Ergenekon tertibi! ABD’nin BOP uygulanmasında, direnecek güçleri ortadan kaldırma operasyonu! Yani Türk Milletinin karşılaştığı yaşamsal bir tehlike! Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı tertibi! Olay bu yanıyla şaka kaldıramayacak kadar ciddi ve önemli. Ama yaşananların göz ardı edilemeyecek bir boyutu da işin komediye dönüşmüş olması.
Evet, Ergenekon ihanet içindeki güçlerin tertibi. “Hainler aptal olur” diye boşuna söylenmemiş. Hainlerin aptallıkları işin komedi yanına ciddi katkı sunuyor. Ergenekon tertibinde yaşanan son olaylar bunun en iyi örneği...
HASSAS KAYNAĞIN YARATTIĞI ÖRGÜT
F tipi medya tertip merkezinin güdümünde uzunca bir süre “karargahevleri” kampanyası yürüttü. Son bir aydır tekrar düğmeye basıldı, Yeni Şafak’tan Taraf’a, Zaman’dan Radikal’e yine manşetleri süslemeye başlamıştı.
Öğreniyoruz ki, MİT, birçok benzerinde olduğu gibi “hassas kaynaktan”(!) gelen bilgileri bir şema ile süslemiş. Şemacılar, bütün hünerlerini ortaya koyup şemaya bir sürü ilgisiz isim yazmışlar. Al sana bir örgüt. Hem de ne örgüt.
İmam mı ararsın; var! Örgütün lideri!
Subay mı ararsın; O da var, kurmayından öğrencisine!
Alevi Dedesi de var!
İŞÇİ PARTİSİZ OLMAZ
Peki ya İşçi Partisi?
Olmazsa olmaz! Böyle bir örgüt İşçi Partisiz olur mu? Kim inanır olmazsa?
O zaman yazalım İşçi Partisi’nden 5- 10 kişi, inansın buna her saf kişi!
Ham istihbaratmış, kanıt yokmuş, bilgiler doğrulanmamışmış… Ne gam! Şema çizildi ya, yeter!
MİT, MŞT OLMUŞ
Görünen o ki Milli İstihbarat Teşkilatı, şema üretim merkezi olmuş! Bakarsınız, AB İlerleme Raporlarında “MİT’in adını MŞT (Milli Şema Teşkilatı) diye değiştirin talimatı geliverir”. Çok görmemek lazım. Bu talimatlarla Milli Güvenlik Kurulu gibi Cumhuriyetin birçok temel kurumunun içi boşaltılıp, işlevleri yok edilmedi mi?
Bağımsızlık ve egemenliğimizin ayaklar altına alındığı, Atatürk Cumhuriyetinin yıkıldığı koşullarda, ülkemize yönelen dış yıkıcı saldırıları önleyici istihbarat yapması gereken MİT’e ne lüzum kalır. O’nun görevi de şema çizmek olur!
ŞEMA SERVİSTE
Ardından bu şema “işin aciliyetine binaen” 28 Mart 2007 tarihinde Genelkurmay Başkanlığına gönderilir. Hassas kaynağın müthiş istihbaratına göre “İşçi Partisi Alevi yurttaşlarla birlikte Türk Ordusu içinde gizli örgütlenmeler yapıyor”muş…
Türk Ordusu’nun birlik ve disiplininden birinci derecede sorumlu Genelkurmay Başkanlığı, haklı olarak, derhal önce idari ardından adli soruşturma başlatmış.
KARARGAH EVLERİNİN KUŞLARI
İşin hukuksal seyri bir yana, örgüt şeması gelmiş beş sade yurttaş ile İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin’e dayanmış. Askeri savcılar ifadelerini almak zaruretini duyunca, hazır bulundurulmaları için sabah dokuzda polise göndermişler yazıyı. Polis yoğun işleri arasında ancak akşamın sekizinde ulaşabilmiş Sayın Gültekin’e… Akşam saatinde ifade alınması mahir polislerin “özverili” (!) çalışmasıyla imkânsız hale gelmiş.
Beş vatandaş Hamdi ile Gültekin’in ifadelerinin alınması kalmış ertesi güne.
ÖRGÜTÜN İLK TOPLANTISI
Örgüt militanları reisleri İmam İbrahim A. başkanlığında toplanmışlar!
Örgütün ilk toplantısı! Hem de toplantı İl Jandarma Alay Komutanlığı’nda!
Toplantı mekânının kapısında subaylar, askerler nöbette.
Kolay mı, Ordu içinde örgütlenen “Karargahevleri Örgütü”nün toplantısı!
Örgütün üyelerine bakın! Tanıyın da yüreğinize korku salınsın!
Başkan İmam İbrahim A. Karacaahmet Mezarlığında cenaze yıkar, ekmeğini kazanır!
Panik atak rahatsızlığı nedeniyle nezarethanenin hücresine konulamayan, hizmetli olduğu ilkokulda emekliliğine gün sayan Balıkesir’den Zeki A.! Dakika da bir, “ben neden buradayım” deyip, toplantıdan bir an önce ayrılmak isteyen!
Bir şirkette muhasebeci olarak çalışan Bekir Ç.! Kafasındaki “neden”lere yanıt arayan ve serbest bırakılıncaya kadar yanıt bulamayan!
İstanbul’dan Ozan! İki günde tik sahibi olan genç delikanlı! Politika mı? O da ne?
Bir diğeri, belki de en tehlikelisi: Ankara’nın bir kenar mahallesinden başı örtülü, torun sahibi Münire hanım! Çat pat okuyup yazma bilen ama adına 39 cep telefonu bulunan! Kadere bakın ki hiçbirine sahip olup da evlatlarını arayıp, konuşması nasip olmayan…
Hepsinin kafasında bir tek soru var: Ne oldu, ben niye buradayım?
Son örgüt mensubu: İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin! Orda durmak lazım!
Örgütün beş üyesi, Gültekin’i görünce doğaüstü bir varlık görmüş gibi şaşkın ve merakla bakıyorlar!
Hepsi Gültekin’e soruyorlar; “Biz neden buradayız?” Cevap: “Siz kurbansınız. Atatürk Cumhuriyeti’ni yıkma saldırısının kurbanları!”
Saatler gece yarısını gösterdiğinde Bay HUKUK hükmünü veriyor ve toplantı sona eriyor. Ve böylece bir toplantılık ömrü sona eriyor Karargahevleri örgütünün! Üyeler şaşkın halde evlerine nasıl döneceklerini düşünürken hala soruyorlar: “Biz neden geldik buraya?”