Ergenekon tertibiyle hukukçuları hedef alan operasyon ve İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Mehmet Cengiz'in tutuklanmasını Silivri'deki duruşma salonunda protesto eden 119 yurttaşa kamu davası açıldı.
7 Haziran 2010 günlü duruşmada, Doğu Perinçek'in avukatı Hasan Basri Özbey, avukat olarak bu davaya girdikleri için suçlandıklarını savunarak, hakimlerden mahkemeye sahip çıkmalarını istemişti. Özbey, ''Burada bir tiyatro vardır. Bu tiyatroda figüran olmayacağız. Bir dakika daha burada kalmayacağız'' diyerek Cengiz'in tutuklanmasına ilişkin eleştirilerini dile getirmişti.
''Bu koşullarda, bu ortam bizi yapacağımız bu davranışa mecbur etmiştir'' diyen Özbey, üstündeki avukatlık cübbesini çıkararak salondan ayrılmıştı. Bu sırada İşçi Partisi'ne üye sanıkların, 30 avukatı da üzerlerindeki cübbeleri çıkararak salondan ayrılmaya başlamışlardı.
Avukatların duruşmayı terketmeleri üzerine, Mahkeme Başkanının duruşmaya ara vermesinin ardından duruşmaya izleyici olarak katılan 250 kişi de alkışlarla ''Faşizme karşı omuz omuza'', ''Biz haklıyız, biz kazanacağız'', ''Yurtseverler çıkacak hesap soracak'' şeklinde slogan atarak destek vermişlerdi. Yaklaşık 20 dakika boyunca slogan attan gruba, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile Nusret Senem ve Hikmet Çiçek de yumruklarını havaya kaldırarak destek vermişlerdi.
Silivri Cumhuriyet Savcısı Orhan Biçicioğlu tarafından hazırlanan iddianamede, 119 yurttaş, Kamu Kurumunun faaliyetlerinin engellenmesi ve memura görevinden dolayı hakaret ile suçlandı.
Mahkeme heyeti, slogan atmaları nedeniyle ifadeleri alınan kişilerle ilgili gerekli işlemin yapılması için, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılmasına karar vermişti.
Bu yazı üzerine 28 Eylül tarihli iddianamede 119 yurttaşın; "Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi", "Perinçek çıkacak hesap soracak", "Direne direne kazanacağız" ve "Haklıyız kazanacağız" sloganları attığı ifade ediliyor. 119 yurttaşın Ergenekon davasına bakan hakim ve savcılara hakaret ettiği iddiasına da yer veriliyor.
119 yurttaşın yargılanacağı davanın ilk duruşması 24 Aralık günü Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek. İddianamede yurttaşların Türk Ceza Kanunu'nun 113, 125/1, 125/3.a, 125/4, 43 ve 53. Maddelerden cezalandırılması isteniyor.
Oysa duruşma ve olay sırasında Mahkeme Başkanı, hakim ve savcılara yönelik bir davranış olmamış, kesinlikle hakaret edilmemişti. Bütünüyle haksızlığa karşı demokratik tepki niteliğindeki bu olay üzerine dava açılması hukuki dayanaktan yoksundur.
Bu davayla, Ergenekon tertibinde yeni bir baskı sayfası açılmış oluyor. Yurttaşların doğal demokratik tepkisi suç haline getirilmek istenmektedir.