Ergenekon davası kapsamında 5 yılı aşkın süredir tutuklu olan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve İşçi Partisi üyeleri Oktay Yıldırım, Mehmet Demirtaş, Muzaffer Tekin, Hikmet Çiçek, Hasan Atilla Uğur, Hasan Ataman Yıldırım’ın avukatları tutukluluk hallerinin devamı yönündeki İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi kararına itiraz ettiler.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verilen dilekçede;
“Tutukluluk süreleri 5 yılı aşan müvekkillerin tutukluluk hallerinin devamına dayanak kılınan 3713 sayılı TMK’nun 10. maddesinin 5. fıkrası Anayasa'ya aykırı aykırıdır. “
“İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ‘Tutukluluk Hali İnceleme Kararı’nda Anayasaya aykırı maddeyi uygulamıştır. Anayasa’ya aykırılığı Anayasa Mahkemesi kararı ile kesin olarak belirlenen maddeye dayanarak tutukluluk hallerinin devamına ve tahliye istemlerinin reddine karar verilemez.
“İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, 12 Temmuz 2013 günlü “Tutukluluk Hali İnceleme Kararı”na itirazımız kabul edilerek müvekkillerin tahliyesine karar verilmesini dileriz” denildi.
İtiraz dilekçesi aşağıdadır
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na
Konusu :İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/191 sayı ve 12.07.2013 tarihli “Tutukluluk hali inceleme kararına” itirazlarımızın sunulması ve müvekkillerin tahliyelerine karar verilmesi istemidir.
İtirazlarımız ve Açıklaması :
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 12.07.2013 günlü tutukluluk incelemesi sonucunda, tahliye istemlerimizin reddi ile müvekkillerin tutukluluk hallerinin devamına karar vermiş bulunmaktadır.
Karar oluşturulurken, Anayasa Mahkemesi tarafından 04.07.2013 günü Anayasa’ya aykırılığı tespit ve hüküm altına alınan 3713 sayılı TMK’nun 10. Maddesinin 5. fıkrası esas alınmıştır.
Kararın gerekçesinde, tutukluluk süresinin iki katı olarak uygulanacağı yolundaki yasa maddesinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi kararının henüz Resmi Gazete'de yayımlanmadığı, bu nedenle dikkate alınamayacağı iddia edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi, 4 Temmuz 2013 tarihinde, tutukluluk süresinin 2 katı olarak uygulanmasını kabul eden 3713 sayılı TMK’nun 10. maddesinin 5. fıkrasını Anayasa'ya aykırı buldu. Böylece tartışma sona ermiştir.
Şu an hukuk dünyasında tutukluluk süresi konusunda herkesin kabul ederek teslim olacakları tek gerçek budur.
Mesele yürürlük meselesi değildir. İptal kararının Resmi Gazetede yayınlanmasının, gerekçesinin, yürürlülük zamanının hiçbir önemi ve anlamı yoktur.
Evet, "tutukluluk süresi 2 kat uygulanır" diyen madde yürürlüktedir.
Zaten, Anayasa Mahkemesi, yürürlükte olan yasa maddesini iptal eder.
Yürürlükte olmayan madde iptal edilmez!
Madde yürürlüktedir. Ancak Anayasaya Mahkemesi tarafından Anayasa’ya aykırı olduğuna karar verilmiştir.
4 Temmuz 2013 tarihinden itibaren "tutukluluk süresi 2 kat uygulanır" diyen maddenin Anayasa’ya aykırılığı tartışılamaz.
Anayasa Mahkemesi kararları kesindir. Hiçbir kurum ne Hükümet ne Meclis ne Mahkemeler, Anayasa Mahkemesi’nin kesin hükmüne karşı çıkamaz, değiştiremez. Uygulamak zorundadırlar.
Artık, “yürürlükte” diye, tutukluluk süresi 2 katı olarak uygulanamaz.
Yasa hükmü, Anayasaya aykırı ise Anayasa hükmü uygulanır.
Yerleşik içtihadlar da bu yöndedir. Örneğin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 08.10.2009 tarih ve E. 2009/611- K. 2009/1769 sayılı kararında aynen şöyle denilmektedir;
“Anayasa Mahkemesince bir kanunun veya KHK'nin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde eldeki davaların Anayasaya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasanın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülemez. Bir başka anlatımla, Anayasa Mahkemesinin, iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi ileriye dönük olarak ertelemiş bulunması öncelikle yasama organına aynı konuda, iptal kararının gerekçesine uygun olarak, yeni bir düzenleme için olanak tanımak ve ortada hukuki bir boşluk yaratmamak amacına yönelik olup yargı merciilerinin bakmakta olduğu uyuşmazlıklarda hukuka ve Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş kuralları uygulaması ve uyuşmazlıkları bu kurallara göre çözümlemesi sonucunu doğurmayacağı yargının yerleşik içtihatlarındandır.”
Herkesin, mahkemelerin, hele hele İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin teslim olması gereken tek gerçek budur.
Anayasa'ya aykırılık tespit edilmekle artık tartışılamaz, yorumlanamaz! Anayasa Mahkemesi tartışmayı bitirmiştir.
Ergenekon davasında, Mahkeme ile hep tartıştık. Tutukluluk süresinin 2 kat uygulanması Anayasaya aykırı dedik. Mahkeme kabul etmedi, uygulamaya devam etti. Anayasa Mahkemesi kararı ile tartışma bitti!
Artık CMK’nun 102/2.maddesinde belirlenen azami sınırdan fazla tutukluluk sürdürülemez.
Anayasa hükmü ortada iken İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tutukluluğa son vermeyerek Anayasa hükmünü uygulamamıştır.
Müvekkiller;
Doğu Perinçek 21 Mart 2008’den bu yana 5 yıl, 3 ay, 23 gün,
Oktay Yıldırım 12 Haziran 2007’den bu yana 6 yıl, 1 ay, 3 gün,
Mehmet Demirtaş 12 Haziran 2007’den bu yana 6 yıl, 1 ay, 3 gün,
Muzaffer Tekin 15 Haziran 2007’den bu yana 6 yıl, 1 ay,
Hikmet Çiçek 25 Mart 2008’den bu yana 5 yıl, 3 ay, 23 gün,
Hasan Ataman Yıldırım 1 Temmuz 2008’den bu yana 5 yıl, 15 gün,
Hasan Atilla Uğur 1 Temmuz 2008’den bu yana 5 yıl, 15 günden bu yana tutukludurlar.
Tutukluluk süreleri 5 yılı aşan müvekkillerin tutukluluk hallerinin devamına dayanak kılınan 3713 sayılı TMK’nun 10. maddesinin 5. fıkrası Anayasa'ya aykırı aykırıdır.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, “Tutukluluk Hali İnceleme Kararı”nda Anayasaya aykırı maddeyi uygulamıştır. Anayasa’ya aykırılığı Anayasa Mahkemesi kararı ile kesin olarak belirlenen maddeye dayanarak tutukluluk hallerinin devamına ve tahliye istemlerinin reddine karar verilemez.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, 12 Temmuz 2013 günlü “Tutukluluk Hali İnceleme Kararı”na itirazımız kabul edilerek müvekkillerin tahliyesine karar verilmesini dileriz.
Saygılarımızla.
Doğu Perinçek, Oktay Yıldırım, Mehmet Demirtaş, Muzaffer Tekin, Hikmet Çiçek, Hasan Atilla Uğur, Hasan Ataman Yıldırım vekilleri ve müdafiileri: