Hayretle izliyoruz: İktidar ve ana muhalefet liderleri, bu kadar önemli bir konuda Anayasa’nın hükümlerini incelemeden konuşuyorlar. Görüş açıklayan milletvekillerinin de konuya ilişkin anayasal düzenlemeden haberleri olmadığı görülüyor. Kamuoyu yanıltılmaktadır. Şu anda TBMM’nin verdiği izin yetkisini kullanarak asker göndermeye karar verecek makam, Cumhurbaşkanıdır.
ÖZETLER
• DERS 1: Anayasaya göre, yurtdışına asker göndermek, “silahlı kuvvet kullanma” kapsamındadır (Madde-92, üst başlık) .
• DERS 2: Silahlı kuvvet kullanmaya (Savaş hali ilanı veya yurtdışına asker gönderme) izin yetkisi, TBMM’nindir (Madde-92).
• DERS 3: Silahlı kuvvet kullanılmasına (Savaş hali ilanı veya yurtdışına asker gönderme) karar yetkisi, Cumhurbaşkanı’nındır.
• DERS 4: TBMM’nin izin vermesinden sonra, silahlı kuvvetin kullanılmasına fiilî olarak karar verecek merci, yürütmenin başında olan ve aynı zamanda Başkomutanlığı temsil eden Cumhurbaşkanlığıdır. Çünkü yasama organları, fiilî durumları yönetemez, savaş haline veya yurtdışına asker gönderilmesine izin verir; ancak fiilen hangi zaman ve durumda savaşın başlatılacağına veya asker gönderileceğine karar verecek organ yürütme organıdır.
• DERS 5: Cumhurbaşkanı, devletin başıdır, yürütme organının başıdır ve TBMM’nin manevi varlığından ayrılamayan başkomutanlığı temsil eder (Madde 104 ve 117). Bu nedenle TBMM’nin yürütme organına verdiği savaş hali ilânı veya yurtdışına asker göndermeye izin yetkisini kullanarak karara dönüştürecek makam, Cumhurbaşkanı’dır. Hükümetin savaş hali ilânına veya asker göndermeye karar yetkisi yoktur. Ancak Cumhurbaşkanı’na karar vermesi için sunuş da bulunabilir.
• Hükümet, Cumhurbaşkanı’nın kararı olmadan Genelkurmay Başkanlığı’na asker gönderme konusunda bir emir veremez. Böyle bir emir, kanunda dayanağı olmayan bir emir olur; yani yasadışıdır ve dolayısıyla emir değildir. Böyle bir emri uygulamak, uygulayanları sorumlu duruma düşürür.
• Cumhurbaşkanı, bir hafta önce Lübnan’a asker gönderilmesini uygun bulmadığını kamuoyu önünde açıklamıştır. Milletimiz, Cumhurbaşkanımızın, ABD’nin Türkiye’yi parçalama emellerini içeren Büyük Ortadoğu Projesi’ne boyun eğmeyeceğine güvenmektedir.
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 7 Eylül 2006 günü (Bugün) İşçi Partisi İstanbul İl Merkezinde bir basın toplantısı yaparak, iktidar ve muhalefetin Anayasanın yurtdışına asker gönderilmesine ilişkin hükümlerini bilmediğini veya kasıtlı olarak yanlış uyguladığını belirtti ve Tayip Erdoğan yönetiminin Lübnan’a asker göndermek için karar yetkisi olmadığını açıkladı. Perinçek özetle şunları belirtti:
ANAYASA HÜKÜMLERİ TARTIŞILMAYACAK KADAR AÇIK
TBMM’nin Lübnan’a asker gönderilmesine izin vermesinden sonra hayretle izliyorum: İktidar ve ana muhalefet liderleri, bu kadar önemli bir konuda Anayasa’nın hükümlerini incelemeden konuşuyorlar. Milletvekillerinin de konudan haberleri olmadığı görülüyor.
Anayasa’nın ilgili maddeleri şöyledir:
YASAMA
II. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin görev ve yetkileri
f. Savaş hali ilânı ve silahlı kuvvet kullanılmasına izin verme
Madde 92- “Savaş hali ilânına ve…Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine…izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir.”
YÜRÜTME
d. Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkileri
Madde 104- …Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar vermek.
İ. Milli Savunma
Madde-117- Başkomutanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur.
ANAYASA DERSLERİ
DERS 1: Anayasaya göre, yurtdışına asker göndermek, “silahlı kuvvet kullanma” kapsamındadır (Madde-92, üst başlık) .
DERS 2: Silahlı kuvvet kullanmaya (Savaş hali ilanı veya yurtdışına asker gönderme) izin yetkisi, TBMM’nindir (Madde-92).
DERS 3: Silahlı kuvvet kullanılmasına (Savaş hali ilanı veya yurtdışına asker gönderme) karar yetkisi, Cumhurbaşkanı’nındır.
