika daha kalmayacağız buna isyan ediyoruz!
Yürekten söylüyorum, bu duruma isyan ediyoruz, Mehmet Cengiz’in şahsı değildir mesele bu hukuksuzluğa isyan ediyoruz yurtseverlerin Sayın Doğu Perinçek 806 gündür burada tutuklu. Sayın Nusret Senem, Sayın Hikmet Çiçek hakkında açılmış iddianamede hakkında açılmış maddeden dolayı tutuklama kararı yok. Siz tutuyorsunuz Sayın Başkan buna muhalif kaldığı için Ergenekoncu oluyor.
Hakkında Ergenekon savcıları tertipler, komplolar tezgâhlıyor ve siz buna her seferinde bakıyorum gözlerinize ne zaman vicdan vicdan harekete geç ey vicdan diyorum. Yoksa sizde mi başkanım gibi tertibe muhatap olmaktan korkuyorsunuz, korkmayın.
Türk’sek, Türk vatandaşıysak korkma, korkma diye başlıyor İstiklal Marşımız korkmayın Türk vatandaşı olmanın Atatürk hâkimi olmanın birinci kuralı korkmamaktır. Çünkü kendine güvenen adam korkmaz kendinden emin olan adam korkmaz vicdanı olan insan korkmaz.
Bu koşullarda Sayın Başkanım bu ortam bizi şu yapacağımız davranışa mecbur ve mahkûm etmiştir.
Ben burada cübbemi çıkartıyorum masaya bırakıyorum ve bu salonu terk ediyorum.”

Salonda yer alan bir kısım izleyiciler:”Kahrolsun ( iki üç kelime anlaşılamadı) faşizme karşı omuz omuza, faşizme karşı omuz omuza”
Duruşmaya kısa bir ara verildi.
Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.
Bu arada bir kısım sanıklar müdafii Engin Kadıgil ile Sanık Ahmet Cinali müdafiinin salonda olduğu, keza katılan idare müdafiinin de salonda olduğu anlaşıldı
Ara verilmeden önce devam eden oturumda, oturum sonuna doğru bir kısımlar müdafii Avukat Hasan Basri Özbey’in konuşmasının bitirmesini ve hemen akabinde cübbesini çıkarıp salon dışına çıkmaya yöneldiği sırada, duruşma salonundaki seyircilerin büyük bir kısmının alkışlanıp bir takım sloganlar atması üzerine duruşmaya ara verildiği ve salonun boşaltılmasının yetkilerden istendiği anlaşıldığı.