DERS 4: Anayasa, silahlı kuvvet kullanılmasına (Savaş hali ilanı veya yurtdışına asker gönderme) izin verme ile karar verme yetkilerini haklı olarak birbirinden ayırmıştır. Savaş ilanı ve yurtdışına asker gönderme gibi hayati önemde konularda yetki, haklı olarak yasama organına bırakılmıştır. Ancak bu yetki, izin vermektir. Bu izinden sonra, silahlı kuvvetin kullanılmasına fiilî olarak karar verecek merci, yürütmenin başında olan ve aynı zamanda Başkomutanlığı temsil eden Cumhurbaşkanlığıdır. Çünkü yasama organları, fiilî durumları yönetemez, savaş haline veya yurtdışına asker gönderilmesine izin verir; ancak fiilen hangi zaman ve durumda savaşın başlatılacağına veya asker gönderileceğine karar verecek organ yürütme organıdır. Bütün devletlerin anayasalarında böyledir.
DERS 5: Cumhurbaşkanı, devletin başıdır, yürütme organının başıdır ve TBMM’nin manevi varlığından ayrılamayan başkomutanlığı temsil eder (Madde 104 ve 117). Bu nedenle TBMM’nin yürütme organına verdiği savaş hali ilânı veya yurtdışına asker göndermeye izin yetkisini kullanarak karara dönüştürecek makam, Cumhurbaşkanı’dır. Hükümetin savaş hali ilânına veya asker göndermeye karar yetkisi yoktur. Ancak Cumhurbaşkanı’na karar vermesi için sunuş da bulunabilir.
TBMM ANAHTARI CUMHURBAŞKANI’NA VERDİ
Silahlı kuvvet kullanma yetkisi, bir anahtara benzetilirse, TBMM anahtarı kullanma iznini Cumhurbaşkanı’na vermiş bulunmaktadır. Anahtarın kullanılmasına izin, bir yasama tasarrufudur; anahtarın kullanılması ise, bir yürütme tasarrufudur. O nedenle kullanmaya karar verecek makam, Cumhurbaşkanı’dır.
KANUNSUZ EMİR UYGULANMAZ
Hükümet, Cumhurbaşkanı’nın kararı olmadan Genelkurmay Başkanlığı’na asker gönderme konusunda bir emir veremez. Böyle bir emir, kanunda dayanağı olmayan bir emir olur; yani yasadışıdır ve dolayısıyla emir değildir. Böyle bir emri uygulamak, uygulayanları sorumlu duruma düşürür.
TAYYİP ERDOĞAN BOP EŞBAŞKANLIĞI İLE
TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞBAKANLIĞI’NI KARIŞTIRIYOR
Tayyip Erdoğan yönetimi, TBMM’nin izin yetkisi vermesinden sonra, Lübnan’a asker gönderme kararını alabileceğini varsayarken, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na değil, ABD devleti ile ast üst ilişkilerine göre hüküm yürütmektedir. Tayip Erdoğan, iftihar ettiği BOP Eşbaşkanlığı görevi nedeniyle kendisinde bazı yetkiler vehmedebilir. Ancak bu yetkiler, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve kanunları çerçevesinde değil, başka devletlerin projelerinde üstlendiği görevler nedeniyledir.
CUMHURBAŞKANI’NIN SORUMLULUĞU
Tayyip Erdoğan, ABD devletinden aldığı “Büyük Ortadoğu Projesi” görevi nedeniyle, Türk askerini Lübnan’a göndermek için her yola başvurmuştur. Sayın Cumhurbaşkanı ise, yaptığı yemin gereği, Türkiye’nin bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü ve güvenliğini esas almak durumundadır.
ABD yetkilileri, resmî ve özel görüşmelerde “Türkiye Kürdistan federasyonu” planlarını açıkça ifade etmektedirler. ABD’nin BOP haritaları artık işportaya düşmüş bulunmaktadır. ABD, Büyük Ortadoğu Projesi’yle Müslüman milletlerin yaşadığı 24 ülkeyi parçalama amacını, Dışişleri Bakanı Condolezza Rice’ın ağzından açıklamıştır. Tayip Erdoğan’ın deyişiyle Diyarbakır’ın Kukla Devlete merkez yapılması, bu plan çerçevesi içindedir.
Lübnan’a asker göndermek, ABD ve İsrail planları içinde görev almaktır,
Lübnan’a asker göndermek, Türkiye’yi parçalama projelerinde görev almaktır.
Lübnan’a asker göndermek, Türk askerini Ortadoğu ülkelerine ve Türkiye’nin bağımsızlık ve toprak bütünlüğüne karşı konuşlandırmaktır.
Cumhurbaşkanı, bir hafta önce Lübnan’a asker gönderilmesini uygun bulmadığını kamuoyu önünde açıklamıştır.
Milletimiz, Cumhurbaşkanımızın, ABD’nin Türkiye’yi parçalama emellerini içeren Büyük Ortadoğu Projesi’ne boyun eğmeyeceğine güvenmektedir